
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit ettiğini belirterek, Gazze’deki mezalimin bir an önce durması gerektiğini söyledi. Azerbaycan'da düzenlenen EİT 17. Zirvesi’nde konuşan Erdoğan, "Ne Filistin davasını terk edebiliriz ne de Netanyahu yönetiminin bölgemizi kan gölüne çevirmesine sessiz kalabiliriz" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 17. Zirvesi’ne katıldı. Zirvenin Karabağ’da bir dönem işgalci rejimin başkent olarak kullandığı Hankendi’de yapılması, Azerbaycan için sembolik önem taşıyor.
Buna vurgu yapan Erdoğan, “Toplantımızın işgalden azat edilmiş bir şehirde, Hankendi’de düzenlenmesi zirvemize ayrı bir önem ve mana kazandırıyor. İlham kardeşimin vizyoner yaklaşımıyla bu kadim şehrin Kafkasların yeni kalkınma ve barış merkezi olacağına gönülden inanıyorum” diye konuştu.
TİCARET İÇİN ORTAK ADIM ATALIM
Teşkilatın başlıca iş birliği alanı olan ekonomi ve ticarette vizyonlarını daha da geliştirmek mecburiyetinde olduklarına dikkat çeken Erdoğan, “100 milyar dolarlık bölgesel ticaret hacmi hedefimizi daha yüksek rakamlara taşıyacak adımları hep birlikte atmalıyız. Bu bakımdan 5’inci Ticaret Bakanları Toplantısı’nın mümkün olan ilk fırsatta düzenlenmesine büyük önem atfediyoruz” dedi.
İŞ BİRLİĞİNİ İLERLETME HEDEFİ
İSRAİL İSTİKRARI TEHDİT EDİYOR
MAZLUMUN YANINDA DİMDİK DURACAĞIZ
Taraflar arasındaki fiili ateşkesin sükunete tahvil edilmesini ümit ediyoruz. Bu dost meclisimizde bir kez daha şu hususun altını çizmek isterim; İsrail’in Lübnan, Suriye ve İran’a saldırılarının arka planında hepimizin bildiği üzere Filistin halkına diz çöktürme siyaseti yatıyor. Biz ne Filistin davasını terk edebiliriz ne de Netanyahu yönetiminin bölgemizi kan gölüne çevirmesine sessiz kalabiliriz. Doğruları cesaretle söylemeye, zalimler karşısında mazlumun yanında dimdik durmaya devam edeceğiz.
Suriye umut oldu
Suriye’de halkın yıllardır süren mücadelesi neticesinde gelinen aşamanın, bölge için bir umut ışığı olduğunu aktaran Erdoğan, “Uluslararası toplumun hem mali açıdan desteğini sürdürmesini hem de yeni yönetimle ilişkilerini ilerletmesini kritik dönemde ve önemde görüyoruz. Bir diğer önemli bölge olan Afganistan’da Afgan halkının güvenlik, huzur ve kalkınmasına destek olmamız gerektiğine inanıyoruz. Geçtiğimiz günlerde yaşanan menfur bir terör eylemi dolayısıyla Pakistanlı kardeşlerimize bu vesileyle tekrar taziyelerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.
KKTC VURGUSU
Teşkilat bünyesinde birlik ve beraberliğe atfedilen değeri bilhassa vurgulamak istediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün aramızda olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı değerli kardeşim Sayın Ersin Tatar’ı en kalbi duygularımla selamlıyorum. Teşkilatımızın, 2012’den bu yana gözlemci üyemiz olan ve on yıllardır haksız izolasyonlara maruz bırakılan Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimizle dayanışmasını arttırarak sürdüreceğine inanıyorum. Bu doğrultuda Kıbrıs Türkleri ile spordan kültüre, ekonomiden turizme kadar çeşitli alanlarda ilişkilerinizi geliştirmenizi bekliyorum.”
Liderlerle görüştü
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hankendi’de çok sayıda liderle ikili görüşme yaptı. Yoğun bir diplomasi trafiği yürüten Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ile bir araya geldi.

Engellemeleri sona erdirin
- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, zirvede yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türklerinin bağımsızlık mücadelesine dikkat çekti. Kıbrıs Türk halkının izolasyon altında yaşamaya devam ettiğini belirten Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu izolasyon doğrudan temasların, ticaretin, kültürel ve sportif faaliyetlerin önünü keserken, gençlerimizin, kadınlarımızın ve çocuklarımızın temel fırsatlara erişimini de engellemektedir. Bu uygulamalar siyasi ayrımcılığın ötesine geçerek artık insanlık vicdanında sessiz bir insanlık suçu olarak kabul edilmektedir. Uluslararası toplumdan beklentimiz, temel insan haklarımıza yönelik bu engellemelerin sona erdirilmesi için gerekli adımları atmasıdır. Bu anlamsız izolasyonu, dayanışmayla aşabileceğimize gönülden inanıyorum.”
Barış için güçlü dayanışma şart
- Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de zirvedeki konuşmasında Gazze’deki soykırıma dikkat çekti. İsrail’in EİT üyesi ve “kardeş ülke” İran’a yönelik askeri saldırısının, bölgesel barış ve istikrarı tehdit eden tehlikeli sürecin parçası olduğunu vurgulayan Şerif, “Pakistan olarak bu saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz” dedi. İsrail’in İran’a saldırısının yanı sıra Gazze’de devam eden insani felakete de değinen Şerif, masum sivillere yönelik saldırıları “barbarlık” olarak nitelendirerek, uluslararası toplumun sessizliğini eleştirdi. Şerif, “Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, yardım konvoyları bombalanırken insanlık nerede? Birleşmiş Milletler personelinin hedef alınması bile sessizlikle karşılanıyor” diye konuştu. Başbakan Şerif, EİT üyesi ülkelerin ortak değerleri ve kardeşlik bağı çerçevesinde hareket ederek, bölgeye barış ve istikrar getirmek adına daha güçlü dayanışma sergilemesi gerektiğini dile getirdi.
İşgalin zararın 150 milyar dolar
- Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan işgalinin ülkeye verdiği zarara değindi. Ermenistan’ın işgal döneminde Azerbaycan’a ait yerleşim birimlerini, kültürel ve dini anıtlarını yok ettiğini belirten Aliyev, şöyle konuştu: “67 camiden 65’i Ermenistan tarafından yerle bir edildi. Kalan 2’si ise ciddi zarar gördü ve domuz ahırı olarak kullanıldı. Bu, İslam dünyası ve Müslümanlar için bir hakaretti. Mezarlıklar da vandalizme maruz kaldı. Devlet Komisyonu, işgal döneminde Azerbaycan’a verilen zararın yaklaşık 150 milyar dolar olduğunu hesapladı. Ermenistan, topraklarımıza 1 milyondan fazla mayın döşedi. 2. Karabağ Savaşı sonrasında yaklaşık 400 vatandaşımız mayın patlaması sonucu hayatını kaybetti ve ağır yaralandı.”
Saldırganlara bir ders verdik
- İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, zirvede İsrail ve ABD’nin ülkesine saldırılarına değindi. Saldırılarda üniversite profesörlerinin sivil vatandaşların, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) denetimi altındaki nükleer enerji tesislerinin ve kamu altyapısının hedef alındığını belirten Pezeşkiyan, “İran Silahlı Kuvvetleri, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesine dayanarak, meşru müdafaa hakkı çerçevesinde, halkını, ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmuş ve kararlı bir karşılıkla saldırganlara unutulmaz bir ders vermiş ve bölgede savaşın uzamasını önlemiştir” diye konuştu. Bu süreçte bölge ülkelerinin ve EİT’nin “sorumlu tutumuna” teşekkür eden Pezeşkiyan, İslam İşbirliği Teşkilatı da dahil olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun İsrail’in saldırılarını kınadığını hatırlattı.
İnsani yardımlar ulaştırılmalı
- Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ilişkin, “Açlık ve insanlık dışı koşullarda yaşayan insanlara insani yardımların sağlanmasının önündeki engellerin kaldırılmasını ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını destekliyoruz” ifadelerini kullandı.









