Siirt Valiliği tarafından yürütülen "Siirt Turizmini Geliştirime Projesi" ile ilgili olarak geçtiğimiz hafta TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) üyesi olan tur operatörleri, Siirt'i ziyaret etti. Tur şirketlerinin Siirt'i gezi programlarına eklenmesi için yapılan etkinliğe biz de katılıp, Siirt'in bünyesinde barındırdığı inaç, kültürel ve doğal güzellikleri merak edenler için tarihi şehrin gezilecek yerlerini kaleme aldık. Eski Mezopotamya'ya ait bir bölge olan Siirt, tarih boyunca savaçlara, göçlere, istilalara şahitlik etmiştir. Mezopotamya ve Anadolu uygarlıkları arasında köprü olmuş olan bu ulu kente geldiğinizde şehir merkezinde bulunan ve bir zamanlar uluslararası ulaşımda kullanılan 'Akabe Yolu'nda yürümeli sabah kahvaltısında ise 3 metre derinliğindeki ateş yanan kuyularda keçi ve kuzu etinden hazırlanan büryan yemelisiniz. Tillo'da 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde güneş hadisesini izlemeli, Veysel Karani türbesini ziyaret etmelisiniz.
Sarp dağların arasında birçok uygarlığın gözünü diktiği kadim kentte sayısız tarihi, kültürel, doğal ve dini unsurlara rastlamak mümkün. Şehir merkezinde yer alan Ulu Camii bunların en başında yer alıyor. Camii'nin doğusunda yıllar önce inşaa edilip günümüze ulaşamamış olsa da yapılan yeni Saat Kulesi şehre gelenleri karşılıyor. Siirt'in 3 dilli bir şehir olduğunu göreceğiniz merkezdeki eski ve yeni çarşıda Arapça, Kürtçe ve Türkçe konuşmalara şahitlik edeceksiniz. Bölgeye has ürünleri temin edebileceğiniz bu çarşılarda Siirt'in misafirperver ve sıcak insanlarıyla dar sokaklardaki kahvelerde sohbet edebilirsiniz. Siirt'e has Cas evleri ve Sabatları da merkezde görmeniz gereken başka bir kültürel değer. Delikli taş olarak bilinen Rasıl Hacar Kanyonunu ziyaret etmek isteyenler de merkezin güneyinde 4 kilometre uzaklıktaki yoldan Botan Vadisi'ne bakan dik yamaçlara gidebilir.
Siirt denince akla ilk gelen aslında Tillo ilçesi oluyor. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri ile hocası İsmail Fakirullah Hazretlerinin türbesinin yer aldığı bu ilçeye özellikle 21 Mart ve 23 Eylül tarihleri arasında gitmenizi tavsiye ederiz. İbrahim Hakkı'nın hocası için tasarladığı güneş düzeneği sayesinde gece ve gündüzün eşit olduğu ekinoks günlerinin sabahında güneş ışıklarının, Tillo sokaklarına ulaşmadan önce, türbe içindeki sandukanın başucuna düşüp aydınlatmasına şahit olmalısınız. Evliyalar kenti olarak tanınan Siirt'te, birçok evliyanın türbesi de yer alıyor. Yemenli bir Müslüman olan Veysel Karani adına Baykan ilçesinde inşa edilen türbe de görülmesi gereken yerler arasında. İhtişamlı dağların arasında bir yılan gibi kıvrılan Botan nehri sakinliğiyle huzur verirken, macera severler için rafting yapabilecekleri bir yer. Botan vadisinin sarp dağlarında yer alan gizli kalmış mağaraları görmek isteyenler için ise yamaç paraşütü yapmalarını tavsiye ederiz.
Siirt'e gelip yenmesi gereken yöresel yemekler aslına bakılırsa bir hayli fazla. Her yemeğinin bir hikayesi olan Siirt lezzetlerinin başında perde pilavı geliyor. Aslında bir düğün yemeği olan perde pilavında adeta bir gelin başı gibi hamurla kapatılan iç pilav ailenin mahremiyetini simgeler. Siirt yemeklerinin çoğu aslında bulgurdan hazırlanıyor. Kitel olarak adlandırılan Siirt köftesi ile içli köfte en bilinen lezzetlerden. Şehir merkezinde yer alan büryancı ve restoranlarda yöresel lezzetleri tadabilirsiniz.
Siirt'i gezdiniz, sıra alışverişe geldi. Hediyelik olarak 'Buradan neler alınır?' diye düşünenlere ise ipuçlarımız şunlar: Siirt'e özgü bir dokuma olan tiftikten hazırlanan Siirt battaniyesi, Siirt kilimi ile şal şapik kumaşı, Antep fıstığına kafa tutan Siirt fıstığı, Pervari ilçesinde üretilen Pervari balı, Bıttım sabunu, Van'la rekabet eden otlu peyniri, Taif'ten Siirt'e göçle gelen ve adını geldiği yerden alan Tayfi üzümü ve son olarak Zivzik narı özellikle Siirt'ten alınması gereken ürünlerden.
