|
Anayasa ve başkanlık sisteminde yol haritası
Siz bu satırları okurken ben Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika gezisinde olacağım.
. Onu Gana, Nijerya ve Gine takip edecek. Demirel geziye çıkarken, “Gelin ata binmiş ya nasip, demiş” der, ardından ünlü kahkahasını atardı.


Afrika gezisine çıkmadan önce bütçe görüşmeleri nedeniyle Meclis'teydim. İktidar kulisi hareketliydi. Bakanların biri geldi, diğeri gitti. Başbakan, kimi zaman kuliste oturup milletvekilleriyle sohbet etti, kimi zaman Genel Kurul'da görüşmeleri takip etti.



Kuliste bakanlarla sohbet ettik. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile Cansel kızımızın intiharı üzerine

konuştuk. Sema Ramazanoğlu, iyi hal indiriminin kaldırılması için bir mücadele başlattı. Bakan hanımı çok kararlı gördüm. “Kararımın arkasında kapı gibi duracağım” dedi. Gül gibi evlatlarımızın hayatlarını söndüren cani ruhlu insanlara iyi hal indirimine ben de isyan ediyorum. Neyin iyi haliymiş? Özgecan'lara kıyanlara, Cansel'leri intihara sürükleyenlere hangi hallerinden dolayı iyi hal indirimi uygulanacak? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'nı sonuna kadar destekliyorum.



Bir süre Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile sohbet ettik. Biz konuşurken Müezzinoğlu'nun telefonu çaldı. Bize yarım döndü, elini ağzına götürerek konuşmaya başladı. Bir anda yüzü düştü. Arayan Mardin Valisi'ydi.

istiyordu. “İnşallah şehit haberi gelmez” diye dua ettik. Daha önce bölgeye 3 adet zırhlı ambulans gönderilmiş. Sağlık Bakanı, “16 zırhlı ambulansı daha gönderdik” dedi. Savaşın dahi bir hukuku vardır. Suriye iç savaşı devam ederken, ambulanslarımız Kobani'den yaralıları taşırken ateş açılmadı. Ama Cizre'de, Sur'da ambulanslara ateş açan, hastanelere roketle saldıran bir vahşete tanık olduk.



Bütçe görüşmelerine ise Başbakan'ın sözleri damgasını vurdu. Davutoğlu, muhalefetin fitne çıkarma çabalarına

: “

AK Parti siyasetinin efsanevi kurucu lideri Erdoğan'dır. Ben efsanevi bir liderden genel başkanlığı devraldım

”.



AK Parti'yi AK Parti yapan ruh bu. AK Parti, içinden iki Cumhurbaşkanı üç Başbakan çıkardıysa, bu irfandan süzülerek gelen kültürün payı büyük. Başarının sırrı burada yatıyor.



AK Parti, liderini Cumhurbaşkanı yaptı. Bir siyasi hareketin rüştünü ispat etmesi açısından çok önemlidir bu. 14 Mayıs 1950'den sonra Celal Bayar'ın Cumhurbaşkanı adayı olduğu zaman yaptığı konuşma bu açıdan çok değerlidir. Erdoğan ise Cumhurbaşkanlığı görevini devralmadan önce, partisinin geçiş sürecini bizzat yönetti. Özal, ANAP'ta bunu yapamadı. Yılların kurt siyasetçisi Demirel, DYP'de bunu başaramadı. Özal'a rağmen Mesut Yılmaz, Demirel'e rağmen Tansu Çiller seçildi. Erdoğan buna fırsat vermedi. Sadece AK Parti'ye değil, Türk siyasetine büyük bir liderlik yaptı. Çünkü iktidar partisinde yaşanacak bir kaos, ülkenin siyasi istikrarını doğrudan etkilerdi. AK Parti büyük bir dönüşümü sancısız atlattı. Birlik ve beraberliğini muhafaza etti. Davutoğlu'nun, “

Bütün delegelerin oy birliğiyle geldim”

sözü önemli. Ama asıl önemli olan, “

çıkışıydı. CHP'de sadece kasetle gelen bir genel başkan sorunu yaşanmıyor. CHP, Genel Başkanını kasetle tasfiye eden bir parti. O nedenle halka umut vermiyor.



AK Parti kadroları şimdi yeni bir sınava hazırlanıyorlar.



Yeni anayasa ve başkanlık sistemi.



Başbakan Davutoğlu ile Konya'da sohbet ederken, Uzlaşma Komisyonunun devam etmesi için Meclis Başkanı İsmail Kahraman'la görüşeceğini söylemişti. Meclis Başkanı, komisyonun devam etmesi için 4 partinin liderine mektup göndererek çağrı yaptı. “Ağzını büzmesinden Ömer diyeceği belliydi” misali, CHP'nin tavrını sürdüreceği anlaşılıyor.



AK Parti eğer mümkünse

dört

partiyle, değilse MHP ve HDP'nin katılımı ile üç partiyle, eğer değilse tek başına yeni anayasa için yola çıkacak. Başkanlık sistemini esas alan yeni anayasa teklifini Meclis'e sunacak.


Burada izlenecek yol çok önemli. AK Parti şimdiye kadar tüm işini milletle gördü. Anayasa yapım sürecinin başkanlık sistemine desteğin artacağı bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Bu maksada dönük bir yol haritası oluşturuyor. Nisan ayında sahaya çıkılacak. Birkaç değerlendirme söz konusu.


  1. 1-Sadece başkanlık sistemi üzerinde durmayalım, anayasayı bölüm bölüm tartışmaya açalım. Arama konferansları düzenleyelim.
    Önce kuvvetler ayrılığını tartışalım. Sonra bölümlerine geçelim. Yasamayı, yürütmeyi, yargıyı masaya yatıralım
    . Her ay bir bölüm tartışılsın.
  2. 2
    -
    Başkanlık sisteminin artılarını ön plana çıkaran pozitif bir kampanya yürütelim
    . Başkanlık sistemini anlatırken parlamenter sistemin aksayan tarafları üzerinde duruyoruz. Darbe dönemlerinde sınırları çizilmiş bir parlamenter sisteme sahibiz. Çözüm değil, kriz üreten bir sistem. Siyasi istikrarsızlık ve vesayet kurumları nedeniyle etkin bir yönetim sağlanamıyor. Parlamenter sisteminin negatif tarafları üzerinden başkanlık sistemini anlatmak yerine, pozitif taraflarını ön plana çıkaralım. Başkanlık sisteminin Türkiye'ye ne getireceğini, insanlarımıza ne kazandıracağını anlatalım.

Yeni anayasa ve başkanlık sistemi için sahaya çıkarken en çok dikkat edilmesi gereken nokta, toplumsal psikoloji olacak. 20 Temmuz 2015 tarihinden bu yana PKK'nın şehir savaşları, Suriye konjonktürü ve canlı bomba eylemleriyle Türkiye çok ağır bir terör baskısı altında. Toplum beka kaygısı ve terör endişesi taşıyor. Bu psikolojiyi dikkate alan bir kampanyanın yürütülmesi gerekiyor.



Bu arada Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın yabancı basına yaptığı açıklamalar, bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet partileri tarafından polemik konusu yapılmaya çalışıldı. Yabancılar, “AK Parti, anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşmak için erken seçime gitmeyi planlıyor mu?” sorusunun cevabını arıyor. Kalın'ın bu soruya verdiği cevapta yadırganacak bir şey yok. “Erken seçim olmayacak” demenin Meclis'in yetkisiyle bir ilgisi yok. Asıl önemli olan İbrahim Kalın'ın anayasa ve başkanlık sistemi için iki ayrı referandum olabileceği yönündeki

. Muhalefet, çifte referandum önerisine odaklanmalı.


#​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
#​Başbakan Ahmet Davutoğlu
#gündem
#politika
#kulis
8 yıl önce
Anayasa ve başkanlık sisteminde yol haritası
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’