|
Türk futbolunda

İki haftalık yazı arasına sıkı maçlar denk geldi. Ligin ilk iki haftası ve Avrupa Kupası maçları...

Başlangıç vasat oldu...

Yaptığı oturaklı transferlere rağmen oyun anlayışı henüz yerli yerine oturmamış bir Galatasaray, kabuk değiştirmesi zaman alacak Beşiktaş ve yine işe yalpalayarak başlayan bir Fenerbahçe...

Açıkçası daha iyisini bekliyorduk...

Elbette bu sadece bir beklenti, her yıl bekleriz, futbolunu iyisini, kadronun oturaklısını, ama ve her yıl bir ölçüde hayal kırıklığına uğrarız.

Galatasaray: Kalli meselesi

Galatasaray bir Kalli meselesiyle karşı karşıya.

İddia büyük ve iki uç arasında...

Kalli ya bu takımı yeniden yoğuracak, yeni bir anlayışla başarıya götürecek. Ya da ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacak.

Değil mi ki Kalli daha şimdiden Arda''dan, Hasan Şaş''tan yeni ve farklı futbolcular üretmeye çalışıyor.

Aldığı risk yüksektir bu futbolcuları kazanmaktan çok kaybetmeye yakındır.

Denebilir ki ne fark eder, futbolcu bazında bu işi tartışmanın bir manası var mı?

Yine denebilir ki Lincoln ve Linderoth yabancılar, Volkan gibi yeniler varken Hasan Şaş, Arda, Necati gibi isimler üzerinde tartışmak anlamsızdır.

Şunu unutmamak gerek, Galatasaray Terimli günlerinden bu yana sistematik ve kollektif hırsı temel kimlik edinmiş ve başarıya bu atak futbol anlayışı üzerinden ulaşmış bir takımdır. Bu kimlik eskiler tarafından yenilere aktarılmakta ve özellikle bazı futbolcular tarafından taşınmaktadır.

Hasan Şaş, Ayhan, Arda bunların önde gelenleridir. Necati de öyleydi.

Hırslı, atak futbolu şiar edinmiş Kalli, tek başına bunu sağlayamaz, ateşleyici futbolculara ihtiyaç duyacaktır. Galatasaray''ın Gerets''le ilk yılında nasıl, hangi futbolcuların aşırı hırs ve gayretiyle şampiyon olduğunu hatırlayın... Bir de geçen yıl ki Galatasaray''ı hatırlayın... Gerets''in hırsı tek başına yetmediği gibi, Galatasaray''ı hızla kimliksizlik yokuşuna sürüklemişti.

İyi futbol takımı sadece parayla, sistemle, iyi ve teknik futbolcularla oluşmuyor. Eğer öyle olsaydı Real Madrid her yıl İspanya, Avrupa ve Dünya şampiyonu olurdu.

Fenerbahçe: Ruhsuzluk sorunu

Üstelik en yakın örnek yanı başımızda...

İşte Fenerbahçe, Zico''nun Fenerbahçesi...

Son yıllarda yapılan her yeni transfer Fenerbahçe''den biraz daha aldı götürdü. Her yıldız takıma katkı sağlayacağına takımın ruhundan çaldı.

Bugün 7-8 Brezilyalı''nın top koşturduğu, Kezman, Roberto Carlos, Alex, Appiah gibi dünya yıldızlarının yer aldığı takım, bir türlü takım olamıyor, yardımlaşma, hırs, kolektif enerjinin yanından bile geçmiyor.

Şu açık: Fenerbahçe aşırı profesyonellerin ekibi haline geldi. Eski deyişle ruhsuzlukla malul duruma düştü.

İstanbul Belediye karşısındaki skandal futbol buna açık bir örnekti. Anderlecht maçında kaplumbağ temposu diğer bir örnek oldu.

Zico''nun özellikle, hırs, ruh konusunda aciz kaldığı anlaşılıyor.

Aksi halde Fenerbahçe''nin ligin ikinci maçına 11 yeni oyuncuyla çıkmasını açıklamak mümkün değildir.

Ve bu 11 oyuncu hırsı oyunculardan kurulu bir ekibin farkını da ortaya koydular. Yardımlaştılar, çabuk oynadılar, kazandılar...

Ama balık baştan kokar...

Zico bu takımın başında kaldıkça, ruhsuzluk kaçınılmaz bir çöküşe yol açacaktır.

Umalım Fenerbahçe bu yılı büyük hasar görmeden atlatsın...

Beşiktaş: Vasatlık geleneği

Başında hangi teknik adam olursa olsun, Beşiktaş''ın sorunu nedense her yıl aynı kalır: Yıldız ve pırıltı eksikliği... Oyunu taşıyacak liderleri olmaz Beşiktaş''ın ve futbolu pırıltılar saçmaz, seyredeni şaşırtmaz, belli sınırların ötesine çıkmaz. Şu ana kadar Ertuğrul Sağlam''la da faklı bir görüntü sergilemiyor, siyah beyazlılar.

Oysa ellerinde iyi adamlar var. Türkiye''nin en iyi göbek defansına onlar sahip, en iyi iki ön libero onlarda.

Biri Arjantinli, diğeri Brezilya''lı iki yıldız ve lider adayları var.

Üstelik Tello ve Serdarları''yla kanatlar açısından kağıt üzerinde en etkili takım...

Ertuğrul Sağlam''ın bu takımı, bu görüntüyü, bu geleneği değiştirmesi için risk alması lazım. Sahanın her yerinde basan, saldırgan bir takım yaratması lazım...

17 yıl önce
Türk futbolunda
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim
Şule öğretmen ve yeni maarif modeli