Kültür sanat dünyasının önemli isimlerinden yazar, şair akademisyen İrfan Çiftçi geçirdiği kalp krizi sonucu genç yaşta aramızdan ayrıldı. Henüz 55 yaşında olan Çiftçi kültür sanat alanında yaptığı hizmetlerle tanınıyor. 1994 seçimlerinden sonra belediyecilikte kültür sanat etkinliklerine yön veren Çiftçi aynı zamanda Türk dünyasının kültür atlası için de uzun yıllar emek harcadı. Çiftçi için yarın (5 Temmuz’da saat 12.00’de) İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünde tören düzenlenecek. İrfan Çiftçi’nin cenazesi aynı gün Fatih Camisi’nde öğle vakti kılınacak namazın ardından Gebze’de bulunan aile mezarlığına defnedilecek.
15 Temmuz sonrası Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliğinde Kültür ve Tanıtma Müşavirliği görevinde bulunan Çiftçi son olarak İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yapıyordu. İÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Emeksiz, «Kars yöresi ve Azerbaycan başta olmak üzere aşık tarzı eserlerin arşivine büyük emek verdi. Öğrenci kulüpleri ile İÜ Öğrenci Kültür Merkezinde (ÖKM) başlayan edebiyat ve kültür faaliyetleri son olarak Bakü’de kültür müşavirliği ile devam etti. Akademi ve kültür camiasının sohbet ehli simalarındandı” diye konuştu.
BİR KÜLTÜR KARINCASI
İÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz da Çiftçi’nin uçları buluşturan aklın merkezi olduğunu hatırlatarak «1980 kuşağının buruk sessizliğini bozan bir genç adam. Sevecen, babacan tavrıyla neşeyi ve hüznü art arda yaşayabilen bir şair» ifadelerini kullandı. Çiftçi’nin bir “kültür karıncası” ve “dergi kurdu” olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Benim kuşağımın bir ağabeyi ve arkadaşı olmayı başarmış bu neşeli adam için Türklük ve Müslümanlık mevcut tariflerin çok ötesindeydi. Dünyayı anlamak ve zamanın ruhunu yakalamak için uykusuz kalan bir modern dervişti.” dedi.Küratör Mehmet Lütfi Şen ise « Konulara çok başka bir açıdan bakardı her zaman ve bu baktığı açı çok modern olurdu ama kökleri tarihin en derinlerinden gelirdi» ifadelerini kullandı.
Ata yurdundan el alırdı
- İrfan Çiftçi’nin tarihine bağlı olduğunu aktaran Şen şunları söyledi:” Ata yurdundan el alır, çağdaş dünyada doğru bir bakış açısı üretirdi. Gerçekten onunla birlikte olunan toplantılar tam bir İrfan meclisi olurdu. Adıyla müsemmaydı.”
