Kovid-19 nedeniyle sosyal politika, dünyanın gündeminin en temel konuların başında yer aldı. Dünyanın bir
çok ülkesinde, farklı kesimleri ilgilendiren ve sosyal riski azaltan bir çok sosyal politika uygulamaları yani destekleri hayata geçti.
Bu destekler, özellikle
gelirini kaybeden, geliri azalan ve geliri risk altında olan kesimlerin gelirlerine önemli bir katkı sunduğu
tartışma götürmez.
Dolayısıyla, bu dönem sosyal politikanın adeta
yeniden doğuşunun yaşandığı ve sosyal politikaların yeniden ekonomi politikalarını biçimlendirdiği bir dönem yaşandı.
Yani ekonominin temel amacının sosyal refah olması gerektiğini söyleyen ve bunun için ekonomi politikalarının yeniden dizayn edilmesi gerekliliğini işaret etmektedir.
SATINALMA GÜCÜ VE SOSYAL POLİTİKA
Kovid-19'un etkisi ile dünyada tedarik zincirlerinin kırılması ve bir çok ürünün üretimindeki azalış ve dolayısıyla arz-talep arasındaki dengesizlik dünyada fiyat artışlarına bu da enflasyonun dünyanın önemli ekonomik ve sosyal meselesi haline gelmesine neden oldu.
Bu dönemde
tüm ekonomilerin en temel odağı, artan enflasyonun kontrol altına alınması ve daha doğrusu enflasyon ile mücadele etmektir.
Tüm dünyada fiyat artışları nedeniyle satın alma gücünde meydana gelen azalma ve özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile enerji fiyatlarında meydana gelen artış ve bu savaşın gıda ürünleri fiyatları üzerinde
yaptığı fiyat artışlarının telafisi için bir çok ülkede telafi edici sosyal politika adımları atılmaktadır.
Başta da ücretlerin enflasyon karşısında erimemesi için
belli adımların atıldığını görüyoruz.
SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARINA SAHİP OLAN ÜLKELER AVANTAJLI
Sosyal politika araçlarına sahip ülkeler,
hem Kovid-19 nedeniyle yaşanan zorluklar ile mücadele etmede önemli bir avantaja sahip olurken, diğer yandan Kovid-19 sonrası sosyal alanlarda oluşabilecek sosyal riskleri azalmada ve fiyat artışları nedeniyle
satın alma gücünde yaşanan zorluklar ile baş etmede önemli bir imkan avantaj sağladılar.
Ancak, ekonomik olarak zorluklar yaşayan ve başta da bir çok fakir ülkede insanların yaşadığı zorluklar nedeniyle fakir ülkeler ile zengin ülkeler arasındaki gelir farklılıkları arttığı gibi fakir ülkelerde sosyal risklerin arttığını da söyleyebiliriz.
Bu durum özellikle uluslararası kurum ve kuruluşların fakir ülkelere daha duyarlı olmasını ve bu ülkelere daha çok kaynak ayırmasını zorunlu kılmaktadır.
TÜRKİYE VE SOSYAL POLİTİKA
Türkiye’deki sosyal yardım sistemi, bir çok kesimi kapsayan sosyal politika araçlarına sahiptir. Son 20 yıllık dönemde sayısı 50’yi aşan
sosyal yardımın olması sosyal riskin azaltılması için
önemli bir kazanç olduğu gibi duruma göre karşılaşabilecek riskler için
yeni bir sosyal yardımın oluşmasına da açık olduğu için esmek bir yapıya sahiptir.
Bu esnek sosyal politika yapısı ya da
sosyal yardım sistemi, olası risklerin üstesinden gelebilmek için önemli bir kolaylık sağladığı açıktır.
Türkiye’deki sosyal yardım sisteminin,
bütünleşik olarak yönetilebilmesi, mükerrerliği önlemesi, hedef kesimleri ya da kişilere ulaşmadaki kolaylığı ve tüm ilçelerde sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının bulunması sosyal desteğe muhtaç kesimlere ulaşmayı kolaylaştırmaktadır.
#Türkiye
#Rusya
#Ukrayna
#Kovid-19
2 yıl önce
Dünyada sosyal politikalar
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi
