|

2. Yeditepe Bienali başladı: Çerçevenin dışına çıkmamız gerek

II. Yeditepe Bienali “Çerçeve içi Çerçeve Dışı” temasıyla başladı. Dört farklı mekânda sanatseverler ağırlanırken, onlarca eser bir araya geliyor. Bienal, sergileme biçimlerinde çerçevenin dışına çıkmayı ve eserlere bu şekilde bakabilmeyi öneriyor.

Merve Akbaş
00:00 - 9/01/2022 Pazar
Güncelleme: 15:28 - 7/01/2022 Cuma
Yeni Şafak
​2. Yeditepe Bienali
​2. Yeditepe Bienali

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı’nın iş birliği ile düzenlenen 2. Yeditepe Bienali başladı. “Çerçeve” fikrini temel alan ve “Çerçeve İçi - Çerçeve Dışı” temasıyla yola çıkan bienal, 7 Mart’a kadar 2 ay boyunca sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Bienalin mekânları ise hem tema ile hem de eserlerle farklı etkileşimler kuruyor. Hâlâ restorasyonu devam eden Süleymaniye Külliyesi içinde bulunan Darüzziyafe, Nuruosmaniye Mahzen, Yedikule Hisarı ve Cam Küp Galeri’de bu eserler görülebilir.

ÇERÇEVE KISITLAMA MI, HÜRLEŞME Mİ?

Bienalde 226 sanatçının 228 sanat eserine 4 farklı mekânda ev sahipliği yapılacak. Etkinliğin basın toplantısında bilgi veren bienal küratörü ve aynı zamanda Haus der Kunst Müzesi Sanatçılar Kurumu Başkanı Berkan Karpat, Batı dillerinde "çerçeve" kelimesine karşılık gelen kelimelerin çoğunlukla “sınırlılık” anlamı taşıdığına vurgu yaparak, şunları anlattı: “Türkçe’de çerçevenin böyle bir anlamı olduğunu söylemek zor. Esasen çerçeve, bizde dairenin görece yeni bir kullanımı. Evvelce bir şey dairesinde diye konuştuğumuzdaki anlamı şimdilerde çerçeveye taşımışız gibi görünüyor. Bu yüzden de ‘çerçeve’, sınırlama ve kısıtlamadan ziyade, bir ilişkiler ağına ve buna bağlı olarak bir hürleşmeye işaret ediyor.” Karpat, klasik Türk sanatlarıyla ilgilenen ve eserlerini çağdaş sanat anlayışıyla yorumlayan sanatçıların kendilerini çağdaş sanattan farklı bir konumda düşündüklerinin altını çizerek, kendi ruh dünyasına ait olanı sanatında kullanan sanatçıların kendisi için çok kıymetli olduğunu da belirtti.


ÇAĞDAŞ YORUMLARA KADEMELİ AÇILIM

Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan da “Mekanlar klasikten çağdaş yorumlara kademeli olarak açılarak ilerleyecek” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Bienalin ilk basamağında restorasyonu hâlâ sürmekte olan Süleymaniye İmareti bulunuyor. Süleymaniye külliyesinin kuzeybatısında yer alan ve ‘Darüzziyafe’ adıyla da bilinen bu muhteşem yapı, bir Mimar Sinan yadigarı ve klasik mimari sanatımızın özgün unsurlarını üzerinde taşıyan bir mekân.” Öte yandan Turan Yedikule Hisarı’nda da titizlikle sürdürülen bir restorasyon çalışmasının devam ettiğini, restorasyon tamamlandığında İstanbul’a kıymetli bir kültür ve sanat mekânı armağan etmiş olacaklarını dile getirdi. Öte yandan yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle bienali bir yıl ertelemeli olarak gerçekleştirdiklerini de söyledi.


DÖRT MEKÂN, DÖRT BAĞLAM

Bienal mekânlarına yakından bakacak olursak restorasyonu devam eden Süleymaniye Külliyesi İmareti Darüzziyafe, Fatih Cam Küp Galeri, Nuruosmaniye Camii Mahzen ve Yedikule Hisarı şehrin karakteristik alanlarını kapsadığını da görüyoruz. Bu nedenle eserlerle mekân üzerinden de bir bağ kurulduğu söylenebilir. Mekânların mimari özelliklerine uygun bir düzen içeren sergileme yöntemleri, Süleymaniye Camii İmareti Darüzziyafe’de mekânın simetri ve asimetrisini içselleştiren yataylığı, Mahzen’de su ile ilişkisine işaret eden bir tür iniş ve ağırbaşlılığı, Yedikule Hisarı’nda ise dikey bir hareketi esas alıyor. Bu nedenle restorasyonu devam eden Süleymaniye Camii İmareti Darüzziyafe’de yer alan ve geleneksel tarzda çalışılmış 250’den fazla eser sanatçının çalışma görme pratiğine uygun şekilde ve kitap sanatları mekanına gönderme yapacak şekilde düzenlenmiş.


KAPALI ÇERÇEVELER

Eserlerin çerçevelerini kapatan veya bazen tamamen gizleyen düzenlemesi, muhataplara belli bir bakış açısını, “çerçevelemeyi” dayatmaktan ziyade kendi görme biçimini bulması için imkân tanıma olarak sanatseverlere iletiliyor. Aynı zamanda geleneksel sanatların günümüz kültür endüstrisi içindeki konumlarına dair sorgulamaya da işaret ediyor. Fatih Cam Küp Galeri’de ise 2. Yeditepe Bienali’nin eser ve mekanlarını dijital olarak gezmek mümkün.

GELECEĞE DAİR SORULAR

Nuruosmaniye Camii Mahzen’deki çalışmalar ise geleneksel sanat eğitimi almış sanatçıların sanat icrası ve sergileme tarzları hakkındaki sorularını görünür kılma çabasının sonucu olarak yerleştirilmiş. Yedikule Hisarı’nda yer alan çalışmalar ise daha çok hem çağdaş sanatın hem de geleneksel sanatın sergileme pratiklerinin geleceğine dair sorular sorduruyor.


Mana dünyasında bir imkân

  • Klasik Türk Sanatları Vakfı Başkanı Muhammed Emin Demirkan da bienalin ilk kez 2018’de gerçekleştiğini hatırlatarak, Yeditepe Bienali’nin klasik Türk sanatlarını ve onların güncel yorumlarını özgün teknikler ile sergilemeye odaklanan uluslararası bir platform olduğunu ifade etti. Demirkan, bienalin düzenlenme amaçlarına da değinerek, “Bienal, gelenekli sanat kültürümüze yeni değerler kazandırmak adına geniş bir zemin oluşturmaktadır. Kadim mekanlarda sergilenen eserler ‘çerçeve içi çerçeve dışı’ temasıyla sanatseverlere kendi mana dünyasında olanı bulması için imkan tanımaktadır” şeklinde konuştu.

Farklı yorumlar görülmeyi bekliyor

Bienalde birbirinden farklı eserler sanatseverleri bekliyor. Bu eserlerden biri aynı zamanda bienalin küratörü olan Berkan Karpat’a ait. “36” isimli enstalasyonu. Bir diğeri ise tezhip sanatçısı Gülnihal Küpeli’nin “SeyrüSüluk” isimli QR kodlardan oluşan çalışması. Bienalin sanatçıları arasında Asiye Kafalıer Dönmez, Mustafa Çelebi, Savaş Çevik, Abdurrahman Depeler, Fuat Başar, Mehmet Memiş, gibi önemli isimler yer alıyor.

Eski sorulara yeni cevaplar

  • Bienalin teması “Çerçeve İçi – Çerçeve Dışı” hem sanatla ilgilenenlere hem de sanatseverlere bazı sorular sordurtuyor. Geleneksel sanatların modern dönemde kendi mekânlarından, yani kitap ve mimari mekânlarından uzaklaştıktan sonra sergi mekânlarında kendilerini bir çerçeve içinde göze ve muhataba sunmaları ne anlama geliyor? Günümüzde bizi çerçeveleyen kültür endüstrisi sahnesinin dışından bakabilmek mümkün mü? Yani, tezhip, hat, minyatür ve ebru gibi disiplinlere ayırdığımız sanatlarımızın son iki yüz yıl içinde bütünlüklerinin ayrılması, çerçevelenip duvara asılmaları kendi geleneklerinde ve algılanışlarında neleri değiştirdi? Bu cevaplar bienalin sergileme biçiminde ve eserlerin yerleştirilmeleri izlenerek sanatseverlerce de aranabilir.
#​2. Yeditepe Bienali
#Fatih Belediyesi
#Klasik Türk Sanatları Vakfı
#Süleymaniye Camii
2 yıl önce