|

Çözüm 'bedelli' değil profesyonel askerlik

Bedelli askerlik dördüncü kez yasalaştı. Kabul edelim ki bedelli askerlik ile sorun çözülmüyor. Nasıl ki iç güvenliği; sınav ve mülakatlarla seçilen profesyonel bir polis teşkilatı koruyorsa, aynı şekilde sınır güvenliğini de profesyonel bir ordunun koruması daha sağlıklı olacaktır

Yusuf Engin
00:00 - 25/12/2011 Pazar
Güncelleme: 00:38 - 25/12/2011 Pazar
Yeni Şafak
Çözüm 'bedelli' değil profesyonel askerlik
Çözüm 'bedelli' değil profesyonel askerlik

Dördüncü kez yasalaşan bedelli askerlik için başvurular başladı. 30 yaşından gün almış ve 30 bin TL ödeme gücü olanlar bu yasadan yararlanarak askere gitmeden tezkere alacaklar. Bedelli askerlik bundan önce 1987, 1992 ve 1999'da olmak üzere üç kez daha çıkarıldı. Bu yasalardan sırayla 18.433, 35.111 ve 72.290 kişi yararlandı. Bu kez çıkan yasadan yararlanabilecek yaklaşık 400 bin kişi olduğu ifade edildi. Ancak 30 bin TL ödemeye gücü olan kaç kişi olacak bunu göreceğiz.

Şunu da hemen ifade etmek gerekiyor ki, bedelli askerlik Anayasa'nın eşitlik ilkesine açık biçimde aykırıdır. Çünkü bu durumda parası olan herkes çocuklarını askerlikten kurtarıyor. Parası olmayanlarsa ya askere gidiyor ya da gitmeyip kaçak durumuna düşüyor.

Neden insanlar askere gitmemek için okul hayatını uzatıyor, kaçak ve bakayaya düşüyor? Gencecik insanlar askerliğin kendisinden mi kaçıyor yoksa hayata atıldıkları yılların hemen başında 15 ayın heba edilmesinden mi? Cevap bunlardan hangisi olursa olsun; Türkiye'de, yalnızca, siyasal sistem üzerinde gerileyen askeri vesayet değil, “zorunlu askerlik” ve “askerlik süresi” de bir sorun.

ZORUNLU ASKERLİĞİN MALİYETİ YÜKSEK

Türkiye'de bu sorunu kökten çözmenin yolu; yıllarca tartıştığımız ama bir türlü geç(e)mediğimiz “profesyonel askerlik”.

İki kutuplu dünyanın çökmesinden sonra dünya çok muazzam değişimler yaşadı. Yaşanan bu muazzam değişiklikler ülkelerin güvenlik ve tehdit algılarının da değişmesine yol açtı. Bunun doğal bir sonucu da ülkelerin ordularındaki yapısal değişim oldu. Ülkeden ülkeye değişim gösterse de; bu değişim dört boyutlu oldu: orduların küçülmesi, zorunlu askerliğin kaldırılması, ordunun yeniden yapılanması ve profesyonel orduya geçiş.

Bu değişimden etkilenen ve tehdit algısında önemli değişiklikler olan Türkiye'de ne yazık ki ordu konusunda yapısal bir değişiklik yaşanmadı. Eskiden olduğu gibi şu anda da yaklaşık 720 binlik mevcudu ile dünyanın en kalabalık ordularından birisi.

Yaklaşık 720 bin kişilik ordunun, 365'i general, 40 bini subay, 96 bini astsubay, 65 bini de uzman erbaş ve er olmak üzere yaklaşık 200 bini profesyoneldir. Geriye kalan yaklaşık 450-500 bin kişi de 15 ve 6 aylık zorunlu askerlik hizmeti yapanlardan oluşuyor.

15 aylık askerlik süresi ile Türkiye, Avrupa'da zorunlu askerlik uygulamasının en uzun olduğu ülkedir. Türkiye bu yönüyle Suriye, İran, Mısır, Cezayir, Azerbaycan, Ermenistan, İsrail, Kuzey Kore ve Güney Kore ile aynı sınıftadır.

Pek çok gencin hayata atıldığı yıllarda karşısına çıkan zorunlu askerlik, öğrenim, çalışma ve mesleki eğitimine fiili olarak engel olmaktadır. Zorunlu askerlik; kişisel kapasite ile yaptırılan iş arasındaki uyumsuzluktan dolayı hizmet kaybına yol açar (bilgisayar mühendisinin garson, şoför vs. olarak çalıştırılması gibi), süre ve eğitim göz önüne alındığında askerlik hizmeti açısından da verimsiz olur. Bunun yanı sıra, zorunlu askerlik, ülke ekonomisinin maliyetlerini de artırmaktadır.

Mesela son on yıllık dönemde savunma bütçesi içinde personel harcamalarının payı ortalama % 40, silahlanma harcamalarının payı ortalama %19, silah ve personel dışı cari harcamaların (PDCH) yani ordunun yiyecek, giyecek, barınma, ulaşım vb. giderlerinin oranı ise % 38'dir. Görüldüğü gibi savunma bütçesinin %40'a yakını zorunlu askerlik hizmeti yapanların günlük giderlerinin karşılanması için harcanmaktadır. Tamamen profesyonel bir ordu için uzmanların öngördüğü sayının 250 bin civarında olduğunu düşündüğümüzde, 450-500 bin kişinin maliyeti ordunun modernizasyonu için pek ala kullanılabilir.

1-2 AYLIK EĞİTİMLE TERÖRLE MÜCADELE EDİLMEZ

Bugün zorunlu askerliğin temel gerekçelerinden birisi olarak sunulan terörle mücadele konusunda Türkiye başarılı değildir. Sıkça dile getirildiği gibi, 1-2 aylık temel eğitim alan gençlerin, uzun yıllar boyunca zor şartlarda yaşamaya alışmış teröristlerle mücadele etmesini beklemek hayalciliktir. Bu konuda yapılması gereken profesyonelleşmedir.

Nasıl ki iç güvenliği; sınav ve mülakatlarla seçilen profesyonel bir polis teşkilatı koru-yorsa, aynı şekilde sınır güvenliğini de profesyonel bir ordunun koruması, kuşkusuz daha sağlıklı olacaktır.

Türkiye'de askeri vesayetin geriletilmesi, sivil siyasetin öne çıkması çok önemli ve hayatidir. Ancak bu değişimi kalıcı hale getirecek bir diğer adım profesyonel ordu, sonraki adım ise yapısal değişimdir.

* HAS Parti MYK Üyesi
12 yıl önce