Suudi Arabistan’da yaşanan taht kavgasında mart ayında gözaltına alınan eski Veliaht Prens Muhammed bin Nayif’in hayatından endişe ediliyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından gözaltı alınan Prens Muhammed bin Nayif ve diğer önde gelen kişilerin güvenliğinden endişe duyulduğunu bildirdi. Mart ayında gözaltına alınan eski Veliaht Prensin nerede alıkoyulduğuna dair bilginin bulunmaması da endişeleri artıran bir diğer sebep. Veliaht Prens bin Selman’ın, çeşitli sağlık problemleri olan Muhammed bin Nayif’in doktorlarıyla görüşmesine izin vermediği de belirtiliyor. Bin Nayif’e, Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ölümüne sebep olan darbeci Sisi’nin işkence yöntemlerinin benzerinin uygulandığı gözden kaçmadı.
PSİKOLOJİK İŞKENCE
Bin Nayif’in telefonla ailesinden bazı kişilerle görüşmesine izin verildiği ancak ne ailesinden ne de özel doktorunun ziyaretinin Suudi otoritelerce kabul edilmediğini belirten HRW yetkilileri, “Suudi yetkililer, önde gelen tutukluların ve ailelerinin görüşmesine engel olarak acı çekmesini sağlıyor” sözleriyle psikolojik işkencenin boyutunu gözler önüne serdi.
SAĞLIK DURUMU CİDDİ
Eski Veliaht Prensin avukatları da, şeker hastası olan müvekkillerinin gerekli tedaviyi görüp görmediğine ilişkin bilgileri olmadığını ve sağlık durumuna ilişkin “ciddi endişe” taşıdıklarını belirtti. Birçok Suudi siyasi tutuklunun gerekli tedaviden mahrum kalması nedeniyle hapishanelerde can verdiği biliniyor.
MARTTA PRENSLERE OPERASYON
Haziran 2017’de Suudi Arabistan Kralı Muhammed bin Selman, Muhammed bin Nayif yerine kendi oğlu Muhammed bin Selman’ı Veliaht Prenslik makamına getirmişti. Bu yıl Mart ayında da Muhammed bin Nayif’le birlikte, Kral Selman’ın küçük kardeşi, Ahmed bin Abdulaziz, Muhammed bin Nayif’in üvey kardeşi Nevaf ve diğer 20 Suudi Prensi bir operasyonla tutuklanmıştı.
SUİKAST TİMİ GÖNDERDİ
Muhammed bin Selman’ın, Muhammed bin Nayif’e yakın isimlerden eski Suud istihbarat yetkilisi Saad el-Cebri’yi öldürmek amacıyla Kanada’ya bir suikast timi gönderdiği ortaya çıkmıştı. Cebri’yi öldürmekle görevli timin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı katleden timin bir benzeri olduğu tespit edilmişti.
