Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i (27) boğduktan sonra varile koyup yakan Cemal Metin Avcı'nın (32), suç delillerini gizleyip yok ettiği iddiasıyla tutuksuz yargılanırken dün itiraz üzerine tutuklanan kardeşi Mertcan Avcı'nın (26) yeni ifadesi ortaya çıktı. 'Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmeye iştirak' suçundan tutuklanan Avcı ifadesinde, Pınar Gültekin'i tanımadığını, olayla ilgisinin bulunmadığını, bağ evine gittiğinde ağabeyinin kendisine varilde kokoreçleri yaktığını söylediğini belirterek, “Ağabeyime ne yaktığını sordum. Bana Cüce Bar'da bozulduğu için getirdiği kokoreçleri ve çöpleri yaktığını söyledi. Bu sırada varildeki ateş harıl harıl yanmaya devam ediyordu" dedi.
Mertcan Avcı, 7 yıldır İzmir'de yaşadığını ve pandemi nedeniyle Muğla'da olduğunu, bu nedenle ağabeyinin çağırmasını sorgulamadığını belirttiği ifadesinde şunları anlattı:
"Aramaların hiçbirinde ağabeyim Cemal Metin'in her zamankinden farklı bir halini, tedirginlik veya panik durumunu kesinlikle sezinlemedim. Elektrikli bisiklete binerek yayla evine saat 19.30-19.40 sıralarında gittim. Gittiğimde evde ağabeyim Cemal Metin Avcı vardı. Başka hiç kimse yoktu. Bir anormallik sezmedim. Yayla evinin kenarında depo olarak kullanılan tahminen 30- 40 metrekare civarındaki deponun önünde boş bira kutuları dolu bira şişelerini birbirinden ayırmamı söyledi. 15 dakika sonra yanımdan ayrıldı. Yengenle kavga ettim, gidip gelmem lazım diyerek yanımdan ayrıldı. Tahminen 150 civarında kasayı düzelttim. Devrilecekmiş gibi duruyordu. Boş dolu diye ayırdım yeni gelecek olan dolu biralara yer açtım."
Eve geldiğinde 1- 1,5 metre yükseklikteki balkondaki varilde devam eden yangını hemen gördüğünü söyleyen Mertcan Avcı, "Hatta varilin hizasındaki asma yapraklarının yandığı dikkatimi çektiği için ağabeyime ne yaktığını sordum. Bana Cüce Bar'da bozulduğu için getirdiği kokoreçleri ve çöpleri yaktığını söyledi. Bu sırada varildeki ateş harıl harıl yanmaya devam ediyordu. Ben o akşam arkadaşlarımla buluşacağım için üzerimdeki kıyafetlerin kirlenmemesi düşüncesiyle ve Temmuz ayı olması nedeniyle hava çok sıcak olduğundan belirttiğim şekilde yanmaya devam eden varile yaklaşmadan, birkaç metre uzağından geçerek doğrudan depoya indim ve sayım yapmaya başladım" dedi.
Depoya inmeden önce açık olan kapıdan yayla evinin salonunu da gördüğünü ve salonun gayet temiz ve düzenli göründüğünü anlatan Mertcan Avcı, "Hatta çoğu zaman serilmeyen halının dahi yerde serili olduğu dikkatimi çekmişti. Ağabeyim Cemal Metin, ailesi ve arkadaşlarıyla bu evi özellikle hafta sonlarında piknik amacıyla sık sık kullandığından, piknik sonrası evi temizlemiş olduğunu düşünmüştüm. Ağabeyimde de sıra dışı bir durum, bir tedirginlik veya panik hali görmedim. Bu sırada pis bir koku aldım. Daha önce bozulmuş kokoreç koklamadığımdan ve ağabeyim bozulmuş kokoreçlerle çöpleri yaktığını söylediğinden, daha önce hissettiğimi hatırlamadığım bu pis kokunun ağabeyimin söylediği şeyleri yakmasından kaynaklı olduğunu düşündüm ve herhangi bir şüpheye kapılmadım. Bu nedenle varile bakma gereği duymadım" diye konuştu.
Yayla evinde 1- 1,5 saat kadar yalnız kaldığını söyleyen Mertcan Avcı, "Bu süre zarfında hep depoda kaldım ve malzeme sayımı yaptım, hiç kimseyi görmedim, varilin yandığı balkona çıkmadım. Ağabeyim Cemal Metin geri döndüğünde ben bira sayımını bitirmiştim ama Cüce Bar'daki serviste kullandığımız kartonlarla diğer malzemelerin sayımını henüz yapmamıştım. Ağabeyim Cemal Metin geri kalan sayımı kendisinin yapacağını belirterek benim gitmemi söyledi. Ben yayla evinden ayrılmak için depodan çıktığımda güneş batmıştı ve hava kararmak üzereydi, balkondaki varilin içindeki yangın şiddetini kaybetmişti ama yanmaya devam ediyordu, üzerinden duman çıkıyordu. Ben aynı şekilde, yani geldiğim gibi varilin birkaç metre uzağından yürüyerek geçtim ve bisikletime binerek yayla evinden ayrılıp Cüce Bar'a geldim. Bu şekilde Cemal Metin yayla evinde yalnız kaldı" dedi.
"Ağabeyim Cemal Metin de hatırladığım kadarıyla 22.00- 22.30 sıralarında Cüce Bar'a geldi. Ben de ondan belki yarım saat, belki 1 saat önce bara gitmiştim. Ben müşteriler gidinceye ve dükkanın kapanma saati gelinceye kadar buradan ayrılmadım. Ağabeyimin bir ara 'pakete gidiyorum', yani 'müşteriye paket servis götürüyorum' diye iş yerinden ayrıldığını hatırlıyorum, başka bir şey hatırlamıyorum.
Pınar Gültekin’i tanımadığını, ismini dahi duymadığını söyleyen Mertcan Avcı, "Olay günü ağabeyim Cemal Metin'in eyleminden hiçbir şekilde haberdar olmadım. Olay tarihi itibarıyla İzmir'den Muğla'ya geleli 1 ay olmuştu. Yüz yüze hiç karşılaşmadım. Tanışmadım. Ağabeyimin ilişkisinden bile haberim yoktu.