Türkiye, kanlı terör örgütü FETÖ ile mücadele kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Emniyet'te kapsamlı bir soruşturma başlattı ama bunların dışında 280 bin aktif personel sayısı ile askerin ardından ülkenin en büyük silahlı gücü olan 'Özel Güvenlik Görevlileri' (ÖGG) el değmemiş bir tehlike olarak alarm veriyor.
Özel Güvenlik Federasyonu Başkanı Bülent Perut, ÖGG'lerin 160 bini aşan kısmının 'FETÖ üyesi' olduğunu belirtti. Dahası Türkiye'nin elektrik, su, uçuş, haberleşme, yargı ve sağlık hizmetleri gibi onlarca stratejik kurumu bu yapılara emanet edilmiş durumda. Star'ın haberine göre; Tüm kritik noktalara hakim olan ÖGG'ler, FETÖ ve yabancı istihbarat birimleri ile karanlık olaylardaki bağlantıları ile de gündemde. Uzmanlara göre durum vahim: Ülke güvende değil! ÖGG'ler içinde FETÖ yapılanması var ve önemli kurumların hepsi paralel olarak Pensilvanya'dan rahatlıkla izlenebilir. Hatta, Özel Güvenlik Görevlileri (ÖGG)'ler Türkiye'yi vurabilir!
Emniyet Genel Müdürlüğü rakamlarına göre, Türkiye'de bin 511 özel güvenlik şirketi, 745 de özel güvenlik eğitimi veren kurum var.
ÖGG sertifikası alanların sayısı bir milyon 17 bini aşarken, aktif ÖGG sayısı ise 280 bin. TSK'da ise sivil uzmanlarla birlikte 391 bin 695 personel bulunuyor. 2015 sonu itibariyle 81 ildeki polis sayısı ise yaklaşık 220 bin. Yani ÖGG'ler, Türkiye'de emniyete, Avrupa'da ise 300 bin personelli Yunan Ordusuna bile rakip olacak büyüklükte. Kullandıkları tabancaların yanı sıra, özel izinle ağır silahlara da sahipler.
ÖGG'ler, FETÖ ile mücadelede o kadar kritik bir hal aldı ki, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan 672/2 KHK'da, kamu görevinden uzaklaştırılan polis, jandarma ve askerler için “Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamazlar” ifadesine yer verilmeye ihtiyaç duyuldu. ÖGG sistemine yeni FETÖ üyelerinin girişi bu maddeyle engellendi ancak 'mevcutların ne olacağı' sorusu hala belirsiz.
2004'de çıkarılan 5188 Sayılı yasa ile polis ve askere ait bazı görevleri devralan ÖGG'lerin yetkileri, 2008'de ve 2016'da yapılan düzenlemelerde daha da genişletildi. Polis ve jandarma gibi, şahısları ve araçları el ve köpekle arama, sürücülerin trafik belgelerini kontrol etmeye kadar geniş yetkilere sahip oldu. ÖGG'lere yapılan saldırı, asker ve polise yapılmış gibi sayıldı.
İstanbul Adalet Sarayı'nda Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın DHKPC tarafından öldürülmesi ve Türkiye'yi karanlığa boğan elektrik kesintisi, 15 Temmuz darbe girişiminde cuntacıların Atatürk Havalimanı gibi krıtik noktalara özel güvenlikçilerin yardımıyla sızmaları, ÖGG'lerin 'derin bağlantılarını' da akıllara getirdi.
Geçen yıl adliye baskınının ardından yaptığı açıklamada “Özel güvenlik teşkilatları gözden geçirilmeli” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, ÖGG'lerin yerini polisin alması gerektiğini vurguladı: “Özel güvenlik teşkilatlarının birçok yerde hangi amaçla kimler tarafından, nasıl kuruldukları hepsi soru işaretidir. Üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. Sadece adalet saraylarında değil, birçok kurumlarda artık özel güvenlik bana göre tarih olmalıdır. Hatta stadyumlarda, hastanelerde görev tümüyle polislere bırakılmalı.”
- Bir ÖGG'cinin feryadı
- En çarpıcı bilgilerden biri şüphesiz Tüm Özel Güvenlik Dernekleri Federasyonu Başkanı Bülent Perut'tan geldi. 280-300 bin arası olan “Aktif güvenlik görevlilerinin yüzde 60'ı FETÖ'cü” diyerek, sektördeki tehlikeye dikkat çekti. ÖGG'ler içinde sadece Sakarya'da bir şirketin FETÖ'den kapatıldığını kaydeden Perut, zaman geçirilmeden ÖGG sektörünün araştırılması gerektiğine dikkati çekti.
Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu: TSK ve emniyete bu kadar sızmış olan FETÖ'nün, eli silahlı ÖGG'lere el atmadığını düşünmek saftiriklik olur. Hatta, polisteki gibi belli bir istihbarat taraması olmadığı için ÖGG'lere emniyetten daha fazla sızmıştır. Ülkenin asayişi ve milli güvenliği tehdit altında. Polislerin karıştığı yasadışı dinleme, şantaj işlerinden hava meydanlarından bu FETÖ'cülerin rahatça girip çıkması, kaçması ya da silah sokmasına kadar her şeyde ÖGG'lerin parmağı olmalı. 15 Temmuz'un arkasında üst akıl, TSK ve emniyet içindeki son FETÖ uzantıları ve ÖGG'deki FETÖ'cüleri birleştirerek yeni bir kalkışma da yapabilir.
