RÜŞVETİ ALAN DA VEREN DE CEHENNEMDEDİR
Kazancın helal olması için;
Alış-veriş ve ticarette dürüst olunmalı: Kur’an-ı Kerim’de meşru ölçüler içerisinde yapılacak alışveriş ve ticaretin helal olduğu bildirilmiştir. Buna karşın dürüstlükle bağdaşmayan tavır ve davranışlar yasaklanmıştır: “Ölçüyü tam yapın. Eksik verenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin.”
Kur’an-ı Kerim’de; “Ey inananlar, içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan, içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister” buyurulmaktadır.
MEŞRU OLMAYAN YOLLAR HARAMDIR
Alkollü ve uyuşturucu maddelerden gelir sağlanmamalı: Dinimizde yasak olan şeyleri yapmak haram olduğu gibi, böyle şeylerin yapılmasına yardımcı olmak ve onlardan gelir sağlamak da haramdır.
Çalışma hayatında sorumluluklar yerine getirilmeli: Yüce Allah, “İnsan için ancak çalıştığı vardır” buyurarak emeğin hakkının verilmesini istemiş, Hz. Peygamber de, “Çalışana ücretini, teri kurumadan verin” buyurmuştur. Bu nedenle emeğin hakkını/ücretini vaktinde ödememek ya da eksik ödemek işverenin helal kazancına haram karışmasına sebebiyet verir. Bu bakımdan gerek işveren gerekse çalışanlar elde ettikleri kazancın helal olması için iş akdine uygun olarak karşılıklı görev ve sorumlulukları yerine getirmelidir.
Kazanca kul ve kamu hakkı karıştırılmamalı: İçerisinde kul ve kamu hakkı bulunan kazançlar haramdır ve hesabı ağırdır.
ŞÜPHELİ ŞEYLERDEN DE KAÇINMALIYIZ
Hak sahiplerine hakları ödenmeli
- - Haram bulaşan bir kazanç nasıl temizlenir?
- Harama bulaşan kazanç kul ve kamu hakkının ihlal edildiği kazançtır. Kul ve kamu hakkı ise yaratılmışların hakkıdır. Sevgili Peygamberimiz “Allah’ın huzuruna, hiç kimseye haksızlık yapmadan çıkmayı umuyorum” buyurarak kul ve kamu hakkı konusunda hassasiyetini dile getirmiş; “Her hak sahibine hakkını ver” şeklindeki emirleriyle de ümmetini haklar konusunda duyarlı olmaya davet etmiştir.
- Dolayısıyla herhangi bir şekilde kazancınaharamkarışan veya haksız yollarla servet edinen kişi ya da kişilerin yapmaları gereken, hak sahiplerine haklarını eksiksiz ödeyerek helalleşmek, sonra da yüce Allah’tan af dilemektir. Şayet hak sahipleri bilinmiyorsa onlar adına fakir ve yoksullara vermek ve sevabını hak sahiplerine bağışlamaktır.
Model şahsiyetleri örnek alalım
Helal kazanç konusunda başta Hz. Peygamberimiz olmak üzere helal ve haram duyarlılığına sahip olan model şahsiyetleri de kendimize örnek edinmeliyiz. Mesela Hz. Ebu Bekir halife iken aldığı maaştan, ihtiyacından fazlasını hazineye bağışlaması, Hazreti Ömer’in (ra) özel işini yaparken, devlete ait mumu söndürüp, kendisine ait mumu yakması; Ebu Hanife’nin, borç olarak verilen paranın temin ettiği her çeşit faydanın faiz olacağı endişesiyle alacaklısına ait bir ağacın gölgesinde bile oturmaması gibi davranışları kazançta helal duyarlılığına ulaşmak isteyen müminler için güzel birer bir örnektir.