|
Sıra dışı bir vali: Recep Yazıcıoğlu (1)

Vali Recep Yazıcıoğlu’nun 17. ölüm yıldönümü anısına (ideal kamu yöneticisi-bürokrat örneği bağlamında) yaşamından, yaptıklarından ve söylemlerinden bir şeyler hatırlatma ihtiyacı doğdu.

Vali dendiğinde aklıma ilk gelen isim Recep Yazıcıoğlu’dur. İkinci bir vali ismi hatırlamıyorum. Nedeni açık, cari sistem içinde farklı bir yönetsel anlayış (halkın valisi olma özelliği) sergilemesi.

Yerel bir kimliğin, yüreğin, heyecanın, beynin hizmet anlamında neler yapabileceğinin en istisnai örneği onun hayatı.

-Yazıcıoğlu’nu, devletin yasalarıyla cendereye soktuğu bürokratın, bu alanı olağanüstü gayretiyle nasıl genişletebildiğini gösterdiği için çok önemsiyorum.

-Yine Vali Yazıcıoğlu’nu makamların halka hizmet için nasıl etkin kullanabileceğini yüzlerce örnekle ortaya koyduğu için önemsiyorum.

O, dar kalıplara sığmadı, siyasi kimliğe bürünmedi ve çoğu kez siyasilerle uzlaşmadı.

**

Eski Cumhurbaşkanı rahmetli Özal’ın basın müşaviri Can Pulak onun için “Recep Yazıcıoğlu’nda 25 vali, 10 bakan kafası var. Recep yazıcıoğlu gibi bir bürokratı kaçırmak Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmaktır”, demiş.

Ve Yazıcıoğlu dinlendirildi bir dönem, suların boşa akıtılması gibi.

Onun hayatı en faydalı ders olur kamu yöneticilerine, burnundan kıl aldırmayan bürokratlara.

Kendisiyle ilgili yazılan kitaplardan bazı alıntılar yapalım.

Silah çeken kaymakam

Mücadelesi ilk kaymakam olduğu 1971 yılında Rize’ye bağlı Kalkandere ilçesinde başlamış.

Düşünebiliyor musunuz, bir kaymakam silah zoruyla bir ilçeye yol kazandırıyor.

Kalkandere’nin tek caddesi varmış ve bu yapıyla ilçenin gelişmesi mümkün değilmiş. Yeni bir cadde açmak için çalışan kepçe operatörünü üzerine bir kaya parçası ile yürüyen adamı ensesinden yakalıyor ve silahı şakağına dayayarak yol yapımını engellemesine izin vermiyor. Ve yolu açıp bugün ilçenin en işlek caddesini yapıyor.

Siyasilerle kavgası ilk göreve atıldığı tarihte başlamış. Soluğu Adana Bahçe ilçesinde almış.

Kaymakamcılık yapmak

Ağrı’nın Hamur ilçesine işçi bulamadığı için 150 kravatlı kamu çalışanı ile birlikte bir okulun temelini kazarlar-atarlar.

Kaymakam, kazma elinde temel kazıyor... düşünmek dahi zor..

Gittiği hiçbir yerde rahat durmadı (sıradan-statükocu bürokrat olmadı). Örneğin, Akçakoca’da her kahvede en az 50 kitap, 2 gazete ve aspiratörlü havalandırma uygulaması başlattı.

Akçakoca’da bir taraftan kaçakçılarla, kirli fırınlarla, şantiye ustalarıyla uğraşırken diğer yandan yılın 10 ayında denize girmiş ve azgın dalgalarla şakalaşmış.

Suyla diyaloğunu her gittiği yerde sürdürmüş. Almus baraj gölünde hafta sonları su kayağı yapmış.

Çoruh nehrinde rafting yaparken boğulma tehlikesi geçirmiş.

“Kaymakamcılık yaparak (etliye-sütlüye dokunmadan) ülkeye hizmet etmek mümkün değildir” diyordu.

Siyasetçi-bürokrat ilişkisi

Her görev yaptığı yerde politikacı-bürokrat ilişkisini sorguladı.

Mevcut sistemde bürokratla politikacı arasında üç davranış şekli ortaya koydu:

Bürokratla politikacı kavga eder, bürokrat koltuğunu kaybeder.

Bürokratla politikacı uzlaşır, koalisyon kurar, bürokrat itibarini kaybeder.

Her iki şıktan kaçınmak isteyen bürokrat eylemsiz, idare-i maslahatçı, gününü gün eden, karışma-görüşme-bulaşma politikasını benimseyen bir tavrın içerisine girer.

Bürokratlara düşen şeyin ‘klasik kimlikten çıkarak teknokrat kafasıyla halka yaklaşmak’ olduğunu hem söylemleriyle vurguladı, hem de uygulamalarıyla çok kez gösterdi.

“Valileri partilerin il başkanlarının atadığı bir sistemi yaşıyoruz. Onun için valinin bakanın önünde eğilip bükülmesi şarttır. Bakan o şehre gelecekse vali görkemli program hazırlayacak. Böyle yapan vali makbul. Bunu yapmazsan bakan bozulur. 15 yıl valilik yaptım, karşılanıp uğurlanmaktan hoşlanmayan iki bakan gördüm: Adnan Kahveci ve Tınaz Titiz”.

“Benim gibi şantiye valiliği yaparsan görevden alınırsın. Halkla bütünleşirsen, doğuda yaşam olduğunu gösterirsen görevden alınırsın. 23 Nisan valiliği yaparsan, etliye sütlüye karışmazsan, yatırıma yönelecek paraları repoda tutarsan sana bir şey olmaz. İş yaparsan senden noktanın, virgülün hesabını sorup soruşturma açarlar.”

(Devam edecek)

#Recep Yazıcıoğlu
#Vali
#Rize
#Kalkandere
4 yıl önce
Sıra dışı bir vali: Recep Yazıcıoğlu (1)
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi