|

Palyaçoluğu bırakıp oyuncu yetiştirdim

Oscarlı oyunculara koçluk yapan Vernice Klier, ülkelerin sınırları olur, insanların değil diyor ve dünyanın her yerinden oyuncularla çalışıyor. Amerika'da palyaçoluk okulundan mezun ilk kadın olan Kleir, eşi ve oğlunu kanserden kaybedince kariyeri oyuncu koçluğuna doğru şekillenmiş. Türk sinemasını başarılı bulan Kleir, "Türk oyuncular dünyaya açılmak istiyorsa İngilizce öğrenmeleri şart. Burada tanıştığım çoğu oyuncunun İngilizce bilmemesi beni üzdü" diyor.

Hatice Saka
04:00 - 25/11/2018 Pazar
Güncelleme: 11:48 - 24/11/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Vernice Klier
Vernice Klier

Vernice Klier, İngilizce oyunculuk alanında uzmanlaşmış uluslararası oyuncu koçu ve ses eğitmeni. Kleir, Ringling Bros Palyaçoluk Okulu'ndan mezun olan ilk kadın olarak tanındı. Son 25 yılını özel koçluğun yanı sıra sette ve stüdyo dışında koçluk yaparak geçirdi. Çalıştırdığı yüzlerce oyuncu arasında Sean Penn, Juliette Binoche, Monica Bellucci, Leonardo Di Caprio, Vincent Cassel, Sophie Marceau ve Gerard Depardieu gibi dünyaca isimler yer alıyor. Vernice Klier, Malatya Film Festivali'nin Uluslararası Uzun Metraj Yarışması Jüri Üyesi olarak ülkemize geldi. Biz de onunla kariyerini, Hollywood'u, çalıştığı oyuncuları ve sinemaya dair pek çok şeyi konuştuk.

Sinema kariyerinize oyuncu koçu olarak mı başladınız?

Hayır. Öncelikle sinema ve tiyatro eğitimi aldım. Ringling Bros Palyaçoluk Okulu'ndan mezun olan ilk kadınım. Girdiğim okulda daha önce sadece erkeklerin aldığı eğitimi görmeye hak kazandım.

Bu eğitimi alan ilk kadın olmak nasıl bir şeydi?

Hem eğlenceli hem de çok zordu. Erkekler her ne kadar orada kadın kıyafetleri giyinip bir sürü eğlenceli rol alıyor olsalar da bir kadının aralarında olmasına kapalılardı. Ancak daha sonra birçok kadın okula alındıktan sonra her şey daha eğlenceli ve kolay oldu.

Sonra nasıl şekillendi olaylar?

Palyaço olduğum dönemde her yerde benimle ilgili haberler çıktı. Boy boy fotoğraflarım yayınlandı. O sıralarda daha yeni bir pandomim okulu açmaya hazırlanan Marcel Marceau, beni eğitim almam için Fransa'ya davet etti.

Marcel Marceau gibi efsane bir isimden davet olmak sizi çok heyecanlandırmış olmalı.

Muhteşem bir deneyimdi. Hem Marcel'den hem de onun eğitmeninden dersler aldım. Daha sonra Fransa'da sayısız performans gösterisi yaptım.

Peki neden bıraktınız?

O yıllarda evlendim ve bir oğlum oldu. Eşime kanser teşhisi kondu ve onu kaybettim. Daha sonra oğlum da kansere yakalandı. Uzun yıllar yatağa bağlı yaşadı. Onun tedavisiyle ilgilendim. Oğlumu kaybettikten sonra bir fotoğraf ajansında işe girdim. Bu ajansa da ünlü oyuncular geliyordu. İşte oyuncu koçu olmama giden yolda bütün iletişim orada başladı.

Juliette Binoche burada devreye giriyor değil mi?

Julette Binoche bir film çekiyordu. Bütçeden dolayı altı aylık beklemesi gerekiyordu. Bu süreçte benim oyuncu koçum olur musun diye rica etti. Böylece filmin kadrosuna dahil edildim.

Peki ne yapıyordunuz?

Fransa'da Juliette ile çalışmaya başladığım zaman kimse oyuncu koçunun ne olduğunu bilmiyordu. Bu kadın Juliette ile ne yapıyor diye merak ediyorlardı. Filmde Juliette ile çok yakın çalışıyorduk. Yaptığım ilk iş dil konusunda ona yardımcı olmaktı. Daha sonra bütün hareketleri üzerine eğitim veriyordum. Bu süreç devam ederken Juliette, oyunculuk kariyerinin ilk Amerikan televizyon filmine dahil oldu. Daha sonra devamı geldi. Çok sayıda oyuncu ile çalışmaya başladım

Karşınıza ilginç oyuncular çıkıyor mu?

Öncelikle yaptığım iş yakın bir ilişkiye dayanıyor. Sadece sete gidip orada destek olmuyorum. Daha sonra da çok fazla birlikte zaman geçiriyorum. Kimin neye ihtiyacı varsa ona göre davranıyorum. Mesela bir keresinde tamamen dilsiz olan bir oyuncu ile çalıştım. Oyuncu doğal olarak işaret diliyle anlaşıyordu. İşaret dilindeki hareketleri değiştirip aslında gerçekte çok da doğru olmayan ama kamerada doğru ve iyi gözüken bir işaret dili üretmiştik.

Sean Penn, Juliette Binoche, Monica Bellucci, Leonardo Di Caprio gibi sayısız ünlü isimle çalıştınız. En çok hangisi diğerlerinden ayrı duruyor?

Çalıştığım bütün oyuncuları çok seviyorum. Ancak Juliette Binoche'un yeri benim için çok ayrı. O bir oyuncunun alabileceği üç ödülü de kazandı. Bu ödülleri aldığı zaman da oyuncu koçluğunu ben yapıyordum. O yüzden onun yeri benim için hep ayrıdır.

Avrupalı oyuncularla başladınız. Sonra Amerikalı oyuncularla da çalıştınız. İkisi arasında fark var mı?

En büyük fark Amerikalılar bu işi teknik yapıyorlar. Avrupalı oyuncuların dakik olmak ya da işe teknik olarak bağlı olmak gibi bir sorunları yok.

Yani Hollywood bu işte çok iyi diyorsunuz?

Hayır, şunu demek istiyorum. Amerikalılar iş konusunda iyiler. Aslına bakarsanız Hollywood'u Macarlar kurdu. Charlie Chaplin bir İngilizdi. Bir dönem animasyonların çoğunluğu Çek Cumhuriyeti'nden geliyordu. Walt Disney bunu paraya çevirdi. Anlayacağınız Hollywood'un temeli, kökeni ve sanatsal boyutu Avrupa'dan gelir.


Hasta yatağı hazırladım

Setlerde hiç unutamadığınız bir olay yaşadınız mı?

İngiliz Hasta filminde çalıştığım dönemde şöyle bir şey yaşadım. Yönetmen geçmişimi yani oğlumun yatalak olduğunu biliyordu. Bir hasta yatağının nasıl değiştirileceğini tüm oyuncuların önünde göstermemi istedi. O dönem işte çok yeniydim. Kendi geçmişimle yüzleştim. Hem işimi yaptım hem de ruhsal olarak çok tedavi edici bir süreç oldu.


İngilizce bilmeliler

En son Sean Penn ile çalıştınız, onunla çalışma deneyim nasıldı ?

The Last Face filminde birlikte çalıştık. Paris ile çekim yaptığımız mekan arasında gidip gelmesi gerekiyordu. Havaalanından bizi helikopterle aldırdı. Kıyı şeridi boyunca ormanların üzerinden geçtik. Bir sahne için böyle bir geziye ihtiyacımız vardı dedi. Aslında hiç gerek yoktu. Tabi ki böyle bir insan ile çalışmayı doğal olarak çok seversin.

Peki Türk oyuncular hakkında ne söylersiniz?

Sinema dünyasının içerisinden birçok değerli insanla tanıştım. Ancak şöyle bir sorunları var. Çoğu İngilizce bilmiyor. Global dünyada film sektöründe çalışıyorsanız mutlaka İngilizce bilmeniz gerekir.


Ülkelerin sınırları olur insanların değil

Siz Juliette Binoche'a dil eğitimi vererek başladınız. Şimdi de aksan konusunda titiz davranılıyor mu?

Eskiden oyunculardan mükemmel Amerikan aksanı istenirdi. Bu şart koşulurdu. Şimdi oyuncuların ilginç olması daha önemli. Özellikle Netflix çıktıktan sonra başlayan süreçte birçok şey değişti. Şu anda mesela ben Faslı bir oyuncunun Ürdün'de çektiği bir film için ona Skype üzerinden oyuncu koçluğu yapıyorum. Sınırlar kalktı. Ülkelerin sınırları olabilir ancak insanların sınırları yoktur.

Yönetmenlerle nasıl bir çalışma sisteminiz var ?

Genelde yönetmenlerle yakın oluyoruz.Aramızda korumamız gereken hassas bir denge var. Ben oyuncu ile prova alıyorum. Sonra yönetmen gelip oyuncuyu izliyor. Değiştirmek istediği bir şey var ise bana söylüyor.

Hiç sizden ilginç talepleri olan yönetmenler oldu mu ?

Bir keresinde ünlü bir yönetmen, senden tek isteğim oyuncuları benden uzak tutman demişti ve “Vernie lütfen onları yemeğe götür, gerekirse evlerinde uyu yeter ki bana yaklaşmasınlar” şeklinde konuşmuştu.

#Vernice Klier
#Oscar
#Oyuncu koçu
5 yıl önce