Yunus Emre Enstitüsü, dünyanın her tarafında, en çok da ortak bir tarihi ve kültürü paylaştığımız ülkelerde faaliyet yapıyor. Onlardan biri de Filistin. Merkezi Kudüs’te bulunan Yunus Emre Türk Kültür Merkezi, Türkçe eğitimi ağırlıklı olmaz üzere ortak kültür mirasımızı canlandırmaya çalışıyor. İlk açılışı yaptıkları 2013 yılından itibaren, dönemlik verdikleri Türkçe kurslarında her kurda kayıtlı 750-800 öğrenci var. O günden beri Türkçe öğrenenlerin sayısı o kadar çoğalmış ki, yolda gezerken veya alışveriş yaparken Türkçe konuşan Filistinlilerle karşılaşmanız mümkün. Türkçenin haricinde Filistinli tarihçilere Ramallah Yunus Emre Türk Kültür Merkezi şubesinde Osmanlıca dersleri de veriliyor.
OSMANLI TARİHİNDE BOŞLUK VAR
- Kudüs Yunus Türk Emre Merkezinin koordinatörü Reha Ermumcu’yla, zorlu koşullara rağmen yaptıkları çalışmaları konuştuk. Filistin’deki insanların neyi bilmek istediğini araştırarak programlarını hazırladıklarını söyleyen Ermumcu, “Osmanlı tarihine dair bir boşluk olduğunu gördük. Hani meşhur bir laf vardır ya ‘Siz hikâyenizi anlatmazsanız başkası gelir sizin hikâyenizi anlatır.’ O yüzden biz burada kendi hikayemizi, daha doğrusu ortak tarihimizi doğru bir şekilde anlatmaya gayret ediyoruz. Bu amaçla Temmuz ayında ‘Osmanlı Döneminde Filistin’ çalıştayı yapacağız. Kültür Merkezi olarak asıl hedeflerimizden bir tanesi, tarihin gerektiği gibi alanında uzman akademisyenlerle objektif ve bilimsel olarak ele alınması” açıklamasında bulundu.
TÜRK SİNEMA FESTİVALİ
MİMARİ ESERLERİN ÇOĞU OSMANLI
- Merkezde neredeyse her hafta bir faaliyet var. Edebiyat, söyleşi, dinleti, sergi, konferans, sempozyumun yanı sıra resim, fotoğrafçılık, müzik gibi kurslar da veriliyor. Kısa süre önce Kudüs Arap Film Festivali yine Yunus Emre Türk Kültür Merkezinin ev sahipliğiyle yapıldı. Fas’tan Tunus’a, Mısır’dan Ürdün’e, Lübnan’dan Cezayir’e kadar Arap dünyasında üretilen birçok film gösterildi.
BİRBİRİMİZİ TANIRSAK SEVGİ DE KALICI OLUR
- Reha Ermumcu ayrıca kanun sanatçısı. Filistin’deki konservatuvardan gençlerle kurdukları ‘Dünün Nağmeleri’ isminde bir de müzik grupları var. Ramazanda yapacakları konseri, çıkan olaylar yüzünden iptal etmişler. Kudüs’te kültür sanat faaliyeti yapmanın bir zorluğu da etkinliklerin sürekli ertelenip iptal edilmesi. Asıl amaçlarının bu kültürel geçiş formlarında bir köprü kurmak olduğunu söyleyen Ermumcu, “Karşılıklı olarak birbirimizi ne kadar iyi tanırsak, sevgi ve muhabbet o denli kalıcı oluyor. Kültürel köprü vazifemizi ne kadar iyi yerine getirirsek Filistin halkının Türkiye sevgisi o ölçüde güçleniyor” diye tamamlıyor sözlerini.