Türk SİHA’ları bu kez de Alman basınında: Türkiye ABD ve İsrail pazarındaki hakimiyeti ele geçirdi

Foto/arşiv: TB2 Bayraktar SİHA

Son olarak Avrupa Birliği (AB) üyesi Polonya’ya yapılan 24 adet satışla gündeme gelen ve İsviçre devlet televizyonu SFR’ye konu alan Türk SİHA’ları, uluslararası medyada adından söz ettirmeye devam ediyor.

Türk yapımı SİHA’lar bu kez Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Die Welt’te kendine yer buldu.

MİLYONLARCA LİRALIK TANKLARI ETKİSİZ HALE GETİRİYOR

Gazetenin ekonomi yazarı Gerhard Hegmann, "Türk SİHA’ları ihracatta nasıl en yüksek seviyeye ulaştı" başlığıyla kaleme aldığı yazısında SİHA’ların havadan milyonlarca değerindeki tankları etkisiz hale getirdiğini, askeri uzmanların SİHA’larla birlikte savaşların kurallarının değiştiğini belirttiğini ifade etti.

Türk SİHA’larını "oyun değiştirici" olarak nitelendiren Hegmann,

SİHA’ların sahip olduğu güdümlü mühimmatlarla da eski savunma sistemlerini tam isabetle vurabildiğini belirtti.

PAZAR HAKİMİYETİNİ TÜRKİYE ALDI

Yazar Hegmann, ABD ve İsrailli şirketlerin bir zamanlar Batı pazarına hakim olduğunu, ancak Türkiye’nin SİHA konusunda satın alma alternatifi haline gelmesiyle iki ülkenin pazardaki hakimiyetini Türkiye’nin aldığını ifade etti.

NATO üyesi Polonya’nın kısa süre önce 24 Türk yapımı SİHA sipariş ettiğini hatırlatan Hegmann,

uzmanların Türkiye’yi yalnızca jeopolitik nedenlerle değil, aynı zamanda teknik seviyelerinin daha yüksek olduğunun bir kanıtı olarak derecelendirildiğini kaydetti.

UCUZ BİR ALTERNATİF OLARAK KABUL EDİLİYOR

Türkiye’nin silah ihracatı yapan ülke konumuna geldiğini ifade eden Hegmann, Türk SİHA’larının ABD ve İsrail’in daha pahalı modellerine ucuz bir alternatif olarak kabul edildiğini belirtti. Türk SİHA’larının Katar, Azerbaycan ve Ukrayna’ya da ihraç edildiğini hatırlatan Hegmann, Polonya’nın da gelecekte başka bir müşteri olarak listeye ekleneceğini ifade etti.

Hegmann, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) düşünce kuruluşunda insansız hava araçları uzmanı Ulrike

Franke’nin şu ana kadar ABD ve İsrail’in hakim olduğu, başka hiçbir Avrupalının girmediği bir pazara Türkiye’nin dahil olduğu ve pazarda önemli rol oynayan ülke olduğu görüşüne de yer verdi.