
Memurların yurt dışına çıkışlarında büyük kolaylıklar sağlayan yeşil pasaport, mevzuatta hususi pasaport adı altında düzenlenmiştir. Bu pasaport sahipleri, normal pasaport sahipleri için vize isteyen birçok ülkeye vizesiz gidebilmekte olduğu için bu durumun büyük bir ayrıcalık olduğunu ifade edebiliriz.
Bazı kamu kurumlarındaki hizmetli ve memur unvanlı personel yeşil pasaport alabilirken yaklaşık 2 milyonun üzerindeki aynı unvanlı büyük bir kesim ise bu imkândan yararlanamıyor. Nasıl olduğunu izah edelim.
Ancak, bazı kurumlarda çalışan memur ve hizmetlilerin kadro dereceleri farklı düzenlenmiş olduğundan bunların 1’inci ve 3’üncü dereceye kadar yükselme sorunu yoktur. İsterseniz bir örnekle konuyu somutlaştıralım. 6253 sayılı Kanun’un eki kadro cetveline bakıldığı zaman durum açıkça görülecektir.
Devlet Personel Başkanlığı'nın istisnai kadrolara yapılan atamalarda öğrenim durumunun dikkate alınmayacağı yönünde bir görüşü olduğu (maalesef aksi yönde de görüşü vardır) için ilköğrenim mezunu bir kişi 1'inci dereceli özel kalem müdürlüğüne atanabilir.
Bu açıklamalardan sonra madde dikkatli bir şekilde incelendiğinde ilköğrenim mezunu bir memurun yeşil pasaport alabilmesine imkân yoktur. Çünkü, 657 sayılı Kanun'un 36'ncı maddesi incelendiğinde öğrenim durumuna göre memurların kaçıncı dereceye kadar yükselebileceği belirlenmiştir. Bu maddeye göre ilköğrenim mezunu memurların hiçbir şekilde 3’üncü dereceli kadroya atanma imkânı yoktur. Bunlar göreve 15’inci dereceden başlayıp, 7’nci dereceye kadar yükselebilirler. 657 sayılı Kanun’un 37’nci maddesi çerçevesinde ise 6’ncı dereceli kadroya yükselebilirler. Dolayısıyla maddenin unvan, hizmet süresi ve eğitim durumu olarak birlikte dikkate alınarak yorumlanması gerekmektedir.
Hal böyle iken Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilkokul mezunlarına bu madde gereğince yeşil pasaport imkânı sağladığı bilinmektedir. Bu uygulamanın yanlış olduğunu ifade etmek isteriz. Dolayısıyla ilkokul mezunu olanların hiçbir şekilde yeşil pasaport imkânından yararlanmasının mümkün olmadığını belirtmek isteriz.
Bu açıklamalardan sonra basına da yansıyan malum şahsın ilkokul mezunu olması nedeniyle hiçbir şekilde yeşil pasaport alma imkân ve ihtimali yoktur. Yapması gereken şey ise hukuksuz olarak alındığını düşündüğümüz yeşil pasaportun iade edilmesidir.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre; “Belge aynı zamanda Gülen’in pasaport alma hakkının olduğuna onay veren yazı olması bakımından da anlamlı. 7 Kasım 1990 tarihli Diyanet İşleri Başkanlığı Personel Dairesi’nce kaleme alınan belgede, '6. derece kadrodan 5. derecenin 7 kademesinden maaş almakta iken, Başkanlığımızın Çanakkale Merkez Vaizliği’nden 20.3.1981 tarihinde emekliye ayrılan Fethullah Gülen’in bugün görevde olan emsalleri 3. derece kadrodan 3. derecenin 1. kademesinde maaş almaktadırlar. Bilgilerinize arz ederim' ifadeleri yer alıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne hitaben yazılan yazının altında dönemin Diyanet Personel Dairesi Başkanı Kadir Bozlu’nun imzası yer alıyor.”
Haber dikkatli bir şekilde incelendiğinde ilgilinin 6. derece kadrodan 5. derecenin 7. kademesinden maaş almakta iken vaizlikten emekliye ayrıldığından bahsetmektedir. Şayet ilgili öğrenim durumu itibarıyla daha ileri dereceye kadar yükselebilseydi kazanılmış hak aylık derecesi 5. derecenin 7. kademesinden değil de bu derece ve kademenin gösterge olarak eş değeri olan 3. derecenin 1. kademesinden ayrılması gerekirdi.
Ayrıca, 5682 sayılı Kanun'un ek 4'üncü maddesine göre bırakın ilgilinin emekli olmasını halen çalışsaydı dahi 3. dereceli vaiz kadrosuna atanma imkânı olmayacaktı. Dolayısıyla emsal uygulamasıyla bu kişinin yeşil pasaport alma imkânı yoktur. Haberde geçen “bugün görevde olan emsalleri 3. derece kadrodan 3. derecenin 1. kademesinde maaş almaktadırlar” ifadesinin hukuki hiçbir anlamı yoktur. Çünkü ilgilinin emsali ilkokul mezunu bir vaizdir. Bu vaizin de çıkabileceği azami derece ve kademe zaten 6. dereceli kadronun 5. dereceli kazanılmış hak aylık derecesinin 9. kademesidir (zaten ilgili aynı derecenin iki kademe eksiğinde iken görevden ayrılmıştır). Hak ve hukuku ön planda tutanların yapması gereken en pratik yol ise kurumların sehven veya kasten yaptığı hataları bir kenara bırakıp pasaportu iade etmektir. Keşke bunları yazacak duruma hiç gelmeseydik.
217 sayılı KHK gereğince kamu kurum ve kuruluşlarının personel konularındaki sıkıntılı durumlarına çözüm üretmek zorunda olan Devlet Personel Başkanlığı bu konuda son noktayı koyacak tek kurumdur. Bu Kuruma yazılacak bir yazı ile konu hukuki olarak sorulur ve alınan cevaba kimsenin diyecek bir şeyi kalmaz. Diyebilirsiniz ki birçok konuda hem olumlu hem de olumsuz görüşü bulunan bir Kurumun görüşüne nasıl itibar edeceğiz? Ben de başka seçeneğiniz var mı diye cevap veririm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.