|

Katar’ın spor diplomasisi

2 Aralık 2010’da yapılan oylama sonucu, Katar yerel bir futbol geleneğine sahip olmamasına rağmen 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma fırsatı kazandı. Turnuva boyunca Katar’ın uluslararası kamuoyuna verdiği ilk mesaj İslami davet oldu. Katar, 22. Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma fırsatını sadece prestiji artırma olarak görmüyor. Aynı zamanda Doha yönetimi, Dünya Kupası kapsamında ülkeye gelen turistlere İslam’ı anlatıyor.

04:00 - 5/12/2022 Pazartesi
Güncelleme: 02:55 - 5/12/2022 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
Mehmet Rakipoğlu / Araştırma Görevlisi – Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü

2 Aralık 2010’da yapılan oylama sonucu, Katar yerel bir futbol geleneğine sahip olmamasına rağmen 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma fırsatı kazandı. 5 farklı şehir, 8 farklı stadyumda icra edilen 22. Dünya Kupası’nda beklenmeyen sonuçlara şahit olundu. Bununla birlikte Katar açısından Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmak fırsatlarla beraber, meydan okumaları da getirdi. Gerek teknik altyapı gerekse Katar’ın coğrafyasından kaynaklı iklimsel problemler bu meydan okumaların başında geliyordu. Katar, yaklaşık 12 yıl boyunca alt yapı problemine yönelik yaklaşık 200 milyar dolarlık harcamalar yaptı. Ayrıca Dünya Kupası’nın tarihini de 20 Kasım-18 Aralık arasında çekti. Dolayısıyla Katar, Dünya Kupası önündeki engelleri aşmayı başardı. Bununla birlikte Katar’ın bu kupaya ev sahipliği yapıyor olması spor diplomasisi ve bu alandaki rekabeti akıllara getirdi.

ARABULUCULUK ROLÜ

Katar’ın bu turnuvaya ev sahipliği yapması Ortadoğu için bir ilki ifade etti. Bu anlamda Katar, 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan ilk Ortadoğu ülkesi oldu. Söz konusu durum, Katar’ın uluslararası arenadaki imajının güçlenmesine ve prestij kazanmasını da sağladı. Al-Jazeera gibi dev bir medya platformu üzerinden yumuşak güç kazanımı elde eden Katar, 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yaparak spor diplomasisinde bir adım ileri gitti. Bununla birlikte turnuvanın açılış gününde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el-Sisi arasında gerçekleşen görüşme de spor diplomasisine damga vurdu. Katar’ın ev sahipliğinde gerçekleşen bu görüşme ile 2013’teki darbeden beri kopuk olan ve bir süredir normalleşme çabalarına şahitlik eden Türkiye-Mısır ilişkileri yeni bir döneme girdi. Dolayısıyla Katar, FIFA Dünya Kupası’nda iki ülkenin normalleşmesi adına önemli bir arabuluculuk rolü üstlendi.

KÖRFEZ İÇİ REKABET

Bununla birlikte Katar, Dünya Kupası’na ev sahipliği yaparak Körfez içi rekabette bir kazanım daha elde etti. Nitekim bilindiği gibi Körfez ülkeleri petrole bağımlı ekonomileri çeşitlendirmek adına spor alanına ciddi yatırımlar yapıyor ve bu alanda Körfez içi bir rekabetten söz etmek mümkün. Örneğin Birleşik Arap Emirlikleri Manchester City, Suudi Arabistan New Castle United, Katar PSG gibi takımları satın aldı. Batı kamu oyundaki imajını değiştirmek adına Suudi Arabistan, 25-27 Mart tarihleri arasında Formula 1’e ev sahipliği yaptı. Katar da Dünya Kupası’na ev sahipliği yaparak spor diplomasisinde önemli bir adım attı ve Körfez içi rekabette elini güçlendirdi. Ayrıca Dünya Kupası boyunca birçok siyasi mesaj verildi.

İSLAM’A DAVET

Turnuva boyunca Katar’ın uluslararası kamuoyuna verdiği ilk mesaj İslami davet oldu. Katar, 22. Dünya Kupası’na ev sahipliği yapma fırsatını sadece prestiji artırma olarak görmüyor. Aynı zamanda Doha yönetimi, Dünya Kupası kapsamında ülkeye gelen turistlere İslam’ı anlatıyor. Bu anlamda başkent Doha’daki Katara Kültür Köyü Camisi’nde yabancı dil bilen vaizler İslami davet çalışmaları yürütüyor. Örneğin programın açılışında dünyaca ünlü oyuncu Morgan Freeman’ın katıldığı gösteride Kur’an-ı Kerim’den ayetler okundu. Sokaklardaki panolarda ve afişlerde Hadis-i Şeriflere yer verildi. Dolayısıyla Katar, İslam dinine bağlılığını uluslararası baskı ve oryantalist saldırılara rağmen sürdürdü. Örneğin içki satışının, tüketiminin sadece belli zamanlarda, belli mekanlarda ve gayri Müslimlere yönelik sınırlandırılması, Katar açısından bir kazanım olarak görülebilir.

DEĞERLERİ SAVUNAN MEYDAN OKUMA

Turnuva kapsamında Katar’ın verdiği ikinci mesaj geleneksel ve doğal ailenin korunması oldu. Her ne kadar birçok Avrupa ülkesi, toplumun ve ailenin ifsadına yönelik başlatılmış olan LGBT kampanyasına verdikleri desteği göstermek adına gökkuşağı renginde pazu bandı takma girişiminde bulunsa da Katar bu kampanyanın propagandasına izin vermeyeceğini FIFA’dan aldığı onayla duyurmuştu. Almanya başta olmak üzere birçok milli takım, Katar’ın bu talebini olumlu karşılayan FIFA’yı protesto etse de Doha yönetimi, küresel meydan okumalara rağmen isteklerini hayata geçirdi ve nesillerin yok olmasına sebebiyet verecek bu kara projenin reklamına izin vermedi.

FİLİSTİN’E DESTEK

Katar’ın verdiği toplumsal mesajların yanında siyasi mesajların da turnuvada açığa çıkarıldığı görülüyor. Bunlardan ilki Filistin desteği. Her ne kadar nüfus olarak küçük bir ülke olsa da Katar halkı, turnuva boyunca İsrailli işgalcilerden uzak bir profil sergiledi. Röportaj yapmak isteyen İsrail kanallarından uzak duruldu ve Filistin desteği tezahüratlar stat dışında duyuldu. Dolayısıyla Katarlılar, bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan, işgal ve terör politikaları sona ermeden İsrail ile normalleşmeye karşı olduklarını bir kez daha dile getirdi. Turnuvada verilen ikinci mesaj, Katar Emiri Temim’in Suudi Arabistan- Arjantin maçı sırasında Suudi Arabistan bayrağına sarılarak Suudileri desteklemesi oldu. Söz konusu tavır, Körfez krizinin (2017-2021) çoktan unutulduğunu gösteriyor. Sonuç olarak Katar, FIFA 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yaparak spor diplomasisinde elini güçlendiriyor.

#FIFA
#Dünya Kupası
#Katar
#İslam
1 yıl önce