Bir kilo domatesin Kaş ve civarında yaklaşık 3 lira olduğunu ancak özellikle İstanbul ve Ankara’daki süpermarketlerde 3 katına çıkarak 9 liraya satıldığına dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, "Peki kim kazanıyor bu parayı? Bu para çiftçimizin cebine giriyor mu?" diye sordu.
Çavuşoğlu, bu parayı kazanan aracıların çiftçi kadar emek sarf etmediğini kaydetti. Çavuşoğlu, bu kişilerin fırsatçılık ve manipülasyon yaptığını belirterek, "Bu 9 lira bizim ürettiğimiz ürünleri tüketen vatandaşımızın cebinden çıkmıyor mu? Çıkıyor. Peki, ona yazık değil mi?" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, fiyatlardaki bu artışın yine en sonunda çiftçiye zarar verdiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Birileri para kazanacak diye ekonomimize zarar veriyor. Arada enflasyon, faizler, borçlanma artar ve bizim maliyetlerimize her şeyimize yansır. Burada yapmamız gereken Antalya’da domatesin, salatalığın fiyatını düşürmek değil üreticiyle tüketici arasındaki mesafeyi kısaltmaktır. Bir sistem kurmalıyız ki tüketiciyle çiftçi arasındaki o mesafe kapansın. Makul şartlarda fiyat artışı olsun. Bizim ürünümüz hakkından satılsın, değeriyle satılsın. Değerinin altına düşmesin ama tüketici de kazık yemesin. Ürünlerin hak ettiği fiyattan satılması gerekir.Bu süreçte bir düzenleme yapılıncaya kadar özellikle bunu suistimal eden aradaki rantçılara karşı tanzim satışları kurduk. Tanzim satışları çiftçinin ürününün fiyatını düşürmüyor. Çiftçiden alınan ürünün üzerine cüzi bir karla belediyeler satıyor. Böylece ürünlere de talep artışı oluyor. Artık bu işler kimsenin tekelinde değil."
Tanzim geçici çözüm
Tanzim satışının geçici çözüm olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, yapılması gerekenin bu aradaki farkı kapatmak olduğunu, bunu yaparken de çiftçinin hakkının korunacağına dikkat çekti.
Çavuşoğlu şöyle devam etti:
- "Çiftçiyi bugün korumayan hiçbir devlet, hiçbir millet ayakta kalamaz. Çünkü tarım sektörü hiçbir zaman bitmez. Her zaman önemlidir ve 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl sonra en önemli sektör de tarım sektörü olacak. Bugün bütün dünyada gıda, tarım ürünleri konusunda sıkıntılar var. Birçok ülke kendi ihtiyacını karşılamak için başka ülkelerden tarım ürünleri, on binlerce, yüz binlerce dönüm arazi alıyor. Biz de maliyetleri de düşürerek ve daha iyi teknoloji kullanarak kendi topraklarımızda, kendi kendimize yeten bir ülke olmanın yanında ürettiğimiz ürünleri ihracata göndereceğiz. Tüm bunların çalışmalarını yapıyoruz."
