|

Tarihi bugünle oku: KASAM tarafından düzenlenen panelde Lübnan konuşuldu

Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi, Beyrut’taki patlamayla sarsılan Lübnan’ı masaya yatırdı. Prof. Zekeriya Kurşun’un katıldığı panelde önemli mesajlar verildi.

Haber Merkezi
03:16 - 30/08/2020 Pazar
Güncelleme: 03:21 - 30/08/2020 Pazar
Yeni Şafak
Karadeniz Stratejik Araştırma Merkezi’nde (KASAM)  düzenlenen Lübnan paneli
Karadeniz Stratejik Araştırma Merkezi’nde (KASAM) düzenlenen Lübnan paneli

Karadeniz Vakfı’na bağlı düşünce kuruluşu Karadeniz Stratejik Araştırma Merkezi’nde (KASAM) düzenlenen Lübnan panelinde Ortadoğu uzmanları Akdeniz’de yaşananları, tarihten bugüne Fransa’nın bölgedeki saldırgan politikalarını ve jeopolitik rekabetin Lübnan’a etkisini konuştu. KASAM Başkanı Yusuf Cevahir’in açılış konuşmasıyla başlayan panelde Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Dr. Vehbi Baysan ve Dr. Tuba Yıldız, Lübnan’daki bölünmüşlük problemini ele aldı. Prof. Kurşun, Sultan 3. Selim döneminde Fransızların Doğu Akdeniz’i fethetme teşebbüslerini tarihi vakalar üzerinden ele alarak günümüzdeki gelişmelerle birlikte değerlendirdi. Kurşun şunları söyledi:

İBRETLİK VAKALAR

“Fransa’nın 1798’de Mısır ve Suriye’yi ele geçirmek için hazırladığı donanmanın istihbaratını İstanbul’a İngilizler ulaştırdı. İngilizler, Fransa’yı durdurmak için böyle yapmışlardı. Bu haber üzerine Osmanlı Hükümeti Paris’teki sefarete emir gönderip bu istihbaratın doğruluğunun araştırılmasını istedi. Bir süre geçtikten sonra hükümet iki mühim mektup aldı. Bunlardan biri Paris’teki Osmanlı elçisinden diğeri Mısır’dan gelmişti. Mektupta yazanlar Sultan’a arz edilmek istenince Sultan 3. Selim önce Paris’ten gelen haberi merak etti. Elçinin raporuna göre Fransa hariciyesi Akdeniz’deki donanmanın İtalya tarafına gideceğini, Osmanlı topraklarına saldırmak gibi bir hedefinin asla olmadığını bildirdi.”

ASLA UNUTMAYIN

“Sultan’a arz edilen Mısır mektubunda ise Fransız donanmasının Mısır’a yaklaştığı, vaziyetin acil ve tehlikeli olduğu arz edilmişti. Bunun üzerine Sultan, Paris sefaretindeki elçisini ‘eşek herif’ olarak kaydetti. Bu ifadeyi Paris’ten gelen raporun üzerine de yazdırdı. Paris raporu ve Sultan’ın verdiği cevap ibretlik bir tarihi belgedir. Bugün Doğu Akdeniz’de haklarını savunma mücadelesini veren Türkiye için asla unutulmaması gerekir. Yakın zaman öncesine kadar Türk hariciyesinde hâlâ Fransa’nın olduğu yerde Türkiye’nin iddialı olmaması gerektiğini düşünen diplomatlar vardı. Tarihi bugünle birlikte okumak ve dikkatli olmak gerekiyor.”

İttifaka girdiler

  • Ortadoğu uzmanı Dr. Vehbi Baysan, Doğu Akdeniz’deki zengin karbon kaynakları Türkiye’ye yedirmemek gibi bir ortak çıkarda buluşan pek çok ülkenin, bu ortak payda üzerinden ittifaklara giriştiğini hatırlattı. Dr. Baysan, bölgede yer alan Lübnan’ın da bu ortamda zarar görüp yıprandığını ve Lübnanlıların kendi ülkelerinin geleceğine müdahale etmekte zor durumda kaldığına, hatta Macron’un son Lübnan ziyaretinde bile Lübnan Cumhurbaşkanının Fransa Cumhurbaşkanı ile eşit tutulmadığına dikkat çekti. Lübnan’in mezhep taassubu ve siyasi anlaşmazlıklarla bölündüğünü dile getiren Dr. Tuba Yıldız ise ülkedeki durumu şahit olduğu olaylarla anlattı. 4 Ağustos’taki büyük patlama sonrası Lübnan’a bazı yardımlar gönderilmesine aracılık ettiğini söyleyen Yıldız, Lübnanlı arkadaşının “Bu yardımları sadece Müslüman olanlara mı verelim, yoksa Hıristiyan olanlara da verebilir miyiz?” diye sorduğuna dikkat çekti. Ayrıca patlamadan sonra Lübnan Başbakanı Hasan Diab’ın limanda yaşananları hayretle karşıladığını, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ise “Eğer biz Lübnan’a müdahil olmazsak iç savaş çıkar” diyerek adeta tehdit eder gibi konuştuğuna atıf yaptı.
#KASAM
#Lübnan
#İttifak
#Zekeriya Kurşun
4 yıl önce