
Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu
İYİ Parti'nin İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinde yer alan İl Başkanlığına dün gece saatlerinde iki adet kurşun isabet etti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 13 saat sonra emniyete intikal ettirilen olaydan siyaset devşirerek, saldırıdan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tuttu.
Akşener'in algıları suya düştü: Gerçek hırsız kovalamacası çıktı
Gerçek emniyet ekiplerinin zanlıyı kısa süre içinde yakalamasıyla ortaya çıktı. İl Başkanlığına, tam karşısında yer alan şantiye alanında hırsızlık yapan zanlılara ateş açan inşaat bekçisinin silahından çıkan mermilerin isabet ettiği belirlendi. Bekçi gözaltına alındı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve İstanbul Valiliği yaşananların detaylarını da kamuoyuyla paylaştı.
"Bir felaket olsa da millet bize oy verse diye bekliyorlar"

Kurşunlatmış gibi bir hava oluşturmaya çalışıyor. Bu işlerden anlamayan bilmeyen bir ismin bu açıklamayı yapmasını yadırgamazdım. Bu açıklamayı yapan bir dönem İçişleri Bakanlığı yapmış bir kadın. Böyle bir hadisede nasıl davranılması gerektiğini, nasıl araştırılması gerektiğini provokasyonsa da provokasyonun kime hizmet ettiği ortaya çıkmadan böyle bir açıklamayı nasıl yaparsın? Muhalefetin uzun zamandır böyle bir anlayışı var. Sel, deprem olsun millet bize oy verse. Pandemi olsa, ekonomik kriz çıksa da oy alsak şeklinde bir mantık var. Akşener'in açıklamasına bakınca, "Oh be! Millet bize oy verecek" zihniyeti var. İftira var, beceriksizlik var, kaos var, ne kadar kötülük varsa hepsini toplamış. Olay dün akşam bu saatlerde olmuş İYİ Partililer meseleyi polise 13 saat sonra intikal ettirmiş. Burada bir de kötü niyet var. Bu saldırıyı yapan kasıtlı yapmıştır, provokatif amaçla yapmıştır, biz ne kadar geç bildirirsek, saldırganın yakalanma ihtimali o kadar artar, kaçar diye düşündüler. Seçime kadar bunun üzerinde tepinecekler.
