|
Piyasalarda yönsüzlük

Eylül başından Ekim ortasına kadarki sürede görülen coşkulu yükselişlerin ardından geçen haftadan itibaren küresel piyasaların yön konusunda kararsız olduğu görülüyor. ABD''den başlamak üzere tüm borsaların bilanço mevsimine girdiği bir dönemde oluşan bu yönsüzlüğün, bilançoların büyük ölçüde beklentiler doğrultusunda çıkmaya başlamasına ve borsaların aslında yukarı yönlü denemeler yapma isteğine rağmen süreceği anlaşılıyor.

Krizin patlak vermesinden bu yana ciddi oranda maliyet kesintisine giden şirketlerin ciro artışlarından ziyade finansal varlık değer artışları ve azalan finansman maliyetleri sayesinde tesis ettikleri ikinci çeyrek kârlarının, üçüncü çeyrek itibariyle de süreceği beklentileri büyük ölçüde doğrulanacakmış gibi gözüküyor. Bu durum hisse senedi piyasalarında kısa vadede ciddi bir gerilemenin olmayacağına işaret ediyor.

Nitekim geçen hafta yaşanan gelişmeler hem piyasaların yukarı yönlü seyir konusundaki isteklerine, hem de yönsüzlük konusundaki endişelerini yansıtıyordu. Piyasaların yukarı yönlü gittiği günlerin gerekçesinin bu bilanço açıklamalarının olduğu yorumları yapıldı. Öte yandan geçen hafta içinde gelişmiş piyasaların sadece iki gün (Pazartesi ve Çarşamba) yukarı çıktığı, haftanın diğer günlerinin ise satış ağırlıklı geçtiği görüldü. Gerçi düşüşler yükselişleri tam anlamıyla sıfırlayamadı ve bu anlamda haftanın seyri yukarı oldu. Yön konusundaki belirsizliğin bu haftada sürdüğü görülüyor.

İlginç olan, geçen hafta içinde yaşanan yükselişler hem gün içi, hem de gün sonu kapanışlar açısından yılın rekorlarını da kayda geçirdi. Dow Jones 10.000, S&P 500 1.100, Londra FTSE da 5.250 sınırlarını geçip geri geldiler, ama yine de Eylül 2008 travması öncesi günlerdeki seviyelere ulaşmış oldular.

Yön konusundaki belirsizliklere rağmen korku endeksi olarak bilinen VIX endeksinin Lehman Brothers''ın batışı önceki seviyelere geri geldiği de gözlemleniyor. Endeksin, oynaklığın artmaya başladığı 2007 Şubat ayından bu yana 10''un üzerinde kaldığı göz önüne alınırsa hali hazırdaki seviye olan 20 üzerinin hâlâ belli bir hareketliliğe işaret ettiğini, buna karşılık panik seviyelerinden de uzak olduğunu söyleyebiliriz.

Nitekim geçen haftanın haftalık bazdaki kazançlarına baktığımızda ciddi kayıp veren pek bir borsanın olmadığını, buna mukabil kimi gelişmekte olan borsanın % 3''ün üzerinde kazanç sağladığı görülüyor. Nitekim MSCI yükselen piyasalar endeksi % 3, Güney Amerika endeksi % 4,5, gelişmekte olan Avrupa borsaları endeksi ise % 5''e yakın değer kazanmış gözüküyor. Buna mukabil bu hafta hemen hemen tüm borsalar hafta başından bu yana düşük de olsa zarar yazmış durumda.

Öte yandan, Ben Bernanke''nin önceki hafta çıkış politikalarının beklenenden önce devreye girebileceği sinyalini verdiği açıklamasıyla yükselişe geçen orta ve uzun vade ABD Hazine kâğıtlarındaki faizlerin ardından geçen haftada LİBOR faizlerinde uzunca bir süredir ilk kez yukarı yönlü bir dinamiğin oluşmaya başladığı gözlemlendi.

Enflasyonla ilişkili beklentilerin yeniden ifade edilmeye başlaması ve doların değer kaybı, ama buna karşılık yön konusundaki belirsizlik özellikle emtia borsalarını etkilemeye devam ediyor. Altın geçen hafta içinde 1.070 dolar seviyesine çıktığı halde o gün bugündür düşük çaplı gerilemeler yaşıyor. Gümüş ve diğer madenlerin önemli bir kısmının da fiyatları geriliyor. Öte yandan başta petrol ve tarım ürünlerinde ciddi yükselişler söz konusuydu. Ham petrol geçen hafta % 9''a yakın bir artışla 75 doların üzerine oturmuş oldu. Bu hafta da 80 dolara çıkıp geri geldi. Pamuk ve şeker gibi tarım mahsullerinde de önemli artışlar söz konusu.

Tüm bunlara rağmen doların değerinin gerilemeye devam ettiği de gözden kaçmıyor. Avro – dolar paritesi 1,5 seviyesine oldukça yakın seyrediyor ve paritedeki artış aybaşından bu yana % 2''yi geçmiş durumda.

Mevcut şartlar, hem yatırımcılar, hem de politika yapıcıları açısından "bekle-gör" taktiklerini gerektiriyor.

14 yıl önce
default-profile-img
Piyasalarda yönsüzlük
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?
Vergi artışı yerine yapılacaklar
Gazze’deki soykırıma ‘istisnaî’ kılıflar..