Ne yaparlarsa yapsınlar ne isterlerse istesinler “halka karşı” eski dahili ve harici vesayet kurumlarını canlandırmaktan öteye geçemiyor ufukları ve söylemleri.
Zannediliyor ki, Kürtlerin oyları HDP’nin çantasında keklik. Sadece HDP ve Kandil razı edilirse Kürtler tamamdır, o yüzden Kürtleri muhatap almaya bile gerek yok.
Aslında “terörle mücadele” başlığı altında terörden ne anladıkları da, nasıl bir Türkiye özlemi içinde oldukları da faş edilmiş oluyor.
“Millî Savunma Bakanlığı teşkilat yapısını gözden geçirecek, Kuvvet Komutanlıkları’nı tekrar Genel Kurmay Başkanlığı’na bağlayacağız” (s. 41).
Terörle mücadele başlığı altında vaat edilen bu düzenlemeyle Ordunun siyasete müdahil olduğu, kendi işinin (vatan savunmasının) dışındaki her şeye karıştığı ve bu yüzden vatan savunmasının en zayıf haline düçar olduğu dönemler özlenmiş oluyor.
Her durumda yine tam bir muhalefet sefaletiyle karşı karşıyayız.






