|
Carrefour ve Migros bakkalla bile yarışamaz

Ekim ayı enflasyon rakamları ile enflasyon tekrar çift haneli rakamlara döndü.

Peki enflasyon nasıl ortaya çıkıyor?

Enflasyon, kapitalist sistemin ürünü.

Dünyada enflasyonu besleyen ve enflasyondan beslenenler uluslar arası üretici şirketler ile uluslar arası satıcılar.

İzah edelim; Bakkal amca üretici ve dağıtıcı şirketlerden market zincirleriyle aynı şartlarda ve aynı yüzde ile mal alabilse Migros, Carfeour gibi büyük yabancı zincirler mahalle bakkallarıyla bile yarışamaz.

Neden böyle?

Uluslar arası market devleri ile bakkal ve küçük yerli marketlerin maliyetleri arasında uçurum var da o yüzden.

Dev zincirlerin büyük cirolarının yanında kira, personel, müdür, alt, orta ve üst düzey yönetici maliyetleri de çok yüksek.

Maliyetler yüksek olunca dev zincir marketler yüzde 30 kar marjı ile mal satmak zorunda kalıyor. Bundan aşağısına satamıyor.

Bakkal yüzde 10 kar ile mal satar ve kazanırken Carfeour, Migros gibi market zincirleri de yüzde 10 kar marjı ile çalışsa bir ay dayanamaz ve batar.

Üretici firma marketlere yüksek iskonta yapmak için ürettiği malın maliyet fiyatına yüksek iskonta oranını ekler.

Bakkala da bu maliyetle mal satar.

Gerçek değeri 10 kuruş olan ürün, olur 20 kuruş.

Sözün özü, bakkal müşterisi bile market kazığını yiyor.

İşte enflasyonun resmi.

Büyük uluslar arası market zincirleri olmasa her şeyin fiyatı en az yüzde 20 ucuz olur.

Ve enflasyon azmaz, ucuzluk vatandaşın da işine gelir.

Hayatı pahalı hale getiren kapitalist sistemin kendisi.

Market sevdamız neye mal oluyor, görün.

Carrefour buraya kaç para getirdi?

Yabancı sermaye geliyor diye sesimizi çıkaramadığımız bu market zincirleri acaba Türkiye''ye ne kadar para getiriyorlar?

Ne kadar götürüyorlar?

Ülkeye faydaları zararlarından çok az mı?

Mesela Alman Metro Grubu Türkiye''de ürettirdiği malı aynı zamanda ihraç ederek ülke kalkınmasına katkı sağlıyor. 2003''te Kipa''yı satın alan Tesko, ilave paralar getirerek Türkiye''de ciddi yatırımlara girdi.

Moonlight Capital S.A, Koç Holding''den Migros''taki yüzde 50,8 hisse karşılığında 1 milyar 977 milyon 365 bin YTL getirdi. 15 yıl önce Türkiye''ye giren Carrefour ise İstanbul Kozyatağı''na tek şube ile geldi. İlk 5 yıl boyunca hiç şube açmadı. Vergi muafiyeti gibi yabancı sermaye avantajını 5 yıl boyunca kullanan zincirin İstanbul''daki tek şubesi bu sürede dünyada en çok kazanan şubesi haline geldi bir numara oldu. Vergi muafiyetinin bitmesinden hemen sonra şubeleşmeye başladı.

Carrefour bu şubeleri açarken dışardan para getirerek mi şubeler açmaya başladı yoksa buradan kazandıklarıyla mı şube açtı? Merak ediyorum!

Türkiye''yi pazar olarak görüyorlar

Türkiye''de 2007''de perakende harcama büyüklüğü 226,1 milyar dolar; bunun yüzde 35''ini oluşturan 77,6 milyar doları alışveriş merkezlerinde, yüzde 65''i de (146 milyar dolar) geleneksel pazarlarda yapılıyor. Pazarın yüzde 30''u organize perakendecilere ait. Geri kalan ise bireysel market ve bakkal işletmelerinden oluşuyor. Bu da dünyanın en büyük devleri Wal Mart, Carrefour, Tesco ve Metro''nun neden Türkiye''de yatırım yaptıklarını gösteriyor. Gelişmiş ülkelerde pazarın yüzde 90''ı organize.

Fransız Carrefour, Alman Real, İngiliz Tesko, İngiliz Migros gibi dev zincirler Türkiye''de perakende pastasını paylaşırken "Serbest piyasa" ve "Tüketici kral" "marketlerde ürün daha ucuz" hikayesi ile uyutuluyoruz.


Bilgelik için tek anahtar devamlı soru sormaktır.
Peter Abelard
15 yıl önce
Carrefour ve Migros bakkalla bile yarışamaz
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…