|

Helali aramak

Helal ve temiz olana kanaat etmeyi desteklemeyen; emeği, alın terini değil, tamahı ve bu uğurda haramı göze almayı kolaylaştıran, yoksulu vahşice kışkırtan, zengini arsızlaştıran kapitalist dünyada, peygamber toplumunun erdemi, temizliği çok daha derinden idrak edilmeli değil midir? Nihayet Dergi'den Münire Daniş, helalin haramla karıştırılması, insanın hem kendine haksızlığı hem Rabbine iftirası olarak değerlendiriyor.

11:00 - 12/05/2020 Salı
Güncelleme: 12:29 - 12/05/2020 Salı
Nihayet Dergi
Helalin haramla karıştırılması, insanın hem kendine haksızlığı hem Rabbine iftirasıdır.
Helalin haramla karıştırılması, insanın hem kendine haksızlığı hem Rabbine iftirasıdır.
“Geçim dünyası" denir bu âleme. Geçim vasıtalarının ardındaysa hayatı şekillendiren helal ve haram eşiği vardır. Toplumsal hafızamızda merkezi bir konuma sahip olan helal ve haram kavramları, hayatın temiz ve meşru yaşanmasının ölçüsüdür. Ne kadar kazanıldığına değil, nerede ve nasıl kazanıldığına bakar ve ancak alın terine, emeğe değer verir bu ölçü. Kâr hanesini değil, ar dairesini muhatap alır.

“Az olsun, helal olsun" kanaati gibi, “hakkım mıdır değil midir" araştırması da işte bu ar dairesi'nin kodlarını ele verir. Biz, “biz" olalı bu dairede yaşadık. Haramdan korkmayan, helali gözetmeyen bir dünyaya yabancıyız. Biz, “biz" olalı, harama bulaşarak helal bir hayat yaşanamayacağına; ancak helal ve temiz olanın fıtratı koruyan bereketli bir geçim sağlayacağına inandık.

İçinde emek, alın teri bulunmayan “yolunu bulma"nın, “menfaate tapınma"nın, “fırsatı kâra çevirme"nin, “kâra kâr katma"nın dümenine yabancıyız. Bu toplumun her hanesine atasından kalan ortak vasiyet, “Haramın temeli olmaz, az ye helal kazan" nasihatidir. Zira “Allah temizdir, ancak temiz olanı kabul eder."
  • 1:
    Haram lokma ki fıtratı bozar, ameli bozar, nesli bozar, hayatı bozar. Öyle bir kir, öyle bir arsızlıktır ki onunla beslenen bedeni ancak cehennem ateşi temizler.
  • 2:
    Öyle bir cüruftur ve öyle bir tıkanmaya sebep olur ki, rahmeti keser; haram yiyene salih amel nasip olmaz, duası kabul edilmez. Allah Resulü'nün, “Bir adam düşünün ki, Lebbeyk, Saddeyk diyerek Allah'ın evine doğru yola çıkar, saçı başı elbisesi toz içinde oraya varır ve el açıp dua eder; fakat yediği haramdır, içtiği haramdır, giydiği haramdır, bu adamın duası nasıl kabul olsun?" diye tarif ettiği üzere…

Helalin haramla karıştırılması, insanın hem kendine haksızlığı hem Rabbine iftirasıdır; öyle korkutucu bir cürümdür ki şüphelisinden dahi kaçınmak, hassasiyet tedbirine sığınmak gerekir.

Allah Resulü (s.a.v.), “Hurma hurmayla, buğday buğdayla, tuz tuzla eşit miktarda ve peşin olarak mübadele edilir." buyururken haksızlığın zerresine dahi bulaşmamayı öğretiyordu. Kendisine dönüp gelen zekât memuru; “Ya Resulûllah, şunlar toplanan zekâttır. Şu da bana verilen hediyelerdir." diye görevini teslim ettiğinde mübarek yüzü bulutlanan Efendimiz (s.a.v.); “Evinde otursaydın bu hediyeler sana verilir miydi? Allah'a yemin ederim, sizden biriniz hakkı olmayan bir şey alırsa, kıyamet gününde o aldığı şeyi yüklenmiş vaziyette Allah'ın huzuruna çıkar…" diye ikaz ederek, sorumluluk almanın haramı meşru kılmayacağını öğretiyordu.

Hz. Ebu Bekir, ashaptan Allah Resulü'ne en çok benzeyendi. Kim bilir açlığının kaçıncı gününde, hizmetlisi bir tas yemeği getirip ona ikram etti. O da aldı, birkaç lokma yedi. Derken “Bu, neredendir?" diye şüphelendi. Hizmetlisi, “Ben" dedi, “iman etmeden evvel kâhinlik yapardım, o zamandan bir alacağım vardı, borçlu borcunu ödedi; ben de bu yiyeceği onunla sağladım…" demeye kalmadan, Ebu Bekir (r.a.) ağzındakini tükürdü. Yetmedi, parmağını boğazına sokup yuttuklarını çıkardı. Haram bir yoldan kazanılan da haramdır. “Ben, Allah Resulü'nün, 'Vücuduna haram lokma gireni ancak ateş temizler.' dediğini duymuştum." dedi.

Zenginliğe yol bulanın helal midir değil midir kaygısı, şüpheli olandan kaçınması, yoksulun kanaatle edeplenmesi ve hakkı olmayana göz dikmeyi zül sayması peygamber toplumlarının ahlâkıdır. Ancak bu toplumda zenginler erdemle, fakirler masumlukla anılır. Ancak bu toplumda zenginin yoksulu imrendirmesi, utandırması; yoksulun da elde edemediğine haset etmesi, tamah etmesi, zaruret zorlamadıkça tenezzül etmesi haramdır. Biz, “biz" olalı ve bu toplumun devamı olarak kaldığımız sürece haramı “haram", helali “helal" bildik.
  • Helal ve temiz olana kanaat etmeyi desteklemeyen, emeği, alın terini değil, tamahı ve bu uğurda haramı göze almayı kolaylaştıran, yoksulu vahşice kışkırtan, zengini arsızlaştıran kapitalist dünyada peygamber toplumunun erdemi, temizliği çok daha derinden idrak edilmeli değil midir?
Modern dünyanın organizasyonu, insanı, kazanmaya imrendirerek tüketime alıştırdı ve tüketebileni yoksulluk utancından kurtardığına inandırdı. Peygamber Efendimizin; “Âdemoğlunun iki vadi dolusu altını olsa, muhakkak üçüncüsünü isterdi. İnsanın gözünü ancak toprak doyurur." diye tarif ettiği hırs ve tamah çağının zirvesindeyiz.

Haramı meşrulaştıran batıl bir kültürün araçlarının sızmadığı toprak parçası yok. Haram; arzu yaratarak, mutluluk vadederek giriyor hayatlara. İnsanı haz almaya, mutlu olmaya kışkırtıyor. Kazanmak ve tüketmek üzerinde yükselen bu mutluluk, insandaki idraki de bulanıklaştırıyor. Haram; bir kir, bir tıkanıklık, tahrif ve utanç olmaktan çıkıp haz alma enerjisi olarak sahte bir tanıma bürünüyor. Haramın bin bir maskesi, sayısız dili var artık ve bu maskeler ardında meşruiyet kazanabiliyor. Helalin kavramları; emek, alın teri, kanaat, huzur, edep, sabır, izzet… Haramın kavramları; kolay kazanç, haz, mutluluk, haset, hırs, israf… Hangisi hâkim dersiniz?

Efendimiz (s.a.v.); “Helali aramak cihaddır." buyurmuştu. Helal bellidir, haram da bellidir ama insanın doymayan gözü, arzulara meyli de malûm. Helal ve haramı karmaşık hale getiren bu azgın dünyada, haramın hissettirdiği utanmayı, dehşeti duyup duymadığımızı her gün denetlemek kaçınılmaz… Buza dokunmak için uzanırken soğuğun idrakinde olduğumuz gibi, haramı ateşle idrak etmekte olduğumuzu her gün netleştirmek…

Her gün, “Rabbim! Helal bana yetsin, artsın" diyen peygamber duasıyla güne başlamak, helali cihad idrakiyle aramak nasibimiz olsun inşallah.
#Helal lokma
#Peygamber Efendimiz
4 yıl önce