Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco'nun Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyareti sırasında dinler arası kardeşlik mesajlı İnsanların Kardeşliği Belgesi'ne imza atması, Katolik Kilisesi'nin muhafazakar kanadını kızdırdı.
Papa'nın reform çabalarına karşıtlığıyla bilinen muhafazakar cephenin önde gelen isimlerinden Kardinal Gerhard Müller, Papa'ya karşı bir "manifesto" yayımladı.
BBC'nin haberine göre, Papa Francesco, "Dinler Arası Buluşma" konferansına katılmak üzere 3-5 Şubat tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri'ne gitmiş ve Arap Yarımadası'nı ziyaret eden ilk papa olmuştu.
Papa burada, Sünni İslam açısından önemli bir referans merkezi olarak görülen El Ezher Üniversitesi'nin başındaki Şeyh Ahmed El Tayyib'le birlikte "Dünya Barışı ve Birlikte Yaşam İçin İnsanların Kardeşliği Belgesi" adlı bir ortak deklarasyona imza atmıştı.
Belgede, farklı dinlere inananlar ve herhangi bir dine inanmayanlar arasında uzlaşı ve kardeşlik çağrısı yapılıyor ve "çoğulculuk ve farklı dinlerin bilgece bir ilahi iradenin eseri olduğu" belirtiliyor.
Kardinal Müller ise manifestosunda Papa Francesco'nun adını anmasa da İnsanların Kardeşliği Belgesi'ndeki bu ifadelere karşı çıkıyor.
Hristiyanlıktaki "teslis" inancını hatırlatan Müller, "İsa'yı yalnızca iyi bir insan, bir kardeş ve arkadaş, bir peygamber ve ahlaki bir örnek olarak görenlere karşı çıkılması gerektiğini" söylüyor.
Müller, "İnanç Manifestosu" adıyla muhafazakar Katolik internet sitelerinde yayımladığı belgede ayrıca Papa'nın boşanıp yeniden evlenmiş kişilere müsamaha gösterilmesi ve onların da kilisede komünyona kabul edilmesi reformuna da karşı çıkıyor.
Kardinal Müller, Papa Francesco'nun adını anmadan kilise doktriniyle ilgili yaratılan "kafa karışıklığına karşı", çok sayıda din adamı ve inanç sahibinin talebi üzerine bu "inanç manifestosunu" yazmaya karar verdiğini söylüyor.
Kilise liderlerinin "kendilerine emanet edilmiş insanları terk ettiğini ve onların inancını sarstığını" iddia ederek "Deccal'in sahtekarlığına" karşı uyarıyor.
Alman Kardinal Müller, eski "engizisyon" kurumunun devamı niteliğinde olan İnanç Doktrini Örgütü'nün yöneticiliğini yapıyordu ancak 2017'de Papa tarafından görev süresi yenilenmeyerek uzaklaştırılmıştı.
Müller'in manifestosunu yayımlamak için 10 Şubat tarihini seçmesi de dikkat çekti.
Bu tarih, şok bir kararla görevi bırakan önceki Papa 16. Benedetto'nun istifasını açıkladığı 11 Şubat 2013 tarihinin yıldönümü arifesine denk geliyor.
Vatikan uzmanları, Katolik Kilisesi içindeki Papa Francesco karşıtı muhafazakar kanadın halen "emekli" Papa 16. Benedetto'yu referans almayı tercih ettiğine dikkat çekiyor.
