TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, basının milletin gözü, kulağı olduğunu, millet adına ülkeyi yönetenleri denetlediğini ve bunun bütün demokrasilerde bulunduğunu belirtti.
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) tarafından bu yıl 9'uncusu verilen "İbrahim Keresteci Basın Ödülleri" törenle sahiplerini buldu.
Yeşilköy'deki bir otelde düzenlenen ödül töreni, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Törende, 2010'da geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybeden İbrahim Keresteci'nin yaşam öykünü anlatan film gösterildi.
Yıldırım, törende yaptığı konuşmada, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) kurucusu Mehmet Akif İnan, İbrahim Keresteci, görev başında hayatlarını kaybeden gazeteci, polis ve askerlere rahmet, gazilere ise şifalar diledi.
"Basın 15 Temmuz'da güzel duruş sergiledi"
Gazetecilik mesleğine yasal bir konumu sağlayan ve haklarını güvence altına alan 212 sayılı kanunun 58 yıl önce 1961'de yürürlüğe girdiğini hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
- "Basın deyip geçmeyelim. Basınsız da olmuyor, bazen basınla da olmuyor. Siyasetçi olarak bunu bilen birisiyim ve basınla çok muhabbeti olmuş, tatlı, biraz da buruk hatıraları olan birisi olarak söylüyorum. Meslek hayatları boyunca, çok okunan ya da günümüzün dijital tabiriyle çok tıklanan haber, araştırma, makale ve mülakata daha nice yıllar imza atmalarını diliyorum. 15 Temmuz alçak darbe girişiminin defedilmesinde, şüphesiz Cumhurbaşkanımızın liderliği, o zaman sorumluluğunu taşıdığım 65. Hükümet, aziz milletimiz, ülkeye, bayrağa, ezana sahip çıkması ama onun yanı sıra medyanın, basının o gece çok güzel bir duruş sergilemesi, durumdan vazife çıkararak teröristlere, alçaklara karşı tek yürek, tek yumruk olması, alçak girişimin bastırılmasında da çok büyük katkı sağlamıştır."
"Dünya başkenti İstanbul'un Cumhur İttifakı'nın belediye başkanı adayıyım"
"Üç şeyde hikmet vardır"
Seçim çalışmaları boyunca çok az konuşacaklarını ancak halkı çok daha fazla dinleyeceklerini anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eleştiriye saygı duyarız"
Adaylık sürecinde halkla iç içe olacaklarını, bunlara ilişkin pek çok haberlerin yayımlanacağını aktaran Yıldırım, "Gazetecilerin kendi mesleklerinin kurallarına uymasını çok önemsiyorum. Doğru haber, doğru yorumu getirir. Yanlış haberi düzeltmek zorunda kalmak, çok zor bir iştir. Bir yanlışı düzeltmek için 28 tane doğru iş yapmanız lazım. Eleştiri her zaman yapılır. Buna saygı duyarız. Çünkü basın milletin gözü, kulağıdır. Millet adına ülkeyi yönetenleri denetler. Bu bütün demokrasilerde olan bir şeydir. Demokrasinin, çok sesliliğin savunucusudur basın. Türkiye'de basının bu manada son derece dinamik ve özgür olduğun biliyorum. Basın özgürlüğü konusunda ülkemize yapılan saldırıları da doğrusu kabul etmek mümkün değildir. Burada bir çifte standardın olduğunu hep gördük. Eleştiri ile hakaret, tehdit ile tenkit, habercilikle iftira arasındaki farkı, mutlaka ayırmamız lazım. Çok kez bu farkı dikkate almayanların hedefi haline geliyoruz. Kamu adına iş yapanların kaderidir bu ama bu bizi ülkemize, milletimize hizmet etme arzusu ve azminden geri bırakmaz." değerlendirmesinde bulundu.
Erdal İnönü'nün, "Gazetecilerde başkalarıyla ilgili bir haber gördüğümde hemen inanıyorum. Kendim ile ilgili bir haber gördüğümde hiç inanmıyorum" sözünü anımsatan Yıldırım, "Başkalarıyla ilgili bir haberi okuyan kişi 'Vay namussuz' der, geçer ama siz işin öznesisiniz, işin konususunuz. Dolayısıyla iftira ve hakaretin olup olmadığını en iyi bilen sizsiniz." dedi.
"Muazzam bir değişim yaşanıyor"
"Her şeyde olduğu gibi basında da muazzam bir değişim yaşanıyor" diyen Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"İstanbul için bir şans olduğunu düşünüyorum"
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanlarına değer veren bir kurum olduğunu belirterek, personelin yaşadığı kreş sorunu ve yemek yardımı sıkıntılarının aşılacağına inandığını söyledi.
Yalçın, "Bunu aşabilecek iradenin bugün bu salonda olduğunu görüyorum. Memurların yemek yardımı, İstanbul'da çok fazla yaşanmıyor ama ağırlıklı olarak Anadolu'da yaşanan bir sorundur. Bu sorunu gidermek için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bugün bu konuların burada dile getirilmesini son derece anlamlı buluyorum." dedi.
Ali Yalçın, şunları kaydetti:
Ev sahibi Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) Levent Uslu da hak ve emek mücadelesi verdiklerini belirtti.
"Gerçeklerden hiç kopmadık" diyen Uslu, "70 bin üyemiz, büyük bir başarının göstergesidir. Bu mücadelede bayrağı taşımanın gururunu yaşıyoruz. Sendikamız, bugün çeyrek asrı geride bırakıyor." diye konuştu.
Altınalan ödülünü Yıldırım’ın elinden aldı
- Konuşmaların ardından, ödüller sahiplerine takdim edildi.
- Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Bölge Müdürü Hüseyin Altınalan'ın da ödül aldığı törende, Hürriyet gazetesinden Mehmet Soysal, TRT Haber'den Fuat Kozluklu, NTV'den Ahmet Yeşiltepe, Posta gazetesinden Nedim Şener, ATV’den Melih Altınok, A SPOR'dan Aykut İnce, TV5'ten Mustafa Yılmaz, CNNTÜRK'ten Güven İslamoğlu, TVNet’ten Nedret Ersanel, İhlas Haber Ajansı'ndan (İHA) Ömer Faruk Aydemir, Sabah gazetesinden Kenan Kıran, Yeni Akit'ten Murat Alan, Diriliş Postası'ndan Erem Şentürk, Yeni Şafak gazetesinden Ersin Çelik, Ülke TV'den Fatma Çiftçi, Milat gazetesinden Neşat Gündoğdu, Habertürk TV'den Eren Eğilmez, AHaber'den Kerim Ulak, Star gazetesinden Ersoy Dede, Haber Global TV'den Aykut Türel, Türkiye gazetesinden Osman Çobanoğlu, TGRT'den Ahmet Sözcan, TRT Haber'den Sabahnur Sayılgan, Milli Gazete'den Ahmet Yavuz, Demirören Haber Ajansı'nden (DHA) Nursima Özonur, CNNTÜRK'ten Elif Emir Teke ve Show TV'den Cem Tekel ödüllerini aldı.
- Levent Uslu'nun, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'a günün anısına bir hediye sunduğu ödül töreni, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
- Törene, TBMM Başkanvekili Celal Adan, gazeteciler, sendikacılar ve çok sayıda davetli katıldı.