|
Ekonomik normalleşmede kur ve faizler

Covid-19’un ekonomiler üzerindeki etkisi devam ederken normalleşmenin konuşulduğu bu günlerde ekonomilerde önemli gelişmeler de yaşanıyor. ABD’de açıklanan yüzde 4,2’lik nisan ayı enflasyonu son 13 yılın en yüksek rakamı olarak kayda geçti. Bu gelişmenin dünya ekonomisi açısından başta kurlar olmak üzere, enflasyon ve faiz açısından da oldukça önemli olduğunu söylemekte fayda var.

Her ne kadar bu fiyat artışlarının arkasında Covid-19 sürecinde yaşanan kapanmalar, bu kapanmaların etkisiyle dalgalanan üretim, tüketici talebindeki düşüşler, talep yönlü değişimler ve tüm bunların neticesinde ekonomide arz ve talep arasında meydana gelen dengesizlikler olsa da bu enflasyon rakamının diğer ekonomiler üzerinde etkileri olacağını ifade etmek gerekir.

ABD’de gerçekleşen bu fiyat artışları özellikle geçici olmaması durumunda birçok ülke ekonomisini derinden etkileyeceğe benziyor.

Bu durum ilk olarak gelişmekte olan ülkelerde kur ve faizler üzerinde baskı yapacaktır. Düşük faizlere sahip olan ülkeler açısından faiz artışı ilk etapta problem olarak görülmeyebilir. Ancak meydana gelecek kur hareketliliği halihazırda yüksek faiz oranlarının hâkim olduğu ve bu nedenle yeni faiz artışları için manevra alanı bulunmayan ekonomiler açısından önemli bir sorun.

KUR ARTIŞI MI FAİZ ARTIŞI MI?

Birinci tercih, kur artışına müdahale etmemek diğer tercih ise kur atışını önlemek için faizleri arttırmak. Bu ikilemin birçok ekonomi için çok zor bir tercih olduğu açıktır.

Karar alıcılar kur artışının özellikle ihracat artışı için bir araç olduğunu ve böylelikle cari açığın azaltılması konusunda önemli katkısı bulunduğunu kabul edip kurlarla mücadeleyi ikinci plana atabilirler. Bu durumda belki cari açık düşer ama üretimi yurtdışı girdilere bağlı olan ülkelerde ve aynı zamanda bizim gibi kur-enflasyon geçişkenliğinin yüksek olduğu ülkelerde kur artışı enflasyonu hızlandırabilir.

Bu da kur artışını önlenemez duruma getirebilir. Yani bildiğimiz kur-enflasyon ve faiz sarmalı.

Diğer tercihte ise karar alıcılar ekonomideki kur artışının neden olduğu bahsedilen sorunlar ile karşılaşmamak, makro ekonomik göstergelerin bozulmasına engel olmak ve en önemlisi de ekonominin kur-faiz-enflasyon sarmalına girmesinin önüne geçmek için faiz artışı silahını kullanabilirler. Yüksek faiz artışı enflasyon trendini kırabilir ve yüksek faiz ile ekonomiye para girişi olduğunda kur da kontrol altına alınabilir.

Ancak, kur artışını dizginlemede ve enflasyonu önlemede bir araç olarak kullanılan faizlerin aynı zamanda ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyen de bir araç olduğunu unutmamak gerekir.

Ayrıca, yüksek faizlerin ekonomik büyüme üzerinde neden olduğu sorunlar özellikle Covid-19 salgını nedeniyle zaten birçok sorunla boğuşulan bu dönemde ekonomilerin nefes almasına engel olabilecektir. Üzerine bir de beklenen miktarda uluslararası sermaye girişi sağlanamazsa faiz artışının olumsuz etkisi daha da derin olabilir.

COVİD-19 SONRASI DÖNEME DE HAZIRLANMAK GEREKİYOR

Covid-19 bir şok olarak pek çok ekonomik sorunu da beraberinde getirdi. Bu dönemde gündeme gelen kısıtlamalar nedeniyle ekonomik büyüme oranlarında düşüşler, ticarette daralmalar, turizm gelirlerindeki azalmalar ve istihdamda düşüşler yaşandı. Bu dönemin akabinde tüm dünyada normalleşmenin konuşulduğu Covid-19 sonrası dönemde de olası ekonomik sorunlara ve şoklara hazırlıklı olmak gerekiyor.

Başta ABD ekonomisinde son aylarda yaşanan yüksek enflasyon ve bu enflasyonun dünya ekonomilerine etkileri ve birçok ekonomi için önemli bir tehdit olan ülke borçları bu açıdan dikkat edilmesi gereken en önemli sorunların başında gelmektedir.

#Ekonomi
#Normalleşme
#Kur
#Faiz
3 yıl önce
Ekonomik normalleşmede kur ve faizler
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi