İspanya'nın doğusundaki Katalonya Özerk Yönetimi'nde 2010 yılından bu yana devam eden bağımsızlık yanlısı girişimleri yürüten Katalan milliyetçisi partiler, 27 Eylül'de yapılacak özerk yönetim seçimini bir dönüm noktası olarak görüyor.
Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Artur Mas'ın öncülüğünde 9 Kasım 2014'te yasal yollarla referandum olarak gerçekleştirilmek istenen ancak İspanyol hükümetinin ve Anayasa Mahkemesi'nin engellemesine takılan süreç, yasa dışı halk oylaması ile sonuçlanmış ve yüzde 37 katılımın olduğu oylamada yüzde 80,76 "AB içinde bağımsız bir Katalonya devletine", "evet" demişti.
Hiçbir yasal dayanağı olmayan bu sonucu yasal bir zemine oturtmak için 27 Eylül'de yapılacak seçimi "plebisit" olarak gösteren Katalonya'daki milliyetçi partiler, kurdukları "Junts pel si" adlı ittifakın Katalan parlamentosunda çoğunluğu elde etmesi halinde bağımsızlık yanlısı girişimlerin "kurumsallaşarak devam edeceğini" savundu.
11 Eylül 1714 tarihinde Barcelona'nın düşmesiyle 5. Felipe yönetimindeki İspanyol ordusuna yenilen Katalanların, "La Diada" adıyla hem anma hem de kutlama olarak yaptıkları en önemli bayramları bu yıl siyasi partilerin seçim kampanyalarının başlangıç gününe denk geldi.
Artur Mas, Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) lideri Oriol Junqueras ve birlikte kurdukları "Junts pel si" adlı seçim ittifakının liste başı adayı Raül Romeva da seçim kampanyasını yabancı basın mensuplarına açıklama yaparak başlattı.
Katalonya Özerk Yönetimi için 2006 yılında tanınan yeni özerklik statüsünün 2010 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından İspanyol devleti ile yürütmeye çalıştıkları her diyalogda kapının yüzlerine kapandığını söyleyen Mas, "Katalonya sorunu için 30 yıldır çözüm arıyoruz ama bulamıyoruz. 2010'dan sonra sabrımız taştı. İspanyol devleti bize başka çıkış yolu bırakmadı çünkü sundukları her şey, eğitim ve sağlıkla ilgili yönetimimizi, ekonomik olarak gelişmemizi kısıtlıyor" dedi.
Katalonya'daki bağımsızlık girişimlerini "Demokratik, meşru, barışçıl, sivil ve normal bir süreç" olarak nitelendiren Mas, "Katalonya'da 7,5 milyon nüfusun yüzde 70'i ya Katalonya'da doğdu ya da anne ve ya babası Katalan. Biz halkın demokratik taleplerine karşılık vermeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Mas, Katalonya'nın bağımsız bir devlet olması halinde AB dışında kalacağı görüşlerinin inandırıcı olmadığını savunarak, "AB her zaman aklın yanındadır ve Katalonya'yı dışarıda bırakacağını sanmıyorum. AB geçen 10 yılda 13 ülke aldı ve bu ülkelerin 7'si 25 yıl önce mevcut bile değildi. Katalonya ise zaten şu anda AB içinde" görüşünü dile getirdi.
ERC lideri Junquera da "Tek taraflı bağımsızlığın gerçek dünyada karşılığı olmadığını biliyoruz. Bu sadece siyasi bir konu değil. Bunun ekonomik, sosyal yanı olduğunu, finans piyasalarının, AB'nin de hesaba katılması gerektiğini biliyoruz. O yüzden bu süreç tek taraflı değil yasal yollarla çok taraflı olmalıdır" dedi.
Seçimlerin Katalonya'nın geleceği için çok önemli olduğunu vurgulayan Junquera, "Biz Katalanız ve Avrupa'nın köklerine dayanan bir toplumuz. Mücadelesini verdiğimiz taleplerimize İspanyol hükümetinden bu zamana kadar hiçbir karşılık bulamadık. 27 Eylül'deki seçimler bizim için gerçek bir umut. Biz çoğunluğuz ve hazırız" diye konuştu.
"Junts pel si"nin liste başı adayı Romeva da "27 Eylül'de çıkacak sonuç bize yön verecektir. Biz Katalan halkına ne isteyeceğini soracağız. Seçim sonrası eğer İspanyol hükümetinden bir teklif gelirse bunu da dinlemeye hazırız. Ama diyalog olması için iki tarafın olması gerekiyor. İspanya bu zamana kadar hiçbir şey yapmamayı tercih etti ama bu herkesi kısıtlıyor" yorumunu yaptı.
