|

Darbe değil işgal

Darbenin başarılı olması durumunda milyonların sokaklara inip, on binlerce insanın hayatını kaybedeceğini belirten Hüseyin Yayman, "İnsanların kanı üzerinde bir darbe yönetimi oturamayacaktı” dedi. Devlette tek bir FETÖ’cü kalmayana kadar müca¬delenin devam etmesi gerektiğini söyleyen Yayman, “Ucu kime varırsa varsın, bu kanser hücreleri temizlenmelidir” diye ekledi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 9/08/2016 Tuesday
Güncelleme: 00:53 - 9/08/2016 Tuesday
Yeni Şafak

Doç. Dr. Hüseyin Yayman, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Mezunu. Hatay'lı. Hacettepe Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde yüksek lisans, Mülkiye'de doktora yapan Yayman, uzun süre Gazi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde çalıştı. Bir süre SETA Vakfında uzman olarak görev aldı ve halen Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı olarak vazifesini yürütüyor. Milliyetçilik ve Türk siyasal hayatı konularında çalışıyor. AK Parti'nin mutfağında bulundu. ARGE Biriminin çalışmalarında yer aldı. Yeni kitabı 'Devlet Reformu ve Başkanlık Sis-temi' yakında okuyucuyla buluşacak. İstanbul milletvekili olan ve Siyaset Bilimi Hocası kimliğiyle de tanıdığımız Yayman ile, FETÖ'cü darbeyi ve bundan sonra ne olacağı konularını kapsayan, önemli ve bir o kadar da gerçekçi öngörülere sahip bir söyleşi gerçekleştirdik.



Türk siyasi hayatın­da belli aralıklarla darbelerin yaşan­dığına tanık olduk. Fakat 15 Temmuz darbe kalkışması çok başka bir saldırıydı. Bu bağlamda 15 Temmuz'u nasıl değerlendir­mek gerekir?



15 Temmuz hain FETÖ'cü cuntanın sıradan bir darbe giri­şimi değil bir işgal harekatıdır. Bunun da ötesinde bir iç savaş çıkarma projesidir. Zaman ilerledikçe, darbe girişiminin ayrıntıları ortaya çıktıkça bu dediğim daha iyi anlaşılacak.



15 TEMMUZ İŞGAL HAREKATIDIR



Neden işgal ve iş savaş denemesidir?



Çünkü darbenin hedefi Cumhurbaşkanımız Recep Tay­yip Erdoğan'dı. Allah korusun darbenin başarılı olması duru­munda ise milyonlar sokaklara inecekti. On binlerce insan ha­yatını kaybedecekti. Binlerce insanın kanı üzerinde bir darbe yönetimi oturamayacaktı. So­nuçta Türkiye NATO'nun ikinci büyük kara ordusuna sahip. AB'den tam üyelik için gün sayıyor. Yani darbenin hiçbir gerekçesi, sebebi yoktu.



Peki FETÖ'cü cunta neden bunu denedi?



İzninizle devam edeyim. Cunta yönetimi idareye el ko­yabilmiş olsaydı. İstanbul'dan veya Yozgat'tan asker ve gönüllülerden oluşan bir ordu yola çıkacak ve 'Ankara'daki Darbe hükümetini tanımı­yoruz. Meşru değildir' deyip Suriye ve Irak'ta olduğu gibi çatışmalar başlayacaktı. Darbe yanlısı askerler ve kamu görev­lileri, seçilmiş hükümet yanlısı insanlar çatışacaktı. Darbeciler ülkeyi etnik ve mezhep savaşı­na sürükleyecekti.



GÜNEYDOĞU'YU BÖLMEK İSTİYORLARDI



İnsan bunu düşünmek bile istemiyor! Peki neden başarılı olamadı?



Evet maalesef hain FETÖ'cü cuntanın amacı ülkeyi iç sava­şa sürükleyip, emperyalistlerin işgaline hazır hale getirmekti. Böylece Güneydoğu'yu böle­ceklerdi.



Önce Allah'ın takdiri ve dua­lar sayesinde darbe başarılı ola­madı. Sonra milletimizin asil ruhu ayağa kalktı ve meydan­lara inip liderine sahip çıktı. En önemli sebeplerden biri de Cumhurbaşkanımızın halkı meydanlara çağırmasıydı.



ERDOĞAN'I VE MİLLETİHESAP EDEMEDİLER



Bunu hesap edemediler mi?



FETÖ'cülerin zayıf bir tarihsellikleri ve eksik bir sosyolojisi bilgisi vardı. Darbe girişiminde de Cumhurbaşka­nımızın milletle kurduğu sahici bağı göremediler. Milletimizin demokrasiyi keşfetmesini anlayamadılar. Allah onların gözlerini bağladı ve hata yaptı­lar. 15 Temmuz gecesi yaşanan­ları ve Pazar günü Yenikapı'da toplanan mahşeri kalabalığı görenler bundan sonra darbe yaparken yeniden düşünecek­lerdir. Emperyalizmin truva atı FETÖ'cülerin vatanımızı istikrarsızlaştırma girişimi geri tepti. 15 Temmuz millet olma yolunda miladımız oldu. Fakat şunu da söyleyelim. Yaygın olarak 'bundan sonra darbe olmaz' şeklinde bir inanç vardı. 15 Temmuz denemesi darbe­nin olabileceğini gösterdi. Bu yargıyı yeniden düşünmekte fayda var.



DARBE SİSTEMSEL BİR SORUN



Sizce tehlike geçti mi? Geçmediyse neden?



Bence tehlike geçmedi. Darbe sistemsel bir sorun. Altı ay içinde olmazsa altı yıl içinde veya fırsatını bulduklarını ilk anda yeniden deneyecekler­dir. Çünkü Türkiye 14 Mayıs 1950'de çok partili hayata geçti. Biz şu an 2016 senesindeyiz. Yani üzerinden 66 yıl geçmiş. 66 yılda tam altı darbe oldu. Eksik kalmış darbe girişimleri­ni saymıyorum bile. Şu gerçeği görmemiz lazım. Türkiye nasıl bir deprem ülkesiyse, tarih­sel olarak bir darbeler ülkesi olduğu hakikatini anlamamız gerekiyor.



BAŞKANLIK GELMEDEN SORUNLAR BİTMEZ



Peki buna karşı ne yap­malı?



Ben talebelik yıllarımdan itibaren Başkanlık sistemini savunuyorum. Öncelikle yetki ve sorumluluğun kimde ol­duğu belli olmalı ve başkanlık veya yarı başkanlık sistemine geçilmeli. TSK profesyonel orduya geçmeli. Ordudaki general sayısı azaltılmalı. Asi­metrik savaş yapabilecek bir ordu kurulmalı. Yeni Yüzyılın Türkiye'sinin güçlü ordusu inşa edilmeli.



MASONİK BİR YAPI



FETÖ neden doğrudan bir parti kurmak yerine neden partilere sızma yolunu tercih etti, örneğin MHP?



Bunlar mesiyanik ve ma­sonik bir yapılanma oldukları için sürekli arkada duruyorlar. Yumurtaları başka yuvala­ra bırakıyorlar. Kendilerini gizliyorlar. Düşünün Jandarma Genel Komutanın yanında 8 yıl yaverliğini yapan hain, o vakit için kendini saklıyor. Bunun daha iyi anlaşılabilmesi için şöyle düşünün salonunuzda bir saksı var. Ancak 8 yıl sonra anlıyorsunuz ki as­lında o saksı değil bir insanmış. Böyle bir şey olabilir mi?





Toplumu mutantlaştıracaklardı


FETÖ, teşkilatlanma biçimi, adam devşirme yöntemleriyle han¬gi yapılarla benzeşiyor?


FETÖ'cüler tam bir zombi yapılan¬ması. Cumhurbaşkanımız 17/25'ten hemen sonra Haşhaşi ifadesini kullan¬mıştı. Kendisine din adamı süsü veren gerçekte bir şarlatan Gülen nesilleri çaldı. Bu ülkenin çocuklarını ülkesine, bayrağına, demokrasisine, yönetimine düşman bir mankurt haline getirdi. Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı halk, bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz gibi zombileştirilecekti. İnsanların başları önlerin-de, onurları kırılmış, yüzlerin gülmediği mutsuz bir toplum düzeni kurulacaktı. Toplum topyekün mutantlaştırılacaktı.



Yarım yüzyıllık bir hazırlık Cumhurbaşkanı Erdoğan ve milletin gayretiyle alaşağı edildi. Her şeyi bu kadar ince düşünen bir örgüt nasıl bu kadar açıktan hareket etti?


Gülen'in bu milletle bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı var. Dualar vatanı¬mızı ve milletimizi korudu. Lütfen azıcık düşünün bunlar öylesine sinsi biçimde örgütlenmişler ki komuta kademesi¬nin tamamının yaverleri bunlardan. Cumhurbaşkanımızın altı yaverinin beşi bunlardan. Böyle bir hainlik olabilir mi? Bunlar kadar alçak, sinsi, iki yüzlü şizof¬ren bir topluluğu dünya daha görmedi. Siz duydunuz mu? Şili'de din adamı görü-nümlü bir şahsiyete ordudaki generallerin yarısı biat etmiş.



Bunlar topyekün şizofrenler


Bu imamların durumu nedir?



Bu da başka bir patoloji. Allah aşkına düşünün Türk ordusunda general olmuş­sunuz. Lise mezunu bir astsubaydan veya fizik tedavi mezunu pejmürde bir me­murdan emir alıyorsunuz. Adam profesör olmuş, bu devlet kendisini rektör yapmış, gitmiş lise mezunu bir memurdan emir alıyor. Böyle bir utanmazlık, ahlaksızlık var mı? Bunlar milletimizi tarihin önünde ayıplı duruma düşürmüş soysuzlar. Bunlar top­yekün bir şizofreni yaşayan hasta ruhlar.



Bu mücadele nasıl olacak?



Devlette tek bir FETÖ'cü kalmayana ka­dar mücadele devam etmelidir. Ucu kime varırsa varsın, nereye ulaşırsa ulaşsın bu kanser hücreleri temizlenmelidir. Siyaset ve bürokrasi Cumhurbaşkanımızın duyar­lılığına eşlik etmeli. Seferberlik duygusuyla hareket etmeliyiz.



Korku yoktu o gece


Ben o gece Genel Merkezdeydim. Saat 23:00 sularında ailemle helalleşip genel merkeze gittim. Halk, partinin önünde etten duvar örmüştü. Zeyid Aslan bey ve diğer arkadaşlarla Cumartesi saat 14:30'a kadar partide nöbet tuttuk. Allah biliyor kalbime hiç korku gelmedi. Nedense içimde bir ferahlık vardı. Milletimizin sokaklara inmesi ve Cumhurbaşkanımızın varlığı özgüven verdi. Tanklar partiye geldi ve püskürtüldü. Ancak sabah 05:30 sularında F 16'lar yeniden üzerimizden alçak uçuşa başladılar ve bombalar atıldı. Partinin önünde çatışmalar oldu. Doğrusu o an endişelendik.




#Hüseyin Yayman
#Darbe girişimi
#FETÖ
8 years ago