Almanya'nın Rheinland-Pfalz eyaletine bağlı Ludwigshafen kentinde Türklere ait binada çıkan yangında 9 kişi yanarak can verdi. Şehir merkezindeki Danziger Platz 32 numaralı adreste çıkan yangında aynı aileden 5'i çocuk, 9 kişi hayatını kaybetti. 13'ü çocuk 21 kişi de yaralandı. Yaralılardan 3'ünün ise durumu ağır. Kent Belediye Başkanı faciayı “İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük yangın” olarak nitelendirirken yetkililer kundaklama şüphesi üzerinde duruyor. Yangın sırasında evde doğum günü partisi yapıldığı öğrenildi. Bu arada, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Ludwigshafen'daki yangınla ilgili Alman yetkililerden soruşturma başlatılmasını isteyeceklerini kaydetti.
Pazar günü saat 16.00 civarında meydana gelen olay şu şekilde gelişti: Ahşap binanın birinci katındaki merdivenlerde başlayan yangının kısa sürede binayı sarmasıyla aileler binada mahsur kaldı. Ev sakinleri balkonlara çıkarak yardım çığlıkları attı. Yardım bekleyişi 20 dakika sürdü. Bu sırada iki kişi balkondan aşağıya atlayarak ağır yaralandı. Yangından yaklaşık 25 dakika sonra itfaiyenin gelmesiyle başlayan kurtarma çalışmaları trajediye dönüştü. İlk müdahalede, iki çocuk aşağıda bekleyen polislerin kucağına doğru atılarak kurtarılırken, olay esnasında 2 polis de ağır yaralandı. Kurtarma çalışmalarından 4 saat sonra üçüncü katın tekrar alev alması, itfaiyenin yangın söndürme görevini ne kadar bilinçli yaptığı sorusunu akıllara getirdi. Görgü tanığı Yalçın Ateşok, "Merdiveni açmaları çok vakit aldı. Çok yavaştılar" dedi.
Kentin İtfaiye Müdürü Peter Friedrich, binadaki merdivenlerin tahta olması ve tümüyle yanmasından dolayı binaya giremediklerini ifade etti. Yangının söndürülmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında bir Türk, "Zaten yandılar. Siz gidince 2 saat sonra yangın yine alev aldı" diyerek, itfaiyeyi binaya girmemek ve su ya da köpük püskürtmemekle suçladı. Friedrich ise su ve köpüğün ilk aşamada aşırı sıcakta buharlaşmasıyla birlikte bina içinde bulunan çok sayıda insanın kavrularak ölebileceğini söyledi.
Almanya'nın Solingen bölgesinde 1993'de bir Türk ailenin evine düzenlenen ırkçı saldırıyla hazıfalara kazınmıştı. 29 Mayıs 1993'te düzenlenen saldırıyı tüm dünya dehşetle izlemiş, Hülya Genç (9), Gülüstan Öztürk (12) ve Hatice Genç (18) olay yerinde, Gürsün Ince (27) ile Saime Genç (4) ise kaldırıldıkları hastanede yaşamını yitirmişti. Mevlüde Genç, olay sırasında 2 kızını, 1 yeğenini ve 2 torununu kaybetmişti. Oğlu Bekir'in ise vücudunun yüzde 36'sı yanmıştı. Ancak daha sonra Genç ailesinin evini kundaklayan ve çeşitli hapis cezalarına çarptırılan 4 aşırı sağcıdan Christian B. ve Felix K. adlı sanıklar, “iyi halden” serbest bırakıldı. Ancak 2 aşırı sağcının hala hapiste bulunmaları, Christian B'nin parasının olmaması, Felix K'nın da nerede olduğunun bilinmemesinden dolayı karar uygulanamadı.
Çıkan korkunç yangında hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle; Medine Kaplan (48), kızı Belma Özkaplı (22), torunu İlyas Çağlar, hamile olan Hülya Kaplan (31) kızları Karanfil (4), Dilara Kaplan (11), Döne Kaplan (21) çocukları Kamil (3) ve Kenan Kaplan (2). Cevdet Kaplan, Sıla Kaplan ve Derya Kaplan'ın sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu ifade edildi.
Almanya'da yanan evdeki çocuklar, siyah saçlı birinin evi kundakladığını iddia etti. Yangında ölen Medine Kaplan'ın torunu Bedriye Kaplan (8) ve Aylin Kaplan (10) isimli 2 çocuk, evlerini yaşlı görünümlü, siyah saçlı bir Alman'ın yaktığını söyledi. Aylin Kaplan, "Bedriye ile anne annesine gittik. Bedriye, bana bir adam gösterdi. Yaşlı gibiydi, ama gence benziyordu. Saçı siyahtı. Sonra biz yukarıya kaçtık. Adamın cebinde iki tane değnek, kağıt ve çakmak vardı. Adam ateşi yaktı, sonra da bebek arabasının yanına değneği attı. Bedriye 'yangın çıktı' diye büyük babasına seslendi. Bedriye'nin dedesi yangını söndürmeye çalıştı, ama söndüremedi. Daha sonra itfaiye geldi ve bizi evden çıkardı" dedi.
Yangında ölen 9 kişinin Gaziantep'te yaşayan aileleri acı haberle yıkıldı. Yeşilova semtindeki aileler cenazelerin gelişini beklerken, taziyeleri kabul etti. Yangında hayatını kaybeden 47 yaşındaki Medine Kaplan'ın kardeşi Selman Küplü, acı haberle yıkıldıklarını, beklemekten başka bir çareleri olmadığını belirtti. Almanya'daki diğer yakınları ve televizyonlardan durumu takip ettiklerini kaydeden Selman Küplü, açıklanacak sonuca göre Almanya hakkında dava açabileceklerini bildirdi. Yangında hayatını kaybeden 30 yaşındaki Hülya Kaplan'ın babası Hannan Çalar ise aile olarak adeta deprem yaşadıklarını ifade etti. Hannan Çalar, kızı ile en son 4 ay önce ziyarete geldiklerinde görüştüklerini belirtti. Çalar, kendilerine iletilecek bir bilgi beklediklerini kaydetti.
