Yeni yıla yeşilin ve mavinin farklı tonları arasında sevdikleriyle girmek isteyenler kısa süreliğine de olsa İstanbul'a yakın bölgeleri tercih ediyor. Özellikle zamanı kısıtlı olanlar sevdikleriyle yeni yıla merhaba demek isteyenlerin vazgeçilmezi
Bir yıl daha geride kaldı. Yoğun kent trafiği ve iş yaşamının getirdiği kargaşadan uzaklaşarak sevdiklerinizle keyifli zaman geçirip yeni yıla merhaba demek istiyorsanız tercihinizi İstanbul'a yakın yerlerdeki tatil beldelerinde kullanabilirsiniz. Doğal ortamda bölgesel lezzetleri de bulabileceğiniz tatil beldelerinde yaz-kış konaklayabileceğiniz yerler de mevcut. Dört mevsim taze balık yiyebileceğiniz restoranlarda farklı lezzetlere yolculuk yapabilirsiniz. Doğayla baş başa, farklı lezzetlere çıktığınız bu yolculukta sevdiklerinizle huzurlu bir yılbaşı tatili yaşamak istiyorsanız ilk tercihinizi şirin bir köy olan Garipçe'den yana kullanabilir, Abant'ta göl kenarında taze balık yiyebilir, Uludağ'da kayak yapabilir veya İstanbul'un arka bahçesi Polonezköy'de güne yeni bir merhabayla başlayabilirsiniz.
Garipçe, Boğaz sahil şeridinde ve Rumelikavağı ile Rumelifeneri köyü arasında kalan bir köy. Köy ilçe merkezine 11, Taksim'e 31 ve Eminönü'ne 34 kilometre uzaklıkta doğal güzelliğini koruyan ve birkaç gün doğayla baş başa kalınabilecek bir yer. Sarıyer'in köylerinden biri olan Garipçe Boğaz'ın Karadeniz girişine hakim manzarası, temiz havası, taze balıkları, antik kaleleriyle huzur arayanların tercihi. Sarıyer'den Rumeli Feneri Kilyos yönünde yol alanlar 10 kilometre sonra Garipçe yol ayırımına gelerek köy istikametine dönebilir. Köyde balık lokantaları yılın 12 ayı hizmet veriyor. Yaz kış taze balık yemek mümkün. Izgara balık çeşitleri levrek, lüfer, çipura, tava balıkların yanı sıra iskorpit şiş en çok tercih edilenlerin başında geliyor. Garipçe İstanbul'a yakınlığı nedeniyle köy günü birlik kullanım sahası olarak değerlendiriliyor. En yakın konaklama Marmaracık Koyu bungalovları, Kilyos Tesisleri, Boğaz'da hizmet veren turistik yalı oteller veya kent merkezindeki konaklama tesisleri olabilir.
Bursa Uludağ Türkiye'nin en gözde kış sporları merkezi. Kış ayları boyunca yerli ve yabancı turistlerle dolup taşar. Uludağ'ın genelde en yüksek diye bilinen ve zirve olarak adlandırılan tepesi 2 bin 493 metre. Ancak en yüksek tepesi Kara Tepe ve yüksekliği 2 bin 543 metre. Bu bölgede kayak yapılamaz ama daha alçak olan Fatin Tepe ve Kuşaklı Kaya bölgelerinde kayak pistleri var. Uludağ'a ilk kar genellikle kasım ayında düşse de, kar kalınlığının kayak ve diğer kış sporlarını yapmaya elverişli bir kalınlığa ulaşması yılbaşını bulur. Kayak mevsimi mart ayının sonuna, bazen nisan ayının başına kadar sürer. Bölgede konaklayabileceğiniz birçok otel ve seçkin yemekler yiyebileceğiniz restoranlar mevcut. Yolcu minibüsleri özellikle kış aylarında Uludağ'a çıkmak isteyenler için avantajlı. Uludağ'a taksiyle de çıkabilirsiniz. Eğer özel arabanızla gitmek istiyorsanız Uludağ'a Bursa'nın içinden iki yolla çıkabilirsiniz. Ya Pınarbaşı Mezarlığının yanından geçerek ya da Çekirge'den. Eğer Bursa'yı bilmiyorsanız Çekirge yolunu seçin. Zaten yol tabelalarında da Çekirge yolu gösterilir. Uludağ yolu şehir merkezinden milli parkın girişine kadar 22 kilometre. Kış aylarında kendi arabanızla Uludağ'a çıkacaksanız yolun karlı, buzlu, sisli olabileceğini unutmayın.
Şehirden uzak nefes almak için yabani kuş sesleri ve yemyeşil tabiat eşliğinde, doğayı ve kültürü aynı anda yaşayabileceğiniz eşsiz bir cennet kösesi, İstanbul'un arka bahçesi Polonezköy. Bir taşra atmosferinde yemek yemek, trafik kargaşasından uzak bir yürüyüş yapmak istiyorsanız Polonezköy'de birkaç saat geçirebilirsiniz. İstanbul'un arka bahçesinde doğanın yeşilini korumayı başardığı, insanın gerekli saygıyı gördüğü nadir yerlerden biri. Polonezköy'de hafta sonu tatili, günübirlik gezi, piknik, mangal keyfi, kaliteli ve lüks restoranlarda akşam yemeği, yılbaşı tatili gibi pek çok etkinlik yapabilirsiniz.
İstanbul'un yanı başında, doğanın bütün hünerlerini Ağva'da görebilirsiniz. Ağva yemyeşil bir ormana yaslanmış, masmavi bir denize yüzünü dönmüş ve iki nehir arasında kalmış bir doğa harikası. Ağva, dört mevsim boyunca şehrin karmaşasından kaçmak isteyenleri kendine çekiyor. Çok kısa bir yolculuk sonunda Ağva'da bambaşka bir dünyaya kucak açmak ve rüya gibi bir tatil yaşamak mümkün. İstanbul'a sadece 97 kilometre uzaklıkta bulunan Ağva huzurlu bir tatil için ideal fırsatlar sunuyor. Ağva otel açısından da zengin. Ağva 'da bir otel arıyorsanız çoğunu Göksu Nehri kıyısında bulabilirsiniz.
Abant Bolu'ya 32 kilometre uzaklıkta E-5 üzerinden Bolu Dağı'na çıkmadan İstanbul yolu üzerinde. Aracınızla İstanbul'dan geliyorsanız Kaynaşlı yol ayrımından Bolu Dağı'na çıkabilir, oradan Abant kavşağına sapabilirsiniz. Ardından her tarafı ağaçlarla çevrili 21 kilometrelik bir yol sonunda Abant Gölü'ne ulaşabilirsiniz. Yol boyunca oldukça güzel mekanlar ve restoranlar görebilirsiniz. Yol üzerinde lezzetli bir sabah kahvaltısı yapabilir ya da balık restoranlarında oldukça lezzetli taze tutulmuş balık çeşitleri yiyebilirsiniz. Abant Gölü oldukça güzel ve eşsiz manzarasıyla dört mevsim ayrı güzelliğiyle gezmek, dinlenmek, yürüyüş yapmak ve temiz hava almak için her yaştan kesime hitap eden dinlendirici bir yeryüzü cenneti. Abant doğal park alanı içinde otellerde konaklayabilirsiniz. Ayrıca uygun fiyata yol boyu pansiyon ve moteller de var.






