|

İdlib'e ulaştılar

Ankara’da Rus heyetle görüşme sürerken Halep bombalandı, rejim ise İdlib’de iki gözlem üssümüzü daha kuşattı.

Yasemin Asan
04:00 - 10/02/2020 Pazartesi
Güncelleme: 03:32 - 10/02/2020 Pazartesi
Yeni Şafak
​Ankara’da  Rus heyetle görüşme  sürerken Halep  bombalandı, rejim ise  İdlib’de iki gözlem  üssümüzü daha kuşattı.
​Ankara’da Rus heyetle görüşme sürerken Halep bombalandı, rejim ise İdlib’de iki gözlem üssümüzü daha kuşattı.

Rusya ve İran destekli Esed rejimi, Türkiye’nin bütün uyarılarına karşın saldırgan adımlardan vazgeçmiyor. İdlib güneyinde Han Şeyhun’la başlayan, ardından Maar’ed Numan, Cercenaz ve Serakib’le devam eden işgal süreci yeni bir boyuta taşındı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İdlib-Halep arasındaki Tel Eys ve Raşidin’deki 2 gözlem noktası daha rejim güçlerince kuşatıldı. Ankara’ya gelen Rus heyetle görüşmeler sürerken Rus uçakları Halep kırsalında sivil yerleşim alanlarını vurmaya devam etti. Çeşitli köyleri hedef alan Rus füzeleri 2 sivili öldürdü, 10 sivili de yaraladı. 17 Eylül 2018’de varılan Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib’e saldırılarında 1800’den fazla sivil can verdi. Ocak 2019’dan beri Türkiye sınırı yakınlarına göç edenlerin sayısı 1 milyon 677 bine ulaştı. Ankara, diplomatik temasları her şeye rağmen devam ettirmek istese de sahada rejimin saldırganlığı Mehmetçiğe operasyondan başka seçenek bırakmıyor.


MEHMETÇİĞİN ELİ TETİKTE

Son bir haftalık süreçte tank, top, obüs, zırhlı müdahale aracı, zırhlı personel taşıyıcı, sinyal karıştırıcı, elektronik harp sistemi ve çok namlulu roketatarların da aralarında bulunduğu binin üzerinde araç, İdlib’e gönderildi. Her biri yüzlerce araçtan oluşan konvoylardan bazısı İdlib kent merkezine ulaştı. Türkiye, Rusya ile Soçi’de yapılan anlaşma uyarınca rejim güçlerinin gözlem noktalarının kapsadığı alanın gerisine çekilmesini istiyor. Ancak sahadaki saldırganlık her geçen gün daha da artıyor. 3 Şubat’ta 8 TSK personelinin şehit edildiği saldırının ardından namlular tümüyle rejim hedeflerine yönelmiş vaziyette. 4 binin üzerinde komandonun bulunduğu İdlib’e yönelik dev operasyonun her an başlayabileceği belirtiliyor.

Esed DEAŞ’ı
orduya kattı

İranlı eski diplomat Emir Musevi, Suriye’deki çatışmalar sırasında esir alınan bazı DEAŞ mensubu esirlerin daha sonra rejim saflarına katılarak Esed ve İran lehine operasyonlara katıldığını açıkladı. Lübnan’ın el-Meyadin TV’ye yaptığı açıklamada Musevi, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in, Devrim Muhafızları Ordusu ile bölgede İran adına savaşan güçlere, DEAŞ militanı dahi olsalar kendilerine karşı savaşan güçleri öldürmemelerini, bunun yerine esir alarak ‘ıslah etmelerini’ tavsiye ettiğini anlattı. Bu tavsiyenin, Suriye’deki bazı DEAŞ’lı esirlerin rejim saflarına katılmalarına vesile olduğunu anlatan Musevi, şunları kaydetti: “Suriyeli gençlerden oluşan bazı DEAŞ’lı esirler, hatalarını anlayınca günahlarına kefaret olması için Suriye ordusunun saflarında Deyrizor’un kurtarılmasında yer aldı. Hata yaptıklarını anladıkları için bu noktaya geldiler. (Suriye rejimi) bu güçlerden Suriye topraklarını kurtarmak için istifade etti ve (DEAŞ’lı esirler) diğer tekfirci güçleri yendi.”

Orada insan
bırakmadılar

Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık, rejimin İdlib’deki saldırılarıyla bazı bölgelerde insan kalmadığının altını çizerek, “Eriha’da halen siviller evlerini terk etmediler. Havadan bombalayarak insanları oradan da çıkmaya zorluyorlar. Bu bölgedekilerin tehciri isteniyor” dedi. Bölgedeki kasaba, belde ya da köylerde insanların toplu olarak karar vererek hepsinin bir anda göç başlattığını dile getiren Kınık, “Bir anda 150-200 bin kişi Türkiye sınırına doğru göç etmeye başlıyor. Hemen sınırımızdaki insan sayısı şu an yarım milyona yaklaştı” bilgisini verdi. Kınık, sığınmacılar için kurulmaya başlanan briket evlerden de şöyle bahsetti: “Şu an kalıcı sayılabilecek küçük ev konseptini inşa ediyoruz. Yaklaşık 20 bine yakın briket ev yapacağız ve 20 bin aileyi bu evlere yerleştireceğiz. 2 bin 500 çadır gönderdik. Kampların kapasitesini artırıyoruz, ilave fırınlar açtık, içme suları açıyoruz. Bu insanlar kendi memleketlerine dönmek istiyor ama artık rejimin verdiği ateşkes sözlerine inanmıyor.”



#idlib
#suriye
#terör
4 yıl önce