|

Selimiye’nin gölgesindeki şaheser: Muradiye Camii

Adı Edirne ile bütünleştiği için hep Selimiye Camii bilinir, hatırlanır. Oysa Selimiye’nin hemen yanı başında Edirne’nin sinesine nakış gibi işlenmiş, çini estetiğini 15. yüzyıldan günümüze taşıyan Muradiye Camii vardır.

Haber Merkezi
00:26 - 21/04/2021 Çarşamba
Güncelleme: 00:29 - 21/04/2021 Çarşamba
Yeni Şafak
Muradiye Camii
Muradiye Camii

Edirne Muradiye Camii, Türk süsleme sanatlarından çini işçiliğinin en nadide eserleri arasında tüm güzelliği ve görkemiyle 15. yüzyıl estetiğini günümüze taşıyor. Osmanlı padişahı 2. Murat’ın 1436 yılında Sarayiçi mevkisine hakim bir tepeye yaptırdığı, zaviyeli camilerin en güzel örneklerinden olan ibadethane, ihtişamını iç ve dış yapısıyla korumaya devam ediyor. Geniş bir avlunun içine kesme taşlarla yapılan tek minareli cami, dış görünüşünün yalınlığına karşın iç süslemesi yönünden 15. yüzyıl Osmanlı sanatının en önemli yapıtları arasında bulunuyor. Mihrap ve duvarlarda doğal çiçek motifleri ile işlenmiş altıgen mavi, ak çini levhalar ve bunların arasında firuze renkli düz üçgen levhalar yer alıyor.


ERKEN DÖNEMİ TEMSİL EDİYOR

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk İslam Sanatları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülgün Yılmaz, Osmanlı çini sanatının erken dönemlerini temsil eden, beyaz zemin üzerine mavi desenli duvar çinilerinin en güzel örneklerinin Muradiye Camisi’nde de bulunduğunu söyledi. Yılmaz, caminin mihrabındaki bitkisel ve geometrik süslemenin yazıyla bütünleştiği bir başyapıt olduğunu vurguladı. Renkli sır ve sıratlı tekniğinin başarılı bir biçimde kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Yılmaz, şunları kaydetti: “Muradiye Camisi’nde mihrabın yan duvarlarını karşılıklı kaplayan sır altı mavi beyaz altıgen çiniler ve aralarındaki firuze sırlı üçgen parçalar, çini sanatımız için son derece önemli örneklerdir. Suriye ve Mısır’daki aynı dönem yapılarında da rastladığımız stilize bitkisel kompozisyonlar ve geometrik geçmeler, tarihte doğuyla batı arasındaki ticaretin en değerli parçaları olan Çin porselenlerindeki motiflerin İslami zevke göre uyarlanmış formlarını gösterir.”


EN DEĞERLİ ÖRNEKLERDEN

Bu tekniğin Muradiye Camii’nde incelikle yansıtıldığına dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti: “İranlı gezici ustaların, Çin, Suriye, Mısır ve İran’dan getirdikleri motifler Türk ustaların Anadolu motiflerine karışmış, Bursa, Edirne ve İstanbul yapılarının duvarlarına, mihraplarına süs olmuştur. ‘Çok renkli sır’ tekniği, 15. yüzyıl başından 16. yüzyılın ortalarına kadar varlığını sürdürür. Muradiye Camii çinileri de bu tekniğin ve kültürler arası etkileşimin en değerli örneklerinden biri olarak geçmişten günümüze mağrur ve mütevazı, nice öyküler anlatmaktadır dinlemeyi bilen kulaklara.”

#Muradiye Camii
#Edirne
#Selimiye
3 yıl önce