Muğla haberleri: 2 bin 200 yıllık olduğu tahmin edilen 10 adet mitolojik mask gün yüzüne çıkarıldı

Antik kent Stratonikeia'da kazılarını sürdüren Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt başkanlığındaki heyet, 12 ay boyunca çalışmalarına devam ediyor.

Stratonikeia ve Lagina Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan 3 bin yıllık kentin, tarihin her döneminden izler taşıdığını söyledi.

Muğla'nın Yatağan ilçesinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan 3 bin yıllık Strakonikeia Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında, 2 bin 200 yıllık olduğu tahmin edilen 10 mask daha ortaya çıkarıldı.

Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserlerin bir arada olduğu Stratonikeia Antik Kenti'ndeki bu kazı çalışmalarında 2 bin 200 yıllık antik tiyatronun sahne binasının bulunduğu alanda mitolojik masklara ulaşıldı.

Son iki yıl içinde gün yüzüne çıkarılan 33 maskın temizlik ve onarım işlemlerini tamamlayarak sergilenmesini sağlayan kazı ekibi, 10 maskın daha bulunmasıyla mask sayısını 43'e çıkardı.

Kentte antik dönemden bugüne pek çok yapıda çalışma yürüttüklerini belirten Söğüt, "İki yıldır aldığımız desteklerle antik tiyatroda çalışma yürütüyoruz. Stratonikeia ve Lagina antik kentlerinde antik dönemden günümüze yapılarda arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Kentte Batı ve Kuzey Cadde, antik tiyatroda kazı çalışması, köy meydanında ise düzenleme yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

Kazı çalışmalarının devam ettiği antik tiyatroda 2 bin 200 yıl öncesine ait maskların bulunduğunu anımsatan Söğüt, kazıların antik tiyatroda sahne binasının bulunduğu alanda devam ettiğini kaydetti.

Söğüt, "Burada önceki yıllarda yaptığımız kazı çalışmalarında 33 mask bulmuştuk. Bugün yine 10 mask toprak altından gün yüzüne çıkarıldı. Bu gidişle tiyatronun masklarının tamamını kendi yerlerinde bulup kendi orijinal sırasına göre düzenleyebilecek durumdayız. Bu bizim için sevindirici bir durum" diye konuştu.

Gün yüzüne çıkarılan maskların sahne binasını çevrelediğine işaret eden Söğüt, "İnsanlar buraya geldiklerinde daha tiyatroya girmeden tiyatronun ihtişamını ve gösterişli olduğunu görerek etkileniyordu. Buna bağlı olarak o dönemin zenginliğini, ihtişamını, kültüre, sanata ve mimariye verdikleri değeri biz şimdi bir bir ortaya çıkarıyoruz" ifadesini kullandı.

Söğüt, masklarda o dönem tiyatroda oynanan oyunların maskları ile antik döneme ait tanrı ve tanrıça betimlemeleri ve hayvan figürlerinin yer aldığı bilgisini verdi.

Maskların bulunduğu blokları kentteki taş hastanesine getirerek temizleme ve koruma çalışması yaptıklarını anlatan Söğüt, çalışmalar tamamlandığında bulunan yeni maskların da ziyaretçilerin ilgisi için sergiye alınacağını sözlerine ekledi.