|
Enerji ve su bağımlılığı

Enerji, üretim için en önemli girdilerden birisi. Bu nedenle, enerji kaynakları kendi tüketimini karşılamayan ülkeler açısından oluşan enerjide dışa bağımlılık, ekonomileri tehdit ediyor.

Enerjide dışa bağımlılık ekonomiler için bir tehdit olduğu gibi, ülkeler arasındaki ilişkilerin yönünü, ekonomik işbirliklerini ve gelecek beklentilerini etkilemektedir. Bu nedenle, enerjide dışa bağımlı olan ülkeler, bu bağımlılığı azaltmak için çok farklı stratejiler geliştirmektedir.

Mesela, Türkiye enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için bir yandan yeni kaynaklar keşfetmek amacıyla Karadeniz’de ve Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmalarına devam ederken diğer yandan yenilenebilir enerjinin toplam enerji üretimi içindeki payını artırıyor.

ENERJİ BAĞIMLILIĞINI AZALTAN YENİLENEBİLİR ENERJİ

Son yıllarda yenilenebilir enerjide başta güneş ve rüzgar enerjisinde gerçekleştirilen yatırımlar ile yenilenebilir enerji üretiminin toplam enerji üretimi içindeki payı yüzde 12 seviyelerine çıktı. Bunun enerjide dışa bağımlılığı tedricen de olsa düşürmesi açısından önemli.

Yerli kaynaklar olan yenilenebilir enerji ile enerjide dışarıya olan bağımlılığı azaltmak önemli. Ancak bir yandan da ekonomik büyüme ile enerji tüketimi de artmaktadır. Dolayısıyla, bir yandan enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için yerli kaynakları arttırmak diğer yandan ekonomik büyüme nedeniyle artan enerji tüketimini de karşılamak gerekiyor.

SU BAĞIMLILIĞI

Enerji ne kadar önemliyse su da o kadar önemli. AA tarafından “Enerjide yaşamın kaynağı suya talep artıyor” adlı analize göre suya olan ihtiyacın her gün arttığı bir dönemdeyiz. Çünkü, su bir yandan yenilenebilir enerjinin önemli bir kaynağı olan hidroelektrik santrali gibi büyük ölçekli santrallerin kaynağı olarak kullanılırken, diğer yandan nükleer santrallerin soğutulması için önemli bir işlevi var.

Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 43›ü yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilirken, yüzde 57›si kömür ve doğal gaz gibi fosil kaynaklardan karşılanmaktadır. Dolayısıyla, ağırlıklı olarak hidroelektrik santrallerinde üretilen ve yenilenebilir enerji olarak adlandırılan bu kaynağın toplam enerji üretimi içindeki payı yüzde 43 olması suyun gücünü göstermesi açısından önemli.

En önemlisi de su; rüzgar, güneş ve jeotermal enerji gibi birçok farklı ölçekli tesiste, hem kaynak hem de ısıtma ve soğutma gibi alanlarda yardımcı kaynak olarak çok geniş açıdan kullanılmaktadır.

SU ZENGİNİ VE SU FAKİRİ OLMAK

Ülkeler nasıl sahip olduğu kişi başı gelirlere göre düşük gelirli, orta gelirli ve yüksek gelirli ülkeler olarak sınıflandırılıyorsa, yılda kişi başına düşen ortalama kullanılabilir su miktarına göre de ülkeler su fakiri ve su zengini olarak sınıflandırılmaktadır.

AA tarafından “Enerjide yaşamın kaynağı suya talep artıyor” adlı analizde, yıllık kullanılabilir su miktarı bin metreküpten az olan ülkeler “su fakiri” olarak sınıflandırılırken, su miktarı 2 bin metreküpten az olan ülkeler “su azlığı yaşayan ülkeler” ve 8-10 bin metreküp ve daha fazla olan ülkeler ise “su zengini” olarak sınıflandırılmaktadır.

Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1350 metreküp seviyesinde olması nedeniyle su azlığı yaşayan ülkeler grubunda.

Türkiye, enerjide dışa bağımlı olduğu gibi su kaynakları açısından da su zengini ülke konumunda değil. Bu nedenle, enerjide dışarıya olan bağımlılığı azaltmak için nasıl farklı stratejiler ve politikalar geliştiriliyorsa su zengini olmak konusunda da önemli stratejilere ve politikalara ihtiyaç vardır.

#enerji
#su bağımlılığı
#türkiye
#elektrik
3 yıl önce
default-profile-img
Enerji ve su bağımlılığı
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti