Büyülü bir atmosfer, alabildiğine mavi bir ufuk, etkileyici bir manzara, Rif Dağları'nın eteğinde bir tatlı şehir... Şafşavan.
Şafşavan'ı Şafşavan yapan şey, oradaki her şeyin mavi olması. Evleri, duvarları, kapıları, hatta kapı kolları bile... Mavi ve beyazın hakim olduğu bu huzurlu şehir, Fas'ın kuzeybatısında, Akdeniz ile Atlas Okyanusu'nun birleştiği yerde.
Dar sokakları, Arnavut kaldırımları ve eşsiz Fas mimarisi ile mavi rengi birleşince ortaya huzur veren bir manzara çıkıyor. Sokaklarını adım adım gezmek, beyazın da etkisiyle bulutlarla dolu mavi bir gökyüzünde yürüyormuş gibi bir his uyandırıyor.
- Esasında çok popüler olmayan bu şehir, son dönemde fotoğrafçıların gözde mekanlarından birisi haline gelmiş durumda.
'Mavi Şehir' olarak da anılan Şafşavan'ın tarihi 15'inci yüzyıla kadar dayanıyor. 1471 yılında bir kale şehri olan Şafşavan, Rif Dağı'nın eteğine kurulduğu için bu ismi alıyor. Şafşavan, 'boynuz' anlamına geliyor. Şafşavan'ın kurulduğu Rif Dağı, şeklen keçiboynuzuna benzediği için bu adı taşıyor.
Tanca ve Tatvan şehirlerine yakın bir konumda yer alan Şafşavan'da, Arap ve Musevi nüfusu mevcut. Tarihte, İspanya'dan sürülen Musevi ve Araplar, Şafşavan'a yerleşmeyi tercih etmiş.
Şafşavan'daki her şey neden mavi?
Bazıları, Şafşavan'daki mavi rengin sadece gelenekten ibaret olduğunu söylüyor, diğer bir inanışa göre ise İspanya'dan kaçarak bölgeye yerleşen Yahudiler, evlerini maviye boyamaya başladı. Bunun nedenini ise, mavinin cennet ve huzuru sembolize etmesine bağlıyorlar. Yerel halkın da bu alışkanlığı benimsemesi ile bugüne gelindiği ifade ediliyor.
1920 yılında İspanyolların işgal ettiği şehir, 1956 yılında Fas'ın bağımsızlığının tanınmasıyla Fas yönetimine teslim edilmiş.
Şafşavan'ın nüfusu yaklaşık 40 bin. Senelik ortalama 100 bin turist küçük ve şirin şehri ziyaret ediyor.
Şafşavan halkı ve özellikle kadınlar, el sanatları ile yaptıkları eserlerle biliniyor. Endülüs dönemini yansıtan motifler ve bunlara bezenmiş halılar...
Küçük ve tarihi şehirde, ulaşım sadece 'eşekler' aracılığıyla yapılıyor. Bu da, şehri gürültüsüz ve sakin kılan önemli unsurlardan birisi.
