|

Başçı: Küresel oynaklık azaldı

Merkez Bankası Başkanı Başçı, küresel para politikalarının normalleşmeye başlamasıyla birlikte küresel oynaklığın azaldığını söyledi.

Yeni Şafak
12:35 - 7/01/2016 الخميس
Güncelleme: 13:27 - 7/01/2016 الخميس
IHA

Merkez Bankası Başkanı Başçı, küresel para politikalarının normalleşmeye başlamasıyla birlikte küresel oynaklık göstergelerinde bir miktar azalış gözlendiğini belirtti.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Bankası Başkanı Erdem Başçı, TBMM Plan Bütçe sunumunda bulundu. Cari işlemler dengesindeki iyileşme devam ettiği belirtilen sunumda, Avrupa Birliği ülkelerindeki talep artışı büyümeyi ve dengelenmeyi desteklediğini belirtildi.


Açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesi büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceği, mevcut para politikası duruşu enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici olduğu bildirildi.


Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürüleceği bildirilen sunumda küresel para politikalarındaki normalleşmenin başlaması ile birlikte oynaklıklarda gözlenen düşüşün kalıcı olması halinde önümüzdeki toplantıdan itibaren para politikasındaki sadeleşme adımlarına başlanabileceği kaydedildi.


DENGELİ BÜYÜME GÖRÜNÜMÜ

Başçı'nın yaptığı sunumda, küresel büyüme yavaşladığı belirtilerek, “Küresel büyümedeki yavaşlama gelişmekte olan ülkelerde daha belirgindir. Aşırı borçlanma küresel büyümenin önünde önemli bir engel teşkil etmektedir. Türkiye'de büyüme oldukça istikrarlı bir seyir izlemektedir. 2015 yılının üçüncü çeyreğinde dış talep büyümeye katkı verirken, iç talep ılımlı seyretmiştir. Son yıllarda Türkiye'de diğer ülkelere göre daha güçlü bir istihdam artışı gözlenmektedir. İstihdamdaki istikrarlı artış devam etmektedir. Öncü göstergeler iktisadi faaliyetteki ılımlı büyümenin sürdüğüne işaret etmektedir. Yurt içi belirsizliklerin azalması ile birlikte gerek reel kesim güveninde gerekse tüketici güveninde belirgin artışlar yaşanmıştır" denildi.


DENGELİ BÜYÜMENİN BELİRLEYİCİLERİ

TCMB, mevcut politika duruşunun enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici, finansal istikrarı destekleyici niteliğini koruduğu açıklandı.


Mali disiplin kamu kesiminde basiretli borçlanmaya imkan sağladığı belirtilen sunumda şu ifadelere yer verildi: “Mali disiplin risk primi göstergelerini düşük düzeylerde tutmaktadır. Makro ihtiyati politikalar cari açığın azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Jeopolitik riskler ihracat üzerinde baskı oluştururken Avrupa Birliği ülkelerindeki iyileşme ihracatı desteklemektedir. Avrupa ülkelerine yapılan ihracat güçlü bir şekilde artmaya devam etmektedir.


Türkiye'nin AB ithalatındaki payı artmaktadır. Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki düşüşler dengeli büyümeyi desteklemektedir. Petrol fiyatlarındaki düşüşün cari denge üzerindeki olumlu etkisi önümüzdeki aylarda daha belirgin hale gelecektir. Cari işlemler dengesinde yakın dönemde önemli bir iyileşme gözlenmiştir. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde birikimli cari işlemler dengesindeki iyileşmenin devam edeceği öngörülmektedir. Cari açığın finansmanı büyük oranda uzun vadeli borçlanma ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile sağlanmaktadır".


Türkiye'de büyümenin reel belirleyicilerinin; yapısal reform alanlarında beşeri sermaye ve iş gücü piyasası, teknoloji ve yenilikçilik, fiziksel altyapı, yurt içi tasarruflar, yurtiçi tasarrufların artırılması yatırımları ve dengeli büyümeyi destekleyen önemli unsurlardan biri olacağı vurgulandı.


PARA POLİTİKASI ve NORMALLEŞME

Küresel faiz oranları 1980'den bu yana düşmektedir. Dünyada reel faiz oranları düşerken borçluluk oranları artmaktadır. Türkiye'de de reel faizler düşük seyrini korumaktadır. Türkiye'de son on beş yılda kamu borç yükü gerilerken hanehalkı borcu artmıştır. Ticari kredilerin tüketici kredilerine göre daha hızlı büyümesi fiyat istikrarına, finansal istikrara ve dengelenme sürecine katkı yapmaktadır. Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları zayıf ve dalgalı bir seyir izlemektedir. Portföy akımlarındaki zayıf ve dalgalı seyir kredi faizleri ve tahvil faizleri üzerinde belirleyici olmuştur.


TCMB NORMALLEŞME YOL HARİTASI


ABD Merkez Bankası 22 Mayıs 2013 tarihinde normalleşme sinyalini verdikten sonra ilk faiz artırımını 2015 yılının Aralık ayında yaptığı belirtilen sunumda; “ABD Merkez Bankası'nın normalleşme sinyali sonrasında ABD doları önemli ölçüde değer kazanmıştır. 18 Ağustos 2015 tarihli TCMB yol haritasının yayımlanmasından sonra Türk lirası daha istikrarlı seyretmiştir"ifadeleri kullanıldı.


Yol haritasına göre; normalleşme öncesinde, yabancı para çekirdek dışı yükümlülüklerin vadelerinin uzatılması konusunda, bankaların mevcut stoklar üzerindeki maliyet yükünü artırmadan sadece yeni yabancı para çekirdek dışı yükümlülükleri için zorunlu karşılık oranları üç yıldan uzun vadeyi teşvik edecek şekilde belirleneceği bildirildi.


Normalleşme öncesinde ve sürecinde de Türk lirası cinsi çekirdek yükümlülüklerin desteklenmesi konusunda, gerekli görülmesi durumunda, önümüzdeki dönemde bankacılık sektörünün aracılık maliyetini azaltmak ve çekirdek yükümlülükleri desteklemek için Türk lirası zorunlu karşılıklara ödenen kısmi faiz gözden geçirilebileceği kaydedildi.


Yabancı para zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi konusunda da dolar cinsinden tutulan zorunlu karşılıklara, rezerv opsiyonlarına ve serbest hesaplara ödenen faiz oranı FED politika faiz aralığının üst bandına yakın seviyelerde tutulabileceği açıklandı.


Yabancı para zorunlu karşılık oranları bankacılık kesiminin dış borçlanmalarında vade uzatımını teşvik edecek şekilde kullanıldığı, bankacılık sektörünün yurt dışı borçlarının ağırlıklı ortalama vadesi uzadığı belirtildi.


Reel sektörün dış borçlarının vadesi oldukça uzun olduğu, rezervlerin kısa vadeli dış borçları karşılama oranı dış borçlanma ihtiyacının azalması ve dış borç vadelerinin uzaması ile iyileşebileceği, Türkiye'de rezervlerin GSYİH'ye oranının, cari açığı karşılama ve ithalatı karşılama oranının da iyileşmeye devam ettiği vurgulandı.


DÖVİZ LİKİDİTESİ POLİTİKASI

Normalleşme öncesinde; esnek döviz satım ihaleleri konusunda, döviz kuru oynaklığını azaltmak amacıyla döviz satım ihalelerinin esnekliği artırılacağı, döviz depo piyasası tedbirleri konusunda da döviz depo limitleri artırılacağı kaydedildi.


Yapılacak düzenlemeler ile finansal sistemin TCMB nezdinde erişebileceği (ROM'daki mevcut döviz miktarı ve döviz depo imkanının toplamı şeklinde olan) döviz likiditesi bankaların gelecek bir yıldaki yurt dışı ödemelerini fazlasıyla karşılayacak seviyede belirleneceği, normalleşme öncesinde ve sürecinde; rezerv opsiyonları konusunda ise Türk lirası zorunlu karşılıklara ödenen kısmi faizin yükseltilmesi veya Rezerv Opsiyon Katsayıları (ROK) düzenlemeleriyle finansal sisteme döviz likiditesi sağlanacağı bildirildi.


TÜRK LİRASI LİKİDİTE POLİTİKASI

Normalleşme sürecinde; faiz koridoru konusundaki politikanın, faiz koridoru bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı etrafında daha simetrik bir hale getirilecek ve daraltılacağı, normalleşme öncesinde ise fonlama konusunda, hali hazırda piyasa yapıcısı bankalara sağlanan toplam fonlama imkanı, piyasa yapıcı bankaların TCMB'den sağladıkları fonlamanın maliyetini değiştirmeyecek şekilde, haftalık vadeli miktar repo ihalesi limit hesaplarına ekleneceği, böylece piyasa yapıcısı bankalara tanınan borçlanma imkanı faiz oranı kaldırılacağı belirtildi.


Normalleşme öncesinde ve sürecinde de teminat koşulları konusunda, teminat koşulları sadeleştirileceği kaydedildi.


SADELEŞMEYE YÖNELİK TEKNİK HAZIRLIKLAR

Merkez Bankası sunumunun devamında şu ifadelere yer verildi: “Faiz koridoru bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı etrafında daha simetrik bir hale getirilecek ve daraltılacaktır. Önümüzdeki dönemde Merkez Bankası fonlamasının temel yöntemi bir haftalık repo ihaleleri olacaktır. Küresel para politikalarının normalleşmeye başlamasıyla birlikte küresel oynaklık göstergelerinde bir miktar azalış gözlenmiştir. Oynaklıklarda gözlenen düşüşün kalıcı olması halinde önümüzdeki toplantıdan itibaren para politikasındaki sadeleşme adımlarına başlanabilecektir".


ENFLASYON

Kararlı para politikası duruşu ve mali disiplinin desteğiyle enflasyon son yıllarda tek haneli seviyelerde seyretse de, fiyat istikrarı halen tam olarak sağlanamadığı belirtilen sunumda, döviz kuru hareketlerinin enflasyonu olumsuz yönde etkilediği, uzun vadeli enflasyon beklentileri kısa vadeli enflasyon beklentilerine göre daha istikrarlı seyrettiği vurgulandı.


Gıda fiyatları üzerindeki konjonktürel ve yapısal etkiler gıda komitesi tarafından ele alınmaya başlandığı belirtilen sunum şöyle tamamlandı: “2016 yılında enflasyonun görünümü açısından kamu harcamalarının ve belli başlı maliyet unsurlarının kontrol altında tutulması önem arz edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir".

#Merkez Bankası
#Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı
#FED
٪d سنوات قبل
default-profile-img