Nitelikli işgücü Avrupa ülkelerinin en önemli meselesi haline geldi. Avrupa’da nüfusun
gittikçe yaşlanması ve yeni neslin mesleki eğitime olan isteksizliği nedeniyle
, işverenlerin de nitelikli işgücüne olan talebinin karşılanmadığı bir dönem yaşanmaktadır.
Nitelikli işgücüne sahip olmak artık en büyük zenginlik olarak görülmektedir. Hatta, nitelikli işgücü, üretim için sermaye kadar önemli hale geldi.
Nitelikli işgücü, ülkelerin ekonomik büyüme hesaplamalarında işgücünün yanında ayrı bir üretim faktörü olarak ele alınmaktadır.
AVRUPA’DA NİTELİKLİ İŞGÜCÜ İHTİYACI ARTIYOR
Avrupa ülkeleri başta da Almanya’da nitelikli işgücünün nasıl karşılanacağı konusunda ciddi tartışmalar devam etmektedir. Avrupa’da bir çok sektörde ve şehirlerinde nitelikli işgücü eksiliği yaşanmaktadır.
Nüfusun giderek yaşlanması ile birlikte demografik değişimin yaşanması
, ekonomideki üretim yapısının değişmesiyle oluşan dijital değişim
eni nitelikli işgücü ihtiyacını da beraberinde getiriyor.
Bu değişim ile birlikte Almanya’da özellikle sağlık alanında yaşlı bakım hizmetlerinde, hizmet sektörünün bir çok alanında ve bir çok teknik meslek alanlarında çok ciddi nitelikli işgücü ihtiyacı artmaktadır.
Açıkçası işgücüne olan bu talebin ülkedeki mevcut işgücüyle karşılanmadığı bilinmektedir. Bu nedenle, bir çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi
Almanya’da da, nitelikli iş gücü için uluslararası rekabette cazip bir göçmen ülkesi haline gelmek ve dolayısıyla nitelikli işgücünü yabancı ülkelerden beyin göçü ile sağlamak arayışı var.
Bu çaba, bir yandan ekonomideki dinamikliği davam ettirmek diğer yandan ülkedeki üretimin devamı ve istihdamın sürdürülmesi açısından zorunlu bir tercih olmaktadır.
Bu nedenle, belki de önümüzdeki dönemlerde gelişmiş ülkeler için en büyük yarış, yabancı ülkelerden en nitelikli işgücünü kendi ülkelerine taşımak ve üretim gücünde daha rekabetçi ülke haline gelmek olacaktır.
Bu çabaların başarılı olması, gelişmiş
Avrupa ülkelerinin mevcut refah devleti uygulamalarını devam ettirmeleri ve yeni refah uygulamalarını hayat geçirmek için
önemli bir fırsat olacaktır.
TÜRKİYE VE NİTELİKLİ İŞGÜCÜ
Türkiye nitelikli işgücü açısından bir çok ülkeye göre önemli avantajı bulunmaktadır.
Bu avantajın, bir yandan halen sahip olduğu genç nüfustan, son yıllarda meslek liselerdeki eğitime olan talepten ve sanayinin ihtiyacı olan nitelikli işgücünü karşılayacak olan yeni meslek liselerinin açılmasından kaynaklandığını da belirtmekte fayda var.
Diğer yandan,
üniversite sayısının artması, üniversitede mezun olan gençlerin
sayısındaki artış ve eğitime ayrılan ciddi kaynak önemli avantajıdır.
Bu avantajlar, Türkiye’yi işgücü açısından özellikle de nitelikli işgücü açısından zengin bir ülke haline getirmektedir.
Bu avantajın da etkin bir şekilde kullanılması ve üretime aktarılması bizim gibi sermayesi yeterli olmayan gelişmekte olan ülkeler için önemli bir fırsat olduğu da ortada.
