Para ve güç her zaman iyi ve uyumlu bir takım oluşturmaya yetmiyor. İyi futbolcuları kulübünüze gelmeye ikna etmeniz, gelenlerin de kalmasını sağlamanız başka bir yönetim mahareti gerektiriyor.
Açıkçası Fenerbahçe''de böyle bir maharet yok...
Fenerbahçe''nin bu açıdan yaşadığı son sorun Appiah''la ilgili.
Appiah''ın takımla iki yıl daha sözleşmesi var. Ama Ganalı futbolcu Fenerbahçe''de oynamaktan memnun değil ve gitmek istiyor.
Memnuniyetsizliği aslında geçen yıl Dünya Kupası''ndan sonra başlamıştı.
Almanya''da gösterdiği performansla Avrupa''nın ünlü takımlarına geçebileceğini umdu Appiah.
Olmadı.
Olmadı zira takımla üç yıl sözleşmesi vardı ve hiçbir kulüp Fenerbahçe''nin aklını çelecek bir teklif yapmadı.
Appiah mutsuz oldu ve geçen yılı idare ederek geçirdi.
Bir yıl öncesinin bomba futbolcusu, amansız baskının ve şutların Afrikalısı silik bir hale gelmişti.
Kimi yorumcular bu durumu sağ kanatta oynatılması açıklamaya çalıştılar.
Ama hangi mevki de oynarsa oynasın tablo değişmiyordu. Appiah isteksizdi ve ruhsuzlukta karar kılmıştı.
Bu yıl sezon aynı “varyetelerle” açıldı. Ülkesinde olduğu sıralarda, yabancı basına her fırsatta Fenerbahçe''den ayrılmak istediğini söyleyen Ganalı, bir anda kulübün bir numaralı sıkıntısı haline geldi.
Gidecek olanı, isteksizi tutamazsın. Tutsan da verim alamazsın...
İyi de Fenerbahçe''ye 8 milyon euro bonservis bedeliyle gelen bu oyuncu için hiçbir kulüp elini cebine atmıyor.
Basına yansıyan bilgilere göre Shalke 04 bile en fazla 4 milyon euro''dan söz ediyor.
Bu durumda güçlü ve iyi yönetilen bir kulübün yapacağı Appiah kalmaya ve iyi oynamaya yaptırımları ileri sürerek ikna etmektir.
Ya da yok pahasına kulüpten göndermektir...
Yok pahasına göndermek kolay iştir. Zarar edersiniz ama gerekçeniz vardır. Üstelik bir yabacının yerine yeni bir yabancı alarak taraftarları mutlu etmek işin cabasıdır.
Appiah''ı kiralarsınız bu bir yoldur.
Ya da kulübeye mahkum eder, kadroya almazsınız bu da başka yoldur...
Evet, mesele Appiah, Anelka gibi oyuncuları tutmayı, ikna etmeyi bilmektir...
Zico''dan gelen dalga hatları değişmiyor. Antremanlar ve özel maçlar Berizlyalı''nın bu yılda aynı kadro ve aynı oyun anlayışı ile mücadele edeceğinin açık bir kanıtı.
Kimse heveslenmesin; belli ki bu yıl Roberto Carlos dışında takımda bir yenilik olmayacak.
Zico''nun ısrarla bir stoper istemesi bu durumun başka bir kanıtı.
Belli ki Zico''nun sağ kanatta oyuncu ihtiyacı yok!
Forvet oyuncusuna da ihtiyaç duymuyor anlaşılan...
Elbette...
Takım yine tek forvetle oynayacak...
Kezman hem kendisinin saçını başını yolacak, hem seyirciye saç baş yolduracak...
Bu futbolcunun, oyun karakteri itibariyle tek kişilik santrafor olmadığını görmeyen kalmadı.
Bir kere arkası kaleye dönük oynayamıyor, hava toplarında etkisiz...
Bu “cephe santraforu”, istediği ve beklediği topları ancak hızlı ve kanatlardan süratli inen bir oyun kurgusunda ya da kontratak düzeninde alabilir.
6-7 Brezilyalı''yla ve bir Brezilyalı teknik adamla Fenerbahçe''nin, aşrı motivasyonla çıktığı Avrupa maçları böyle bir oyun oynayabilmesi mümkün değil...
Zico''nun takımında bu sorunlardan sadece bir sorun...
Temennimiz yanılmak...
