|
Jeopolitik olmayan bazı notlar

Gezi olaylarından 10 ay sonra yapılan seçimlerde AKP’nin fakir bölgelerden yüksek oylar almasını bir türlü anlayamayan “Bianet” isimli pek de kutsal olmayan bilgi kaynağındaki “Gezi ve Ukrayna ayaklanmaları: Benzerlikler, farklılıklar” başlıklı makaleden anlıyoruz ki Türkiye’deki Gezi olayları ile Ukrayna’daki Maidan olayları birbirine çok benzer motivasyonlarla hayata geçmiş iki ayaklanmadır.

“Bunu anlamak için niçin Bianet’e müracaat ettin be birader?” diye sual ederseniz, “Gezi çok güzeldi yavrum” romantizmine gönülden inanan insanların şahitliğine ihtiyaç duydum cevabını veririm size.

2013’te Gezi, başarılı olamamıştı. Aslına bakılırsa Maidan ayaklanmasının da “aşırı başarılı” olduğu söylenemez. “Gitsin de gitsin” dedikleri Yanukoviç gitmişti tabii de, tam tetimatıyla bir oligark olan Poroşenko kazanmıştı seçimi.

Sonrasını biliyorsunuzdur. Bir komedyeni başkan seçti Ukraynalılar. Kısa sürede anlaşıldı ki Zelenski sadece “komik”miş ve başkaca bir özelliği yokmuş.

Bugün gelinen noktada Zelenski, “batı bizi yalnız bıraktı” diye ağlıyor. Zannederim Zelenski, batının kendisini ve halkını asla yalnız bırakmayacağına, “itaatkar bir küreselci” olursa Rusya karşısında tutunabileceğine inanıyordu. Ukrayna’nın NATO’ya kabul edileceğine, kendisine gaz veren batılı emperyalistlerin onu asla satmayacağına inanıyordu. Tabii ki sattılar. Tabii ki Ukrayna umurlarında bile olmadı batılı emperyalistlerin. Yalandan iki kınama, daha da yalandan iki yaptırımla Ukrayna halkını Rus emperyalistlerin insafsızlığına terk ettiler. Olan, savaşın yıkıcılığına ve zulmüne maruz kalan Ukrayna halkına oldu. Kimse kusura bakmasın. Emperyalist Putin ve Rusya elbette suçun büyüğüne sahiptir; ama batılı emperyalistlere güvenen “renkli çoraplı komik çocuk” Zelenski de pek masum değildir.

Jeopolitik olmayan soru şu: Gezi başarıya ulaşsaydı ve Türkiye kendisine bir Zelenski seçseydi ne olurdu? Cem Yılmaz, Levent Üzümcü

falan… Hoş olmaz mıydı? Hiç olmazsa gülerdik yani.

Dahasını da söyleyeyim. 35 yıldır binlerce Türk ve Kürt çocuğunun yitip gitmesine, ölmesine sebebiyet veren PKK’nın da başından beri güvendiği, emrinde olduğu ve iş tuttuğu odaklar emperyalist odaklardır. Bugün kitleleri HDPKK’nın bu haline ikna etmeye çabalayan herkes tarih önünde hesabını veremeyeceği bir gaflet içerisindedir.

Gelelim “nesebi gayri sahih” bir FETÖ ve Gezi artığı gazeteci taslağının “Rusya, damadın SİHA’larını vurmuş” yazmasındaki o son derece kaba meseleye.

Şuna can-ı gönülden inanıyorum artık. Nuri Kıllıgil, Nuri Demirağ, Devrim Otomobili ve benzeri “atak projeler”i durduran mekanizma kesinlikle capcanlı şekilde yerinde duruyor. Savaşta Türk yapımı SİHA düşürüldü diye zil takıp oynayacak kıvama gelen bunca “bit yavrusu”nun başka izahı yok çünkü. Ellerinden gelse SİHA üreten fabrikayı bombalayacaklar, ellerinden gelse Türkiye’nin doğalgaz çıkarmasına mani olacaklar, ellerinden gelse bir tane bile yazılım mühendisi bırakmadan hepsini faili meçhul yapacaklar. Öyle bir hainlik, öyle bir pislik…

Jeopolitik olmayan soru şu: Allah göstermesin, yarın ülkemize bir başka ülke savaş açsa bu tesislerin, bu mühendislerin konumunu düşmana gönderecek kaç hain köpek barınmaktadır içimizde.

Son notum da savaş karşıtlarına. Bütünüyle sizden yanayım. Savaşın mutluluk getirmediği çok açık. En kötü barışın en iyi savaştan yeğ olduğu çok açık. Çok açık olmasına çok açık da… Rusya’nın katil olduğunu ifade etmek için niçin Ukrayna’yı vurmasını beklediniz ki? İdlib’de, Hama’da, Halep’te varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla çoluk çocuk ayırmadan 10 yıldır katliam yapıyor katil Rusya. Bir tekinizi bile Rusya’ya katil derken görmedik. Savaş Ortadoğu’da olunca normal mi? Çocuk Ortadoğu’da ölünce değersiz mi? Utanın kendinizden.

Jeopolitik olmayan soru şu: Allah göstermesin Türkiye’de bir savaş çıksa Türkiye’yi Ortadoğu mu kabul ederler sizce, Avrupa mı?

Rabbimden niyazım odur ki ne Ukrayna’da ne Suriye’de, ne Doğu Türkistan’da ne Filistin’de tek bir insan bile savaşa kurban gitmesin. Mazlumlar haklarını bu dünyada alsınlar ve emperyalistlere hesap sorsunlar.

NOT: İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Dedem, kıymetlim, “Çakır Ağa” namlı Şerafettin Kılıçarslan’ın vefatı nedeniyle cenazemize katılarak, arayarak, sosyal medya yoluyla acımızı paylaşan tüm dostlarımıza şahsım ve ailem adına teşekkür ederim. Allah cümlenizden razı olsun.

#AKP
#Gezi olayları
#FETÖ
2 yıl önce
Jeopolitik olmayan bazı notlar
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!
Tarihin sonu ve ABD üniversiteleri