Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminde 26. gününde hayatta kalmak için ülkelerini terk eden Ukraynalı göçmen sayısı 3,5 milyonu aştı. Savaşın en büyük mağdurları olan Ukraynalı siviller ile ilgili korkutan senaryo gerçekleşmeye başladı. Ukraynalı göçmenler, Almanya’daki insan kaçakçıların hedefi haline geldi. Bild ve Sonntag gazetesine konuşan Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, utanç veren gelişme ile ilgili Alman hükümetinin harekete geçtiğini ve önlem aldığını açıkladı.
EMNİYET GÜÇLERİ TEYAKKUZDA
- Bakan Faeser, emniyet güçlerinin garlarda hem polis üniforması hem de sivil memurlar aracılığıyla denetimini artırdığını, orada mültecilerle ilgilenen kişilerin de bu konuya dikkatinin çekildiği ve hassas hale getirildiklerini belirtti. Faeser, fark edilen her tehlike ve şüphede anında emniyet güçleri ile irtibata geçilmesini talep etti. Alman Bakan, yaşanan insanlık ayıbı ile ilgili, “Mültecilerin acısını kimse kötüye kullanamaz. Böylesi her türlü girişim çok alçakça bir eylem demektir” diye konuştu.
KALACAK YER VAADİYLE KANDIRIYORLAR
Almanya’da federal polisin yetki alanına giren garlarda, emniyet güçlerinin şimdiye kadar çok sayıda kişiyi garlardan uzaklaştırdığı veya yasak getirdiği belirtiliyor. Ülkede yabancılardan sorumlu daireler de şimdiye kadar genç kadın Ukraynalıların fuhuş çeteleri, aracıları veya insan tacirleri tarafından rahatsız edildiği bilgisinin kendilerine de ulaştığını kaydediyor.
Kaçakçıların Ukraynalı kadın ve çocukların geldiği kentlerin garlarında ücretsiz yatacak yer veya para teklifiyle gelen sığınmacıları kazanma yoluna girdikleri ortaya çıkmıştı. Ukrayna’dan Almanya’ya ulaşan mülteci sayısının 218 bin kişiyi aştığı ifade ediliyor. Daha önce aileleri olmadan sınırı geçen Ukraynalı çocukların kaybolmaya başladığı ortaya çıkmıştı. Mülteci akını karşısında Ukrayna’ya komşu olan Polonya, Romanya, Moldova, Macaristan ve Slovakya gibi ülkeler çaresiz kalırken, sınır noktalarında insan kaçakçılığı ve kötü muameleye maruz kalan kadınlar ile ilgili gelişmeler raporlanmıştı. BM ise, Ukrayna’dan sığınanların yarısının çocuk olduğunu açıklamış ve ülkelere tedbir alma çağrısında bulunmuştu.
