|
Gençler bize ne tavsiye ederler acaba?

Başakşehir Belediyesi, İstanbul Üniversitesi ve Argetus Araştırma Şirketi’nin işbirliği yaptığı, Albayrak Medya Grubu’nun medya sponsoru olduğu İstanbul Gençlik Çalıştayı, muazzam bir iş olmuş doğrusu. Bir kere ortada çok kıymetli bir araştırma var. Argetus’un İstanbul’da 1.150 gençle yaptığı ve çok kapsamlı bu araştırma öyle kıymetli veriler içeriyor ki, hangi birinden söz etsem diğeri eksik kalacak.

Türkiye’de herkesin merak ettiği “gençlerin dini yönelimleri” meselesinden başlayayım. Araştırmada “herhangi bir dine inanmıyor, dinlere de saygı duymuyorum”, “herhangi bir dine inanmıyorum ama dinlere saygılıyım” ve “din konusunda herhangi bir fikrim yok” seçeneklerini işaretleyen İstanbullu gençlerin oranı %6.6. “Hayatınızda aşağıdakilerden hangisi önemli” açık uçlu sorusunda ise din, %76,3 ile estetik ve gelenekten hemen sonra sondan üçüncü sırada yer alıyor.

Bir başka ilginç sonuç ise şu: Gençler arasında deizm değil ama “deistik tavır” hızla yaygınlaşıyor araştırmanın sonuçlarından anladığım kadarıyla.

Gelelim beni şaşırtmayan bir sonuca. Hani biz yetişkinler sürekli “bu gençler de hiç kitap okumuyor” diye sürekli tespit yapıp üzülüyoruz ya güya. Hah. Tamamen yanlış bir bilgi bu… Gençlerin sadece %14’ü “kitap okumam” diyor. Hatta 15-19 yaş arasında bu oran 9,7, 20-24 yaş arasında 13,8, 25-29 yaş arasında 18,9. Yani gençlerimiz okuyor. Yaşlandıkça da kitap okuma oranımız düşüyor. Biz yetişkinler bu verili bilgiye kendimizi alıştırsak iyi olacak.

Yine de en ilginç sonucu bu değil araştırmanın. Bence en ilginç sonuç, gençlerimizin siyasete ilgilerinin de güvenlerinin de olmaması. Eğitim, istihdam ve güvenli bir gelecek istiyorlar kendileri için. Fakat bunu siyasetle yapabileceklerine de, siyasetin bunu yapabileceğine de inanmıyorlar.

Araştırmaya katılan gençlerin %57’si “anne-babamın siyasi fikirlerinden ayrı düşünüyorum” diyor ki bu, şu ana kadar benzer araştırmalarda gördüğüm en yüksek rakam. Gençlerin 83,4’ü ise bir siyasi partiye üye değiller ve üye olmayı da düşünmüyorlar ki bu da gördüğüm en yüksek rakam.

Eh, “yetmez ama evet” diyebileceğimiz bir sonuçtan da haberdar edeyim sizi. Gençlerimizin yaklaşık %30’u bir sivil toplum kuruluşuna üye… Bu iyi, umut verici bir sonuç…

Çok önemsediğim bir sonuç da şu oldu. Araştırmada gençlere “yerel yönetimler sizin için ne yapsın istersiniz?” diye sorulmuş. En yüksek oylar sırasıyla “yaratıcı fikirleri projelendirsin”, “ekonomi okur-yazarlığı öğretsin”, “senaryo ve metin yazarlığı dersi versin”, “dijital oyun yapımını öğretsin” şeklinde çıkmış. Alın yerel yönetimlerimiz için mis gibi “yeni hizmet alanları kılavuzu.”

Bir başka yerden devam edeyim. İstanbullu 10 gencin kendi sorunlarını, kaygılarını, tespitlerini ve çözüm önerilerini anlattıkları “çalıştay açılış oturumu”nun moderatörü idim. Gençlerin özgüvenlerine de, kendilerini ifade etme biçimlerine de, sorunlarını tanımlama cesaretlerine de, çözüm önerilerine de hayranlık duydum. “Sıkıcı yetişkinlerin” kendilerine çektikleri numaraların da, kendilerini idare etmek için çevrilen lobutların da farkındalar gençler. Hemen hepsi konuşmaları boyunca yetişkinlere “ne yaptığınızın farkındayız, yemeyiz” dediler. İstihdam istiyorlar, siyasilere güvenmek için bir neden istiyorlar, belirlenmeyi değil önlerinin açılmasını istiyorlar, kendi ideallerini gerçekleştirememiş yetişkinlerin gençleri idealize etmelerinden hoşlanmıyorlar.

Kulak verilir de dinlenirse siyasetçisinden sosyal politikacısına, medyacısından iş adamına İstanbul Gençlik Çalıştayı, çok önemli derslerle dolu. Yine her zamanki gibi her şey olup bittikten sonra “gençler için bir şey yapamadık” dememek için alın size gençler için yapılmış çok iyi bir şey.

Bir de sevincimi paylaşayım: Başakşehir Belediyesi’nin her daim gençlerden yana olduğunu bildiğimiz başkanı Yasin Kartoğlu, profesyonel bir youtube stüdyosunun kurulum aşamasının bittiğini, Başakşehir’in gençlerinin hizmetine açılmak üzere olduğunu anlattı çalıştayda karşılaştığımızda… Reddederek değil, yeni forma düzgün içerik üreterek olacak ne olacaksa.

Sonun sonu: Çalıştayda işim bitip de çıkmaya davrandığımda gencecik bir muhabir mikrofon uzatıp “gençlere ne tavsiye edersiniz?” diye sordu. Duraksamadan şu cevabı verdim: “Siz gençler hem biz eski kuşak yetişkinlere nazaran çok daha donanımlısınız hem de baş döndürücü hıza erişmiş değişimle yüzleşme konusunda bizden daha iyi bir sınav veriyorsunuz. Dolayısıyla ben soruya soruyla cevap vereyim: Gençlerin bana bir tavsiyesi var mı acaba?”

#İstanbul Gençlik Çalıştayı
#İstanbul Üniversitesi
#Baakşehir Belediyesi
#Araştırma
4 yıl önce
Gençler bize ne tavsiye ederler acaba?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi