Türkiye ekonomisi yeniden bir stres testinden geçiyor. Hafta içinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı operasyonlar kapsamında yaşanan gelişmeler olayın duyurulmasının ilk saatlerinden itibaren piyasalarda ciddi dalgalanmalara neden oldu.
CDS’lerin yükseldiği, kurların hızla arttığı ve borsada satışların yoğunlaştığı sabahın ilk saatlerinden itibaren yaşananlar ekonomi güvenliğinin önemini bizlere bir kez daha hatırlattı.
Öncelikle başlatılan soruşturmanın içeriği hakkında yeterince bilgi sahibi olmadan yapılan yorumlar ve maksatlı olduğu bariz olan gerçek dışı haberlere dikkat etmekte fayda olduğunu hatırlatalım. Zira bu gibi haberler ve yorumlar piyasalarda ilk andaki temkinli tepkiyi bir miktar panik havasına çevirdi.
Ancak kısa süre sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten gelen açıklama ve ekonomi yönetiminin kur tarafındaki dengeleyici adımları akşam saatlerinde TL’deki değer kaybını yavaşlattı. Böylelikle gün içinde Dolar karşısında %12’lere kadar değer kaybı yaşayan TL’deki kayıp piyasaların kapanmasına yakın %3’lere düştü.
Borsa tarafındaki kayıplar daha yoğun oldu ağırlıklı olarak haftasonuna portföyünde hisse ile girmek istemeyenler takip eden 2 gün boyunca satışa devam etti.
Elbette İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmalar, soruşturmaların gerekçesi ve gözaltına alınan isimlerin kim olduğu konusunun piyasalarda belirli oranda etkisi olması doğal. Ancak bazı haberler veya yorumlar var ki bunların içeriği itibari ile dikkatle izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekiyor.
Bunlardan bir tanesi Morgan Stanley’in İmamoğlu’nun göz altına alınması sonrası BİST’i terk etmesi haberi. Ekonomi medyasındaki bazı yazılı haber sitelerinde ve sosyal medyada “ekonomist” ünvanlı bazı isimlerin gündemine aldığı bu haber hızla yayıldı ve gün içerisinde oluşan algı Morgan Stanley’in Türkiye’yi terk etmesinin nedeni olarak Başsavcılığın başlattığı soruşturma olduğu şeklinde oldu.
Oysa olayın gerçeği çok farklı. Morgan Stanley hali hazırda uzun yıllardan bu yana BIST’teki işlemlere aracılık yapmıyor. Ancak geçmişte aldığı bu üyelik nedeni ile belirli yükümlülükleri vardı. Banka bu yükümlülükleri sonlandırmak amacı ile kendi iradesiyle geçtiğimiz yıl Aralık ayında SPK’ya başvuruda bulundu. SPK, yapılan başvuruyu 24 Şubat tarihinde karara bağladı. SPK bu kararını BİST’e ilettikten sonra da kararın uygulanmasına ilişkin olarak BİST tarafında karar 12 Mart tarihinde alındı. Olayın doğal akışı ile de haber 19 Mart’ta ilan edildi.
Piyasalardaki panik havasını tetikleyen haber akışlarından bir diğeri de başka bir büyükşehir belediye başkanı ile ilgili dosyaların da hazır olduğu ve gözaltına alınacağı şeklindeydi. Her ne kadar bu tarz haberler/yorumlar gerçek dışı olsa da bunlara itimat edenlerin piyasadaki davranışları maalesef olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.
Gerçek dışı haber akışlarının ekonomi güvenliğini olumsuz etkilediğini aşikar. Bu bakımdan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek son derece önemli hale geliyor. Bu kapsamda da İletişim Başkanlığı’nın Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan bilgilendirmelerin sadece olayın doğrusunu anlamak için değil ekonomi güvenliğinin tesisi için de son derece faydalı olduğunu hatırlatmakta fayda var.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.