Yeni Şafak’ın gündeme getirdiği “ABD menşeli telefon, bilgisayar, kozmetik ve lüks-konfor ürünlerine ek vergi” önerisine benzer bir çakış Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Dün Ankara’da düzenlenen “İktidarının 16. Yılında AK Parti Sempozyumu”nda konuşan Erdoğan, ABD'nin Türkiye'ye karşı tutumuna ilişkin sert tepki gösterdi ve “ABD'nin elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız” dedi. Erdoğan’ın “Onların iPhonu varsa öbür tarafta Samsung var, Venüs var Vestel var. Ne yaptığımızı anlasınlar. Biz kendimize yeteceğiz” açıklaması, gözleri bu sektördeki yerli üretime çevirdi.
SEKTÖR PAYDAŞLARI BU KONUDA KARARLI
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, mobil iletişimde gerekli çalışmalar ve sektörel düzenlemeler yapıldığı takdirde ilk başta yerli üretimin yüzde 40 seviyelerine rahatlıkla çıkacağını düşündüklerini ifade etti. Turnacı, yerli markalar ve üreticilerle ile gerçekleştirilen toplantılarda firmaların hizmet etme ve başarılı olma konusundaki enerjisini net bir şekilde hissettiklerini belirtti.
PAYIMIZI ARTIRACAK BİLGİ BİRİKİMİMİZ VAR
Çözüm önerilerini paylaşmak üzere bakanlıklar ve Bilgi Teknoloji Kurumu (BTK) ile istişarelerin sürdüğünü söyleyen Turnacı, “Her sivil toplum kuruluşu gibi önceliğimiz ve sorumluluğumuz ülkemize hizmet edip memleketimizin menfaati doğrultusunda hareket etmektir. Mevcut pazarımızda yerli markaların payını arttırmak için ilgili kurumlarla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Sektörümüzde bu bilgi birikime sahip birçok firma mevcuttur. Çok net söyleyebiliriz ki, bizim sektörümüzde birçok babayiğit vardır ve tüm imkanları ile ülkemize hizmet etmeye hazırdır” şeklinde konuştu.
DESTEK VERMEYE HAZIRIZ
Türkiye ekonomisinin hassas bir sınav verdiğini anlatan MOBİSAD Başkanı Turnacı, bu dönemde sektör mensuplarının özveri ve milli birlik inancı içerisinde çalışmalarına devam ettiği belirtti. Hükümetin attığı adımlara destek verildiklerini aktaran Turnacı, şunları kaydetti: “Türkiye pazarında 2017 yılı verilerine göre iletişim teknolojileri alanındaki donanım pazarı büyüklüğünün yaklaşık 7 milyar dolar civarında olduğunu söyleyebiliriz. Dışa bağımlılığı en aza indirmenin fazlasıyla önemini hissettiğimiz bugünlerde biz de yerli ve milli markalar ile istişare toplantılarımızı gerçekleştirdik. Gerek teknoloji açısından, gerekse kaynaklarımızın ülkemizde değerlendirilmesi açısından büyük önem taşıdığı, istihdam oranına olumlu etkisi olacağını ve bu yönelmenin hızla desteklenerek sonuca gidilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
TÜRKİYE VARSA BİZ DE VARIZ
Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu da yerli üretimle alakalı sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Yerli üretime verdikleri önemin altını çizen Kaan Terzioğlu, Turkcell olarak yerli dijital ürünler geliştirme gayesi doğrultusunda çağın petrolü olarak görülen datalarını ülkede tuttuklarını belirtti. Bugünün ihtiyaçlarına yanıt veren mesajlaşma platformu BİP, arama motoru Yaani, müzik platformu fizy’i de yaptıklarında ‘Neden yapıyorsunuz ki, yapılmışı var’ diyenler olduğunu vurgulayan Terzioğlu,” Türkiye varsa biz de varız” ifadelerini kullandı.
APPLE’NİN PAYI %16
Türkiye’de ayda ortalama 1 milyon telefon satılıyor. Geçtiğimiz yıl satılan telefonların % 15-20’lik bölümünü yerli üretim telefonlar oluşturdu. Ülkemizdeki akıllı telefon pazarında Güney Kore markası Samsung yüzde 52’lik pay ile birinci. Çinli Huawei’nin payı yüzde 17,4 ve ABD markası Apple’nin payı ise %16. Sektördeki sanayiciler, kısa sürede telefon pazarında yerli cihaz payını %40’a çıkarmayı hedefliyor.
- Türkiye ayakta
- Asrın İşadamları Derneği Genel Başkanı Adnan Danışman
- * ABD Başkanı Trumph’ın bu sorumsuz ve düşmanca tavrını kınıyoruz. ASRİAD olarak, tüm milletimizi ilgilendiren bu vahşet politikası karşısında hükümetimizle birlikte gereken tüm adımları atma konusunda tereddüdümüzün olmayacağını herkesin bilmesini isteriz. Papaz Brunson hadisesi kendi gerçeğinin çok ötesinde bir bahane haline dönüştürülmüştür. Asıl istenmeyen Türkiye’nin kendi değerlerine sahip çıkması ve kendi ayakları üzerinde durmasıdır. Ancak biz millet olarak ciddi badirelerden geçmiş tecrübelere sahibiz. Bizi yıpratabilirler ancak yıldıramazlar.
* Zor ve hassas bir dönemden geçiyoruz ama Türkiye ekonomisi bu zorlukları aşabilecek güçte ve potansiyeldedir. Tedbirlerin alınması ve uygulanmasıyla, gereken adımların atılmasıyla bu hassas süreci atlatacağımıza inancımız tamdır. Kurlardaki yükseliş normal değil. Sakin olup işimize odaklanmalıyız. Hükümetin açıkladığı ekonomik program ve önlemlerin başarıya ulaşması için sektör olarak her türlü desteğe hazırız.
* Daha çok çalışıp, daha fazla üreteceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye idealimiz için şimdi her zamankinden çok daha fazla çalışmaya, üretmeye ve istihdama katkı sunmaya ihtiyacımız var. Türkiye ekonomik dinamikleri sağlam, her alanda kendi kaderini tayin edecek güce ve kudrete sahip bir ülkedir.”
* ABD yönetiminin izlediği siyasi ahlaktan uzak politikalar stratejik, askeri ve ekonomik müttefik anlayışına kesinlikle uymamaktadır ve dünya ticaretine kısa ve orta vadede ciddi zararlar verecektir. Yaptırım ve ceza vergisi uygulanması, ABD’nin kendi ekonomisini koruma altına almasından ziyade kendilerini de olumsuz etkileyecektir.
* Türkiye ekonomisi ABD'nin ekonomik yaptırımlarına karşı ayakta kalacak güçtedir. AVM'ler ve işyeri sahipleri kira sözleşmeleri sabit kur düzeyinden TL’ye çevrilmelidir. Dolar ile yapılmış kira sözleşmeleri 4.00 - 4.20 arasında bir kur düzeyinden TL’ye dönüştürülmelidir. Antalya özel sektörü olarak Türkiye'nin ABD'ye vereceği her tür karşılığa desteğimiz tamdır.
* Hükümetimizin, yaşanan süreçle ilgili serbest piyasa ekonomisi koşulları içinde kalarak, ekonomik ve yapısal reformları devam ettirmek yönündeki karar ve inancına desteğimiz tamdır. Anadolu iş dünyası ve KOBİ’lerimiz işinin başındadır. Türkiye ekonomisinin, sürdürülebilir büyüme, yüksek teknolojiye dayalı katma değerli üretim ve ihracat odaklı yeni bir kalkınma evresi oluşturmasını önemsiyoruz.
* Bu bizim ülkemiz tarihinde yaşadığımız ilk olay değil. Daha önce sıkıntılı dönemleri nasıl atlattıysak bunu da atlatırız. Bu gün daha güçlü vaziyetteyiz. Gücümüz, kabiliyetimiz ve kapasitemiz daha yüksek. Daha da önemlisi birlik ve beraberlik içinde kesinlikle hareket etme kabiliyetini daha fazla kazandık. Bunlar geçici hadiseler. Panik olmayın, birlik ve beraberliği muhafaza edin.
* Papazın arkasında daha başka papazlar var. Türkiye’nin büyük yatırımlarını hazmedemiyorlar. Hazmedemedikleri için de bizimle oynamaya çalışıyorlar. Türk milleti asil bir millettir ve bunun da üstesinden gelecektir. Onun için herkes işine iyi odaklansın ve işini iyi yapsın. Tam gaz üretmeye devam edin diyoruz.
* Şu anda asıl görevimiz, tüm dünyanın izlediği ve Türkiye ekonomisine karşı açılan ekonomik saldırıyı bertaraf etmek ve kazanmaktır. Buna benzer bir saldırıyı Cumhuriyetin ilk yıllarında da yaşamıştık. Hattı müdafaa yerine sathı müdafaa yapmalıyız.
