Otobüslerin ve kamyonların benzin ve motorine göre ucuz olduğu için tercih ettiği, ancak kolay alev alması nedeniyle facialara ve devletin de milyonlarca liralık vergi kaybına yol açan “10 numara yağ"a karşı yürütülen mücadelede bir türlü istenen sonuç alınamıyor. Düzenli olarak piyasadan toplanması gereken atık yağlar, kayıtdışı olarak satılarak “10 numara yağ" adı altında kamyon ve otobüslerin depolarını doldurmaya devam ediyor. Petrol sektörünün hesaplamalarına göre Türkiye'de oluşan endüstriyel ve baz yağlar dahil yıllık 10 numara yağ piyasası 400 bin ton düzeyinde.
Türkiye'de atık yağları toplamada tek yetkili olan Petrol Sanayicileri Derneği'ne (PETDER) sadece 20 bin tonluk atık yağ ulaşıyor. Türkiye'de atık yağlar; otomotiv servislerinde, kamu kurumlarında, askeri tesislerde, belediyelerde ve sanayide oluşuyor. Habertürk'ün haberine göre, atık yağlar, kayıtdışı olarak tonu 2 bin liraya satılıyor. Bu yağ, basit bazı yöntemlerle dönüştürülerek, akaryakıt olarak satılıyor. “10 numara yağ" bazı otobüsler ve kamyonlar tarafından tercih ediliyor. Akaryakıt sektörü, 10 numara yağla mücadelenin ve denetimlerin artırılmasını istiyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da atık yağ piyasasının takibi ve kaçakçılığı önlemek için yeni bir otomasyon sistemi kurmaya hazırlanıyor. Bu yağların işlenerek geri kazanılmasını hedefleyen bakanlık, atık yağları çıkış noktasından, rafineriye kadar takip edecek. Atık yağlar, yol güzergâhı boyunca da coğrafi bilgi sistemleri ile izlenecek. Bakanlık, atık yağın dönüşümünü sağlayan tesisler için de çeşitli kriterler getirecek. Böylece, bu yağların dönüşümü önlenecek.
