Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) komuta kademesi, Pençe-Kaplan Operasyonu’nu sınır bölgesindeki harekât merkezinden sevk ve idare ederken dün operasyonun yapıldığı bölgeye en yakın üs bölgelerinden biri olma özelliğini taşıyan sınırın sıfır noktasındaki Siyah Kaya Üs Bölgesi’ne gitti. Akar burada Mehmetçiğe hitabında, teröristlerin döktüğü kanın hesabının bugüne kadar sorulduğunu, bundan sonra da sorulmaya devam edileceğini vurguladı. “Diğer faaliyetlerimizin yanı sıra Pençe-1, Pençe-2, Pençe-3... Şimdi de Pençe-Kaplan başladı. Mehmetçiğin yeni bir başarısına şahit oluyoruz. Bunu da inşallah başarıyla sonuçlandıracağız” diyen Akar, TSK’nın Barış Pınarı, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı harekât bölgelerinden İdlib’e, Doğu Akdeniz’den Libya’ya kadar faaliyetlerini sürdürdüğünü dile getirdi. Pençe-Kaplan’daki son duruma ilişkin bilgi veren Akar şunları söyledi:
“Şu ana kadar teröristlerin inlerine, mağaralarına girildi, bu inleri, mağaraları başlarına yıkıldı, yıkılmaya devam ediliyor. Operasyonun başından bu yana 150 civarında mağara ele geçirildi. Bu alçakların tuzakladığı 160 civarında el yapımı patlayıcı ve mayın imha edildi. Çok sayıda mühimmat ve silah ele geçirildi. Şu ana kadar hava, kara birliklerimizin ateşi sonucu 700’den fazla hedef vuruldu.”
Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Adnan Özbal ile buradaki temaslarını tamamlayan Akar, daha sonra helikopterle 1995 rakımlı Namaz Dağı’na gitti. Cudi ve Gabar’ın arasında kalan, teröristle mücadele operasyonlarında önemli bir yere sahip Namaz Dağı bölgesindeki jandarma komando taburunda incelemelerde bulunan Akar, jandarma birliklerini terörle mücadeledeki başarılarından dolayı tebrik etti. Akar ve komutanlar denetleme sonrası bölgeden ayrıldı.
Fransa yalan söylüyor
- Libya açıklarında Türk donanmasının Fransız savaş gemilerini taciz ettiği şeklindeki iddiaları yalanlayan Hulusi Akar, “Bilgi, belge, tüm kayıtlar dikkate alındığında söz konusu iddianın tamamen gerçek dışı olduğu görülmektedir. Konuya dair hazırlanan ve Türkiye’nin haklılığını kanıtlayan belgeler, müttefikler ve NATO karargâhındaki sivil ve askeri yetkililerle paylaşıldı. Bazı müttefiklerimizden siyasi amaçlarına hizmet edecek şekilde suni gündem yaratmak yerine mevcut usûl ve esaslar çerçevesinde ittifakın dayanışma ruhuna uygun hareket etmelerini bekliyoruz. Biz daima diyalog ve koordinasyondan yanayız” dedi.
