|

Özlem Albayrak: Bir idealin izinde çeyrek asır

Bu yüzden ve daha pek çok sebepten, Türk basın tarihinde henüz birkaç onyıllık ömrü olan hiçbir yayın organına nasip olmayan bir hızla marka değeri edinebildi Yeni Şafak. Kurulmasının üstünden çok geçmeden, hem okurları, hem medyadaki diğer yayın kuruluşları, hem de iş ve siyaset çevreleri nezdinde son derece etkin ve saygın bir kurum haline gelebildi. Öyle de kalmaya devam edeceğini umuyorum.

Özlem Albayrak
15:53 - 3/05/2019 Cuma
Güncelleme: 15:55 - 3/05/2019 Cuma
Yeni Şafak
Özlem Albayrak
Özlem Albayrak

Yeni Şafak 25 yaşına girdi. Bu, bir medya kuruluşu için uzun sayılamayacak bir süre olabilir; ama bir kısmına da tanıklık ettiğim bu yıllar içinde, öylesine güçlü bir ekol oluşturdu ki Yeni Şafak, 25 değil 100 yıldır varmış gibi geliyor bana. Yeni Şafak’tan yolu geçen pek çok gazeteci bugün çeşitli medya organlarının üst kademelerinde çok başarılı işler çıkarıyor. Sadece bu da değil, yıllar boyunca basın yayın ilkesi haline getirdiği demokrat tavır ve özgürlükçü habercilik anlayışıyla Türkiye’nin bugünlere gelişinde, yeri doldurulamaz bir rol icra etti Yeni Şafak. Kısacık zaman içinde güçlü bir gazetecilik geleneği oluşturdu desem, abartmış olmam sanırım.

Postmodern darbenin en kesif günlerinde, kendine dindar diyen, muhafazakâr bir hayat süren herkesin rejim baskısını iliklerine kadar hissettiği dönemlerde; bir yandan işini kaybetmiş, darbeye destek veren merkez medya organlarından dışlanmış kalemlere büyük cömertlikle kapılarını açarak çoksesliliğin gereklerini yerine getiriyor, bir yandan da yaptığı efsanevi yayınlarla, attığı unutulmaz manşetlerle darbecilerin hedefi haline gelmeyi göze alarak hakikati ve adaleti sivil bir dille savunmaya ısrarla devam ediyordu.

Neler atlatılmadı ki o dönemde, gazetenin patronu olan Albayrak kardeşlerin evlerinin gece yarısı basılarak emniyete götürülüp günlerce işkence görmesinden, Yeni Şafak’ın polisler tarafından basılıp didik didik aranmasına dek pek çok badire. Yine de patronlarından en üst yöneticisine, muhabirinden okuyucusuna dek tüm Yeni Şafak ailesi kavi bir cesaretle darbecilere karşı yekvücut durmayı bildi. Demokratik bir ülkede vesayet odaklarını ve bürokratik oligarşiyi bulunmaları gereken sınırların içine geri göndererek bugünkü Türkiye’nin inşa edilmesinin başat aktörlerinden biri haline geldi.

Baskının ertesi günü gazeteye gittiğimde, herkes polislerin kaba ve nezaketsiz tavırlarından, gazete binası içinde yaptıkları vandallıklardan bahsediyordu, ama kimsenin ne gözünde zerrece korku, ne sözlerinde endişe kırıntısı gözleniyordu. Kimse sarsılmamıştı, kimsenin olanlardan dolayı geri adım atacak hali yok gibiydi. Sanki bir gün önce 200 polis tarafından basılmamışız gibi, ertesi günün gazetesini aynı kararlılık ve cesaretle çıkartmak için işe giriştiğimizi dün gibi hatırlıyorum. “Ölümden öte köy yok” denir halk arasında, tepeden tırnağa her bir çalışanın gözüpekliği biraz da bundan, bir ideale ömürlük şekilde inanmış olmaktan geliyordu herhalde…

Bu yüzden ve daha pek çok sebepten, Türk basın tarihinde henüz birkaç onyıllık ömrü olan hiçbir yayın organına nasip olmayan bir hızla marka değeri edinebildi Yeni Şafak. Kurulmasının üstünden çok geçmeden, hem okurları, hem medyadaki diğer yayın kuruluşları, hem de iş ve siyaset çevreleri nezdinde son derece etkin ve saygın bir kurum haline gelebildi. Öyle de kalmaya devam edeceğini umuyorum.

Bahtı açık, kaderi güzel, ömrü bereketli olsun... Nice 25 yıllara…

#Yeni Şafak 25. yıl
#Özlem Albayrak
5 yıl önce
default-profile-img