İstanbul''un en mutena semtlerinden bir Teşvikiye''dir. Topağacı diye bilinen yerde önlü arkalı iki yol vardır. Biri Beşiktaş''a iner öteki Rumeli Caddesi''ne çıkar. Hıyaban gibidir o yollar. İki tarafı da ağaçlarla kaplıdır. Nişantaşı, Maçka, Abdi İpekçi''den Taksim''e uzanan bölge yeşilin şarkısını söyler. Yaşayan da mutludur orada yaşatan da…

Topağacı''nın hemen altında Ihlamur Kasrı vardır, sulatanlar orada avlanırlarmış. Eski bir avlak. İçinde av köşkleri var. Sultan Beyazıt bu ormanda avlanır gece geç saatlere vardı mı orada konaklar ertesi gün Topkap Sarayı''na dönermiş. O havali, Mecidiyeköy''e uzanan sırtlar, Beşiktaş''ın Ihlamur dersinden başlayarak Dolmabahçe''den taaa Taksim''e kadar, sulatanların av mekanı olarak ün yapmış… Günümüze kadar, her ne kadar seyrelmişse de bu bölgede ağaçlar korunmuş. Kalanı bile büyük devlet. Örneğin Maçka Parkı.

Sağ olsun Şişli Belediyesi de bu tarihi ve tarihi olduğu kadar günün trafiği en işlek yollarındaki ağaçları her mevsim budar. Her mevsim de semt sakinleri bahçelerindeki ağaçları budatmak için belediye işçilerine ricada bulunur. Belediye işçileri de haklı olarak görevi kötüye kullanmamak için bu ricaları reddeder. Hanımefendiler, beyefendiler bu ihmalden mustariptir.

Yine bu mevsim budama başladı. Caddeler sağlı sollu budanıyor. Güzel de oluyor. Kışın kasvetli havasında gökyüzünü görebilmek ne kadar güzelse bahara hazırlanan doğanın yardımına koşmak da bir o kadar güzel. Mayısla beraber bir başka oluyor Teşvikiye… Ihlamur ağaçlarının kokusu, diğer ağaçların yeşillenen görüntüsüyle insana mutluluk verirken baharın müjdecisi olarak da umutları yeşertiyor.

Semt sakinleri giderek kelleşen İstanbul''da böylesine gür yeşili yaşamaktan çok mutlu ve de belediyeye teşekkür borçlular. Ancak her mevsim aynı şikayet dillerde… Neden bahçelerimizdeki ağaçlar da budanmıyor. Çoğu evin bahçesinde koca koca ağaçlar var. Yollardaki ağaçlar ağaç da bahçedekiler değil mi? Onlar da her mevsim budanmayı bekliyor. Belediye de bekliyor ki herkes tek tek müracaat etsin.

Şişli Belediyesi''nin hizmete gönüllü olduğunu bildiğim Başkanı Mustafa Sarıgül bu işe bir çare bulmalı. Ağacı da ayrı gayrıya sokmamalı. Bir ekip kurmalı ve sırayla apartmanların kapısını çalmalı. Ya da diledikleri zaman kendi hizmetlerini vurgulamak için ağaçtan ağaca astıkları pankartları bu mevsim de asmalı ve meskenlerin yöneticilerini bahçelerinin budanması için uyarmalı ki kapılar çalındığında ihtiyaç var mı yok mu, bahçelerdeki ağaçlar budanacak mı budanmayacak mı önceden bilinsin.

Lütfen!...

Mahalleli bu hizmeti sizden bekliyor.