Kalkınma ajanslarının derin sessizliği

04:007/10/2016, Cuma
G: 16/09/2019, Pazartesi
Ahmet Ulusoy

Kalkınma ajansları (KA) bölgesel kalkınmanın, bölgenin potansiyelinin ve yeteneklerinin ortaya çıkarılması ve harekete geçirilmesi amacıyla kurulan yâri özerk kuruluşlardır.



Kalkınma ajanslarının temel faaliyet amaçları;

bölgesel bazda rekabet edebilirliği arttırmak

,

sosyal gelişme ve bütünleşmeyi sağlamak

,

gelişmiş altyapı ve sürdürülebilir çevre inşa etme

k şeklinde sayılabilir.



**



Dünya'daki ilk kalkınma ajansı deneyimi ABD'deki “

Tennessee Valley Authority

(TVA)”dır (18 Mayıs 1933).



1930'lu yıllarda bölgedeki nehirden ve onun sağladığı doğal kaynaktan yararlanmak, sel baskınlarını kontrol altına almak, gemicilik-denizcilik faaliyetlerini geliştirmek ve elektrik üretmek amacıyla barajların kurulduğunu ifade edebiliriz.



Günümüzde TVA, bünyesinde olan 29 hidroelektrik barajı, 11 termik santrali, 3 nükleer santral, rüzgar türbinleri, metan gazı ve güneş panelleri ile faaliyetlerine devam etmektedir. Sürekli sel baskınlarına maruz kalan, fakirliğin yaygın olduğu bölge bugün orman ürünleri sanayi ve elektrik enerjisi üretimi merkezi konumuna gelmiştir.



TVA Kalkınma ajansı örneğinin en başarılı örneklerinden biridir ve bölgeyi

ekonomik refah

anlamında dönüştürmüştür.



**



1960'lı yıllarda İngiltere'de, sonraki yıllarda bütün Avrupa'da, Doğu Asya'da ve tüm dünyada bölgesel dengesizliklerin giderilmesi düşüncesiyle yaygınlaşan kalkınma ajanslarının kurulma süreci Türkiye'de AB müzakereleriyle başlamıştır. birlikte 2006 yılından itibaren başlamıştır.



Bakanlar Kurulu Kararı ile 2006'da 2, 2008 yılında 8 ve 2009 yılında 16 olmak üzere,



Türkiye'nin tamamını kapsayacak şekilde

toplam 26 kalkınma ajansı kurulmuştur

.



**



Türkiye, genç nüfusun yoğun olduğu ve özellikle gençler arasında işsizlik oranının yüksek olduğu bir ülke.



Türkiye gibi iktisadi gelişimini tamamlamamış bir ülkede, kıt kaynakların en verimli ve katma değeri yüksek alanlarda yatırıma dönüştürülmesi, girişimciliğin, Ar-Ge ve inovasyonun (yenilikçiliğin) desteklenmesi, teknoloji geliştirerek yüksek katma değerli ürünler üretilmesi ve ihracatın artırılarak genç nüfusa istihdam imkanı sağlaması kalkınma için önemlidir.



Kalkınma ajansları

tam da bu amaçlar için kurulmuştur. Ayrıca,

bölgesel kalkınmayı sağlamak ve gelir dağılımı farklarını gidermek

gibi yerel amaçlar da söz konusudur.



**



2006 yılında başlayan KA deneyimi beklentileri karşılamamakta ve ajanslarla ilgili bir çok sorun dile getirilmektedir.



Aslında, Devletin kendi denetim organının (

Devlet Denetleme Kurulu) 2014 yılı raporu
Kalkınma ajanslarının başarısızlığını, işlevsizliğini, etkinsizliğini

gözler önüne sermektedir.



Ne gibi sorunlar yaşanıyor?



* Ekonomik, sosyal, kültürel ve coğrafi olarak pek çok açıdan farklı karaktere sahip bölgeler için

tek tip ajans modeli uygulanmasının

temel sorun olduğuna işaret etmektedir. Bu durumun (farklı bölgeler-aynı şablon kalkınma ajansları) bölgeler arası gelir farklılıklarını azaltmak bir yana artırması (İngiltere'de olduğu gibi) söz konusu olabiliyor. Yanlışta ısrar etmek yerine, bölgeler açısından kaynak ve hedef farklılaştırması yapmak gerekir.



* Kalkınma ajanslarının coğrafi sınırını ifade eden

Düzey 2 bölgesi

aynı gelişmişlik düzeyine sahip illeri kapsamadığından fonksiyonellik bakımından uygun değil. Bu ise hedeflerde, kaynak aktarımında, sektörel teşviklerde, kalkınma yatırımı önceliklerinde bütünlük sağlanamaması anlamındadır.



*

Mali destek fonksiyonu

(kuruluş gerekçesinde yer alan diğer fonksiyonların dışlanması) ajansların hâkim karakteri haline gelmiş.



n Pek çok işlemde

Kalkınma Bakanlığı'nın önemli derecede belirleyici olması

nedeniyle, kalkınma ajansları kuruluşundaki temel amaç ve felsefeden uzaklaşarak klasik

kamu kurumuna dönüşmüşler.


**


Ajansların

bütçesi

, merkezi yönetim, belediyeler, il özel idareleri, ticaret ve sanayi odalarının gelirlerinden tahsis edilen kaynaklardan oluşmaktadır.



Bütçe için finans sağlayan kurumlar yükümlülüklerini yerine getirmeyince garip bütçeler ortaya çıkmaktadır. Örneğin Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansının (DOKA) 2011 tahmini gelir bütçesi 48.5 milyon lira iken, gerçekleşen bütçesi sadece 7.3 milyon lira olmuş (yani

tahmini bütçenin yüzde 15.9'u gerçekleşmiş

).



Bütçe sapmaları sonraki yıllar da devam etmiş, 2015 yılında 54 milyon lira gelir hedeflenen bütçede sadece 22 milyon liralık gelir elde edilebilmiş.



Başta merkezi yönetim olmak üzere bir çok belediye ve diğer paydaşlar yükümlülüklerini yerine getirmemiştir.



DOKA örneği Kalkınma ajansların tamamına yakını için söylenebilir.



Bu bütçe uygulaması (önemli bir kısmı da personele gidiyor) kalkınma ajansların destek verme, mali kaynak ayırma, hizmet sunma temel fonksiyonlarını asgariye indirmektedir.



**


Kalkınma Ajanslarında gerçekte çok kapasiteli uzmanlar istihdam ediliyor.



Ama çoğu

ilk defa işe girmişler

; bir ili, bir bölgeyi, KOBİ'leri, sivil toplumu, kamu kurumlarını birlikte hareket ettirecek, koordine edecek bir

vizyona, tecrübeye, bilgi birikimine, sosyalliğe, iletişim nosyonuna sahip değiller

(kısa sürede olmaları mümkün değil).



Ajansların en etkin kişisinin (Genel Sekreter) devlet memuriyetinden gelmesi en büyük handikap.



Genel sekreterinin kaymakam, yönetim kurulu üyelerinin valilerden oluştuğu bir kurumdaki genel sekreterin etkinliğini düşünün. Böyle bir yapıda, ajansın

yasal özerkliği, de facto olarak, hiyerarşik bir yönetime dönüşecektir

.



Yani idari yapılanmada da ciddi sıkıntılar söz konusu.



**


Sonuç olarak

, Kalkınma Ajanslarının somut bir hedefinin bulunmadığını, çok geniş teorik hedefler konulmuş kurumlar olduğunu,

devletin taşra birimi

gibi hantal bir görünüm arzettiklerini,

projelere piyasa mantığıyla bakılamadığını

, desteklerin

etki değerini ölçmediklerini ve sürdürülebilirliklerini takip etmediklerini

, bugüne kadar olan uygulamalarından

'yapıyor muş'

gibi davrandıklarını net olarak söyleyebiliriz.



Hükümetin

büyümeyi ve istihdamı harekete geçiren, Ar-Ge ve teknoloji gelişimini (yeniliği) ve bölgesel kalkınmayı destekleyen projelere teşvik verme arayışında olduğu (

ve büyük teşvikler sağladığı) bu dönemde

, asıl devreye girmesi gereken kurumlar olarak düşündüğümüz

kalkınma ajanslarının derin sessizliği üzücü ve düşündürücü

.


#Tennessee Valley Authority
#Kalkınma ajansları
#DOKA